İSLÂM VE MİLLİYETÇİLİK
Cuma, 28 Eylül 2018 00:00

İSLÂM VE MİLLİYETÇİLİK*

Hocam; benim soracağım soru İslâm'da milletini sevmenin yeri ile ilgili. İslâm'da ırkçılık, yani kendi ırkını diğerlerinden üstün tutmak ve diğer ırkları aşağılamak kesinlikle yasaklanmıştır. Ama İslâm'a göre kendi milleti için en ufak bir şeyin yapılması bile yasak mıdır? Örneğin biz Türk'üz, Türk ulusunu seviyorsak, her şeyi Türk ulusu için yapıyorsak İslâm'a aykırı mı olur? Yani uzun lafın kısası İslâmiyet başka milletleri aşağılamayacak şekilde yapılan milliyetçiliğe de mi karşıdır? ...

Cevap: İslâm'da ırkçılık, yani bir ırkın diğer ırktan üstün olduğunu savunmak ve bir ırkın diğerlerine baskı kurmasını sağlamak gibi şeyler elbette haramdır. Ama Rum Suresinde Renklerin, dillerin değişik olması Allah'ın bir mucizesi olarak takdim edilir. Hucurat Suresinde de insanların birbirlerini tanımaları için Allah’ın, insanları kabilelere, milletlere ayırdığı belirtilir. Dünya milletleri, bir ulus içindeki aileler gibidir. Her millet ailelerden oluşur. Dünya ulusları da çeşitli milletlerden oluşur.

Şimdi insanın her şeyden önce kendi ailesini tanıması, onların iyiliğine çalışması kadar doğal bir şey yoktur. Zaten bunun doğal olduğu Kur'ân ile belirtilmiştir: "Rahim sahipleri, yani kan bağıyla bağlı olan akraba, birbirlerine daha yakındır, bunların birbirlerine iyilik etmeleri daha uygun ve doğaldır" (Ahzâb: 5) buyurulmaktadır. İnsan yapacağı yardımları önce ailesi içindeki fakirlere yapar. Sonra mahalle komşularına, sonra kent halkına, sonra kendi ulusuna ve sonra da bütün dünya uluslarına.

İnsanın kendi milletine yakınlık duyması, onları koruyup kollaması kadar doğal bir şey olamaz ama ulus sevgisi, inanç sevgisinin üstüne çıkmaz. İnançları birbirine ters insanlar, aynı aile bireylerinden olsalar da kolay kolay birbirlerine ısınamazlar. Sevgide inanç ve din temel faktördür. Özetle sevgide, koruyup kollamada öncelik, insanın kendi ulusuna aittir ama inanç birliği genel çerçevedir.

*yazı arşivden alınmıştır