"ATATÜRK VE DİN" (4)
Perşembe, 27 Eylül 2018 00:00

"ATATÜRK VE DİN" (4)

(...dünden devam)

Sadettin Kaynak, Atatürk'ün emriyle hazırladığı bazı sure­lerden seçmeleri, Atatürk'ün meclisinde Türkçe olarak konuşma üs­lûbuyla okumuştur. Dikkatle dinleyen Atatürk: "Kur'ân'da neler var­mış, bunlardan bizim haberimiz yoktu!" demiştir (S.38)

Hafız Yaşar Okur'un anlattığına göre "Atatürk için Rama­zanların büyük bir önemi vardı. Ramazan gelir gelmez ince saz heyeti Çankaya Köşküne giremezdi. Kandil geceleri de saz çal­dırmazlardı. Sadece beni huzurlarına çağırır, Kur'ân-ı Kerîm'den bazı sureler okuturlardı. Ben okurken gözleri bir noktaya takılır, derin bir huşu (saygı) ile dinlerdi. Ruhen çok lezzet aldığı her halinden anlaşılırdı.

Ramazanlarda bir ay müddetle Hacı Bayram-ı Velî ve Zin­cirlikuyu camilerinde şehitlerimizin ruhuna hatm-i şerîf okumamı emrederdi. Birçok vesilelerle şöyle demişti:

-         Mukaddes mihrabı cehlin elinden alıp ehlinin eline vermek zamanı gelmiştir." (s. 39-40, Gotthard 62-63)

Beykoz İmamı, başından geçen bir olayı şöyle anlatmış:

"Bir gün ikindi vakti, İskele'nin yanındaki kahvede oturu­yordum. Bir an kahvenin önünde birkaç otomobil birden durdu. En önde duran otomobilden, o zamana kadar hiç karşılaşmadığım, fakat görür görmez tanıdığım Atatürk çıktı. Onun geldiği haberi o kadar çabuk yayılmıştı ki Beykozlular bir an içinde etrafını sardılar. Halkın sevinç nidaları uğultu halinde yükseliyor, herkes biraz daha ileriye yaklaşmaya çalışıyordu. Atatürk etrafına baktıktan sonra:

-         Beykoz imamı burada mı, gelsin de konuşalım, dedi.

Kalabalıktan ayrılıp ileri çıktım ve:

-         Buyur, Paşam, dedim, konuşalım.

Atatürk sol avucunda bulunan üzümleri bana göstererek:

-         Hoca, dedi, bu helâl de, bunun suyu niçin haram? Bize anlatsana!

Birden bire şaşırmıştım. Bu soruya ben nereden cevap bulacaktım? Bir müddet düşündüm, aklıma bir şey gelmiyordu, Allah'tan imdat bekliyordum. Bir ara nasıl oldu bilmem, aklıma gelen bir cümle dudaklarımdan döküldü:

-         Paşam, karın sana helâl de kızın niçin haram?

Atatürk hafifçe gülümseyerek:

-         Hoca sen âlimsin, ben softaları arıyorum. Yarın Saraya gel de seninle konuşalım, dedi.

Ertesi gün Saraya gittim, beni karşısına oturttu, saatlerce bana Kur'ân'dan âyetler okutarak kendisi tefsir etti. (s.51-53, Borak, 61-62).

Atatürk'ün din hakkındaki görüş ve düşünceleri için "Atatürk ve Din" kitabının okunmasını tavsiye ederim. Eser, Isparta, Süley­man Demirel Üniversitesi yayınları arasında çıkmıştır. İsteme adre­si: S.D.Ü. Yayın Müdürlüğü, Merkez Kampus, Isparta, Tel. 0246-237 04 28

***