Yedi Memetler Türbesi *** Yunus’un naz-ü niyazı

Yedi Memetler Türbesi

Hocam; Size cevabını yıllardır bulamadığım bir sorum olacak. Umarım bana yol gösterirsiniz. Bir gece rüyamda bir caminin içine giriyorum ve bir zat bana “Yedi Memetler Türbesine git kızım” diyor. Ben rüyayı görmeden önce böyle bir türbenin varlığını bilmiyordum ve hiçbir yerden duymamıştım. Sonra uyandığımda internetten araştırma yaptım, bulamadım; birçok kişiye sordum, yine cevap alamadım. Çok merak ediyorum Hocam bu türbenin yeri nerdedir? Öğrenirsem hemen gidip ziyaret edeceğim ve huzura kavuşacağım. Yardımlarınız için çok teşekkür ederim.

Cevap: Ben öyle bir türbe bilmiyorum. Bilsem bile benim türbelerle işim yok. Her rüyaya da güvenilmez. Şeytani rüya var, Rahmani rüya var. Sen Yedi Memetler türbesini bırak da camiye git, namaz kıl. Kullara değil, Allah'a yalvar. Türbelere gitmek, onlardan medet ummak Haram olan şirk eylemleridir. Senin kafandaki düşünceler şekillenip rüyanda karşına çıkmış. Kafandan o düşünceyi sil ve Allah'a yönel kızım.


Yunus’un naz-ü niyazı

Sayın hocam Allah’ın rahmeti üzerinize olsun, sitenizde seslendirdiğiniz (Yunus’un Niyazı) adındaki şiirin tam adı nedir? Sitelerde bulamıyorum, saygılarımla.

Cevap: Mustafa Taşçı tarafından yayınlanan "Yunus Emre Divanı"na bakarsanız şiiri orada bulursunuz. No. 415 Şiirin tamamı şöyledir:

Ya İlâhî ger suâl itsen bana

Bu durur anda cevâbum uş sana

(Ya Rabbi âhirette bana sorarsan sana şöyle yanıt veririm.)

Ben bana zulmeyledüm itdüm günâh

Neyledüm n'itdüm sana iy pâdişâh

(Ben kendi kendime haksızlık ettim, günah işledim. Kendi kendime kötülük yaptım. Sana ne kötülük yaptım ey Padişah?)

Gelmedin didun hakuma kem diyu

Toğmadun didün 'âsî Âdem diyu

(Ben daha dünyaya gelmeden hakkımda “kötü” dedin. Ben doğmadan bana âsî (günâhkâr) dedin)

Sen ezelde beni âsî yazasun

Toldurasun 'âleme âvâzesün

(Sen tâ ezelde beni günahkâr yazasın, böyle âsî olacağımı da âleme duyurasın)

Her ne dilersen hakumda işledün

Ne tuşa durdumısa sen tuşladun

(Hakkımda dilediğini yaptın, ne yana dönersem sen beni o yana çevirdin, beni döndüren sensin, kendi kendime yapmadım.)

Ben mi düzdüm beni sen düzdün beni

Bî 'ayib niçün yaratmadun yâ Ganî

(Beni düzenleyen ben miyim, sen beni düzenledin. O halde niçin beni kusursuz, günahsız yaratmadın)

Gözüm açup gördügüm zindan içi

Nefs ü hevâ pür-tolu şeytân içi

(Gözümü açıp ruhumu beden zindanı içinde gördüm. Öyle bir zindan ki içi nefis, keyif, boş heves ve şeytan dolu.)

Habs içinde ölmeyeyin diyü aç

Mismil ü murdar yidu'm bir iki kaç

(Bu beden hapishanesinde aç ölmemek için temiz, pis birkaç şey yedim.)

Nesne mi eksüldi mülkinden senün

Yâ sözüm geçdi mi hükmünden senün

(Bir iki lokma yediysem senin mülkünden bir şey mi eksildi yahut sözüm senin hükmünün dışına mı çıktı?)

Rızkun alup seni muhtâc mı kodum

Yâ öyünün yiyüben aç mı kodum

(Rızkını alıp da seni muhtaç mı bıraktım yahut övününü yiyip seni aç mı bıraktım?)

Kıl gibi köpri yaparsun geç diyü

Geçüben Kevser şarâbın iç diyü

(Kıl gibi köprü yapıyorsun, buradan geç de Kevser şarabını iç diyorsun.)

Kıl gibi sıratdan Âdem mi geçer

Yâ üzilür yâ tayanur ya uçar

(İnsan kıl gibi köprüden geçebilir mi, ya kıl kopar, ya adam bir yere dayanır, ya da uçar (aşağı düşer).)

Yine fazlundur kulunı geçüren

Geçüben Kevser şarabın içüren

(Kulunu geçirip Kevser şarabından içiren yine senin lütfundur.)

Kullarun köpri yaparlar hayr içün

Hayrı oldur kim geçerler seyr içün

(Kulların hayır için köprü yaparlar. Köprünün yararı şudur ki: insanlar çevreyi gezip görmek için köprüyü geçerler.)

Pes gerek kim anda muhkem ola ol

Kim görenler diyeler uş doğrı yol

(Bunun için köprünün sağlam olması gerekir. Sağlam olmalıdır ki görenler: “İşte bu doğru, geçilecek yoldur” desinler.)

Terâzu kurdun günahum tartmağa

Kasd idersin beni oda atmağa

(Günahımı tartmak için terazi kurdun. Amacın beni ateşe atmaktır.)

Terâzu ana gerek bakkal ola

Ya bazirgân tacir ü 'attâr ola

(Terazi bakkala, tüccara, koku satana gerekli.)

Çün günâh murdarlarun murdârıdur

Hazretünde yaramazlar kârıdur

(Günah pislerin pisi, huzurunda yaramaz kişilerin işidir.)

Pes niçün murdârı açup tartasun

Sen gerek lutfıla anı örtesün

(Öyle ise pis şeyi niçin açıp tartarsın, senin şanına yakışan onu örtmektir.)

Şimdi dirsün seni oda urayım

Şerri bir denk artuğısa göreyim

(Şimdi seni ateşe atayım da nefsinin kötülüğü fazla ise göreyim diyorsun.)

Şerri azatmak gerekdür hayrı çok

Hayrı olmayanlar oldı anda yok

(Kötülüğü azaltmak, iyiliği çoğaltmak gerekir. İyiliği olmayanlar orada mahvolur.)

Sen basîrsün hôd bilürsün halümi

Pes ne hâcet tartasun a'mâlümi

(Sen her şeyi görüyorsun, benim halimi gayet iyi biliyorsun. Öyle ise benim işlerimi tartmaya ne gerek var?)

Hâşe li'llah senden iy Rabbü'l-enâm

Sen temâşâ kılasun ben hoş yanam

(Allah hakkı için ey Âlemlerin Rabbi ben güzelce yanarken senin benim yanmamı seyretmek senin şanına yakışmaz, sen böyle bir şey yapmazsın.) 

Geçmedi mi intikamun öldirüp

Çüridüp gözüme toprak toldırup

(Beni öldürüp çürütmek, gözüme toprak doldurmakla hâlâ öcü-nü almadın mı?)

Bir avuç toprağa bunca kıyl ü kal

Neye gerek iy Kerîm-i Zü'1-Celâl

(Bir avuç toprağa bunca dedi kodu, bunca söze ne gerek var ey büyük güç ve sonsuz ikram sahibi Rabbim!)

Kara kıldan çünki ağardı ak kıl

Bu cihân sevdâlarun elden kogıl

(Kara olan saçların içinde aklar belirdi, artık dünya sevdasını elden bırak.)

Çün Yûnus'dan gelmedi hergiz ziyan

Sen bilürsün âşikâre vü nihân

(Yûnus'tan asla zarar gelmemiştir, sen açık ve gizli her şeyi bilirsin.)

Olmasun bizden sana ayruk cevâb

Söz budur va'llahu a'lem bi's-savâb MTn, No. 415

 

 

   Copyright @ Süleyman Ateş