CİNLER HAKINDA KUR’ÂN NE DİYOR (10)

(...dünden devam)

Eğer insan kötü sıfatta ise ilişkide bulunduğu rûh şeytândır. Şeytânın ona aşıladığı düşünce vesvesedir. Allah'ın Elçisi (s.a.v.), şu hadîslerinde bu noktaya işâret buyurmuştur:

"Her birinizin melekten ve cinden bir arkadaşı vardır.

–Senin de cinden arkadaşın var mı yâ Resûlallah? dediler.

–Benim de var, fakat Allah yardım edip beni ona galip getirdi de müslüman oldu. Bana iyilikten başka bir şey emretmez, buyurdu."[1]

Allah’ı bırakıp cinlere sığınmak, onları şımartır. Aslında cinlerde öyle büyük güç de yoktur. Onların gücü, insandan uzun ömürlü olduklarından daha çok şey bilmeleri ve şeffâf olduklarından dolayı da insandan daha yükseklere çıkabilmeleridir. Ama insanların cinlere yalvarması, zaten insanları ayartmaktan büyük zevk alan cinlerin şımarıklıklarını artırıyordu:(Cin: 40/6)

Cinleri Allah'ın ortağı sanarak Allah'a taptıkları gibi cinlere de tapıyorlardı:(Sebe': 58/41)

Cinlere sığınır, onların zararlarından korunmağa çalışırlardı:

Cinlerin insanları çarpıp deli edeceğine inanırlardı: Hûd: 52/54), Mü'minun: 74/70, Bakara: 92/275. Cinlerin, insanlara düşünceler vahyedeceğine inanırlardı: Tekvîr: 7/25,

Kur'ân-ı Kerîm'in ifadesine göre cinler ateşten yaratılmıştır: Hicr: 54/27. Gözle görülmezler: A'raf: 39/27

Çeşitli sınıflara ayrılırlar: Cin: 40/11, Müslümanı, kâfiri vardır: Cin: 40/14.

İnsanlara attıkları kötü düşünceler(vesveseler)le onları yoldan çıkarıp Allah'a isyana sürmeğe çalışan İblîs ve soyu, cinlerdendir: Kehf: 69/50.

Cinlerden bazıları, göğe çıkıp yüce topluluktan haber çalmağa kalkmışlardır:Cin: 40/8-9)

Hz. Süleyman'a hizmet etmişlerdir:

Önce geçtiği üzere Sâd: 38/36-38’nci ve Sebe’: 58/12-13’ncü âyet­lerde cinlerin, Hz. Süleymân’a hizmet ettikleri; Cin: 40/1-2’nci; Ahkaf: 66/29-30’ncu âyetlerde Hz. Peygamber’den Kur’ân dinledikleri anlatılmaktadır.

Cinler de insanlar gibi sorumludurlar ve dünyâda yaptıkları işlere göre âhirette cennete veya cehenneme gireceklerdir:

Arapların tanımladıkları cinler, bazı bakımlardan Kur'ân'ın tanımladığı meleklerin vasıflarına uyar: Her ikisi de gizli, rûhsal, büyük güce sahip varlıklardır. Ancak Kur'ân'a göre cinler ateşten yaratılmış, çoğunluğu kötülük yapmağa eğilimli, insanlara eziyet etmekten, onları kötü yola sevk etmekten hoşlanan, Allah'ın gazabına uğramış sapık varlıklardır. Fakat bunların da iyileri, müslümanları vardır. Meleklerin neden yaratıldığı hakkında Kur'ân'da bir açıklık yoktur. Ancak hadîslere göre melekler nûrdan yaratılmıştır. Gerek âyet ve gerek hadîslere göre melekler, huzur, sükûnet kaynağı, hayır ve yardım sever, iyiliğe sevk eden, kulların affedilmesini Allah'tan dileyen, insanları koruyan, Allah'a ibâdetle meşgul, Allah katında değerli, yüce rûhsal varlıklardır. İnsanlara iyilik ilhâm eder, peygamberlere vahiy getirirler. Meleklerin mâhiyetini Allah bilir. Kur'ân-ı Kerîm'in onlar hakkındaki açıklamaları sınırında durmak, tahminlere, zayıf rivâyetlere göre söz söylemekten kaçınmak gerekir.