İNCİL VE TEVRAT İLE İLGİLİ SORULAR (3) PDF 
Perşembe, 30 Ağustos 2018 00:00

İNCİL VE TEVRAT İLE İLGİLİ SORULAR (3)

(...dünden devam)

Bunun içindir ki Kur'ân'ın: "Kelimeleri yerlerinden tahrîf ettikleri" ifadesi ile kastı, Yahudilerin, kendi Kitaplarını tahrîf ettiklerini belirtmek değildir. Çünkü âyetin devamında: "Sizin yanınızda bulunanı doğrulayıcı olarak indirdiğimiz bu (Kur'â)na inanın...” denmesi, Kur'ân'ın, Yahudile­rin ellerinde bulunan Kitâbın doğruluğunu kabul ettiğini kanıtlar. Eğer onların yanlarında bulunan Kitâb bozulmuş, tahrîf edilmiş ise Kur'ân nasıl o Kitâbı doğrulayıcı olur? Bu çelişkidir? Kur'ân'da aslâ çelişki yoktur.

Kur'ân'ın, Tevrât hakkındaki yargısı şudur:

"İçinde Allah'ın hükmü bulunan Tevrât yanlarında dururken seni nasıl hakem yapıyorlar, ondan sonra da dönüyorlar? Onlar inanıcı de­ğillerdir. Gerçekten Tevrât'ı biz indirdik, onda yol gösterme ve nur vardır. İslam olmuş peygamberler, onunla Yahudîlere hüküm verirlerdi. Kendi­lerini Tanrı'ya vermiş zâhidler ve âlimler de Allah'ın Kitâbını korumakla görevlendirildiklerinden dolayı onunla hüküm verirlerdi ve onu gözleyip kollarlardı. İnsanlardan korkmayın, benden korkun ve benim âyetlerimi az bir paraya satmayın (menfaat karşılığında Kitâbın hüküm­lerine aykırı hükümler vermeyin). Kim Allah'ın indirdiğiyle hükmetmezse işte onlar kâfirlerdir." (Mâide: 43-44)

Bu kesîn ifadeler, Tevrât'ın, Allah'ın hükümlerini içeren bir Kitâb olduğunu kanıtlar. Fakat 46’ncı âyette bazı Yahudilerin sözleri yerlerinden tahrîf ettikleri bildiriliyor ve yaptıkları bu tahrîflerden de örnekler veriliyor.

Kur'ân'a göre Hz. Peygamber devrindeki Yahudilerin ellerinde bulunan Kitâb, Allah'ın hükümlerini içeren İlâhî bir Kitâb'dır. Onu lâyikiyle uygulamayan, işlerine geleni uygulayıp, işlerine gelmeyeni uygulamayan Yahudiler, Allah'a karşı nankörlük etmiş, doğru yoldan çıkmışlardır.

Gerçi Bakara Sûresinin 79’ncu âyetinde Yahudilerin, para için Kitâbı elleriyle yazıp sonra "Bu, Allah katındandır" demeleri kınanmak­tadır ama orada Yahudilerin yazdıkları Kitâb, Tevrât'ın kendisi değil, onun âyetlerine istedikleri biçimde yaptıkları tefsîrler, şerhler, yorumlardır. İşte asıl tahrîf, Tevrât'ın tefsîrlerinde yapılmış, Yahudi din adamları, Tevrât'ın âyetlerini istedikleri biçimde yorumlamış, o yorumlarla istedikleri hükümleri vermişler, sonra da bu hükümlerin Allah katından olduğunu söylemişlerdir.

Esasen Kur'ân'ın bu kınaması, sadece Yahudilere yönelik de değildir. Dinî Kitâbları bu şekilde yorumlarla yozlaştırmak hemen her din mensuplarınca yapılmıştır. Pekâlâ İslâm mezhepleri de âyetleri kendi anlayışlarına göre yorumlamış, kendi kafalarında olan hükümleri birtakım akıl yürütmelerle âyete mal etmiş ve çıkardıkları, daha doğrusu Kur'ân'a ekledikleri, kendi akıllarının ürünü olan bu hükümleri Allah'ın hükmü diye göstermişlerdir. Nitekim Râzî de bu noktaya parmak basmıştır.

***

 

 

   Copyright @ Süleyman Ateş