CİNLER HAKINDA KUR’ÂN NE DİYOR (2) |
Çarşamba, 25 Temmuz 2018 00:00 | |||
CÄ°NLER HAKINDA KUR’ÂN NE DÄ°YOR (2)(...dünden devam) Kur'ân-ıKerîm'incinlerin ateÅŸ bir mâric’den yaratıldığı, bu ateÅŸin gözeneklerden geçen bir ateÅŸ olduÄŸu, yani cinlerin, maddeden geçen ışın özelliÄŸine sahib oldukları; cinlerle Allah arasında bir soy iliÅŸkisi bulunmadığı; cinlerin de insanlar gibi yaptıklarından sorumlu tutuldukları, hesaba çekilecekleri, Allah'a isyan edenlerinin cehennemde azâba uÄŸratılacakları; insanlara olduÄŸu gibi cinlere de peygamberler gönderildiÄŸi; cinlerin güçlerinin de sınırlı olduÄŸu; gaybı da bilmedikleri; cinlerin kötüleri olan ÅŸeyÂtânların, insanları kötü yola sürmek için insanların gönüllerine kötü düşünceler fısıldadıkları; kötü cinlerin gökteki yüce topluluÄŸun sözlerini çalmaÄŸa uÄŸraÅŸtıkları, fakat salınan ışınlarla kovuldukları; iyi bir grup cinnin gelip Kur'ân dinledikleri ve fevkalâde etkilenerek dönüp kavimlerini uyardıkları anlaşılmaktadır. Râğıb'a göre rûhsal varlıklar üç kısma ayrılır: 1) Hepsi iyi olan varlıklar ki bunlar meleklerdir. 2) Hepsi kötü olan varlıklar ki bunlar da ÅŸeytânlardır. 3) Hem iyisi, hem de kötüsü bulunan varlıklar ki iÅŸte bunlar da cinlerdir. Râğıb Isfahânî'nin bu sınıflandırması, saÄŸlam bir temele dayanmaz. Gerçekte rûhsal varlıklar üç deÄŸil, iki bölüme ayrılır: Tamamen iyiler; hem iyisi hem de kötüsü bulunanlar. Tamamen iyi olan rûhsal varlıklar, meleklerdir. Hem iyisi, hem de kötüsü bulunan rûhsal varlıklar ise cinlerdir. Cinlerin iyisine sadece cinnî, kötüsüne de ÅŸeytân denilir. Kehf Sûresinin 50. âyetinde, ÅŸeytânların başı olan Ä°blîs'in cinlerden olduÄŸu belirtildiÄŸine göre artık ÅŸeytânları cinlerden ayrı bir grup saymak, saÄŸlam bir temele dayanmaz. Râzî bu konuda şöyle diyor:"Eskiden beri insanlar, cinnin var olup olmadığında ihtilâf etmiÅŸlerdir. Filozofların çoÄŸundan nakledilen söze göre cinn yoktur. Çünkü Ä°bn Sînâ, eÅŸyanın tanımı hakkında: 'Cinn, çeÅŸitli biçimlere girebilen, havasal bir canlıdır' dedikten sonra 'Bu tanım, bu adın açıklamasıdır' diyor ki bu sözden, bu tanımlamanın, sadece adın açıklaması olduÄŸu, bu adın, gerçek bir varlığı olmadığı anlaşılır. Fakat din erbabı, peygamberleri doÄŸrulayanlar, cinnin var olduÄŸunu söylemiÅŸlerdir. Eski filozoflardan büyük bir cemâat ve rûhâniyyet ashabı, cinnin varlığını kabul eder ve bunların süflî rûhlar olduÄŸunu söylerler. Onlara göre aÅŸağı rûhlar, çağırılınca daha sür'atle gelirler ama zayıftırlar. Feleksel rûhlar ise çaÄŸrıya daha ağır gelirler ama güçlüdürler. (devamı yarın..)
|