İSLÂM KARDEŞLİK ÜZERİNE KURULUDUR PDF 
Cumartesi, 16 Haziran 2018 00:00

İSLÂM KARDEŞLİK ÜZERİNE KURULUDUR

(...dünden devam)

Milletin derdi çoluk çocuğuna ekmek ve aş temin etmek ve o aşı huzur ile yemektir

Milletin derdi bölünmek mi? İstanbul'a veya Van'a pasaportla gitmek mi? Bölününce kim kazanacak? İslâm düşmanları! Birliğimizi parçalamak isteyenlerin amacı da bu: Bölmek ve yutmak.

İslâm kardeşlik üzerine kuruludur. Kur'ân buyurur:

10 - Muhakkak mü'minler kardeştirler. Kardeşlerinizin arasını düzeltin ve Allah'tan korkun ki size rahmet edilsin.

11 - Ey inananlar, bir topluluk, başka bir toplulukla alay etmesin. Belki (alay ettikleri kimseler), kendilerinden iyidirler. Kadınlar da başka kadınlarla alay etmesinler. Belki onlar, kendilerinden iyidirler. Birbirinizde kusur aramayın; birbirinizi kötü lakaplarla çağırmayın. İnandıktan sonra fısk adı, ne kötü bir şeydir! Kim tevbe etmezse, işte onlar, zâlimlerdir.

12 - Ey inananlar, zandan çok sakının. Zira zannın bir kısmı günâhtır. Birbirinizin gizli şeylerini araştırmayın; biriniz diğerinizi arkasından çekiştirmesin. Biriniz, ölmüş kardeşinin etini yemeği sever mi? İşte bundan iğrendiniz. O halde Allah'tan korkun, şüphesiz Allâh, tevbeyi çok kabul eden, çok esirgeyendir.

13 - Ey insanlar, biz sizi bir erkek ve bir kadından yarattık ve birbirinizi tanımanız için sizi milletlere ve kabilelere ayırdık. Allâh katında en üstün olanınız, (günâhlardan) en çok korunanınızdır. Allâh bilendir, haber alandır. (Hucurat: 10-13)

Adâlet, İslâm kardeşliği ve dayanışması konusunda bu âyetlerin yanında pek çok hadis de vardır. Bunlardan birkaçına işaret edelim:

"Dünyada adâlet yapanlar, yaptıkları adâletten dolayı Rahmân'ın önünde inciden minberler üstünde bulunacaklardır" (Müslim, İmâret: 18; Nesâ'î, Kudât: 1; İbn Hanbel, Musned: 2/159, 160, 203.).

"Birbirlerine karşı sevgi, şefkat ve acımalarında mü'minler, bir tek bedene benzerler. Bedenin bir organı rahatsız olunca diğer organları da uykusuzluk ve ateş ile onun rahatsızlığını paylaşır'' (İbn Hanbel: 2/159, 203).

Peygamber (s.a.v.): "Mü'minler, bir binânın taşları gibi birbirini tutar" deyip parmaklarını birbirine geçirmiştir (Buhârî, Salât: 88, Edeb: 36, Mezâlim: 5; Müslim, Birr: 65; Tirmizî, Birr: 18; Nesâ'î, Zekât: 67, İbn Hanbel: 4/104, 405, 409).

"Birbirinize hasedetmeyiniz, birbirinizin satışına engel olmayınız, öfkeye kapılmayınız, birbirinize sırt çevirmeyiniz, ey Allah'ın kulları, kardeş olunuz. Müslüman Müslümanın kardeşidir, ona zulmetmez, onu rüsvây etmez, ona hakaret etmez, (diyen Peygamber (s.a.v.) üç defa) takvâ buradadır, diyerek göğsüne işaret etmiştir" (Buhârî, Nikâh: 45; Edeb: 57-58, 62; Müslim, Birr: 30-32).

"(Hiçbir kötülüğü olmasa dahi) Kişinin, Müslüman kardeşine hakaret etmesi kendisine yeter. Her Müslümanın diğerine kanı, malı ve nâmusu haramdır" (Müslim, Birr: 32; Ebû Dâvûd, Edeb bâbu men redde muslim).

"Müslümanın, Müslüman kardeşiyle üç günden fazla küs tutması helâl değildir. Öyle ki birbirleriyle karşılaşırlar, biri bu tarafa, öbürü öbür tarafa bakıp geçer (birbirlerine selâm verip konuşmazlar). Onların en hayırlısı, ilk selâm verendir" (Buhârî, Edeb: 57, 62, İsti'zân: 9; Müslim, Birr: 25; Tirmizî, Birr: 21).

Müslümanlar arasında çıkan savaşta tutsakları öldürmek yahut onları serbest bırakmak için fidye almak caiz değildir. Nitekim Hz. Alî, Cemel Vak'asında şu duyuruyu yaptırmıştır: "Hiç kimse kaçanı kovalamasın, yaralıya saldırmasın, onu öldürmesin!"

Sıffîn'de de kendisine getirilen tutsağa:

— Seni öldürmem, ben âlemlerin Rabbi Allah'tan korkarım, demiştir (Beğavî, Meâlimu't-Tenzîl, Hâzin kenarında: 6/225; et-Tefsîru'l-hadîs: 10/126-129).

 

(devamı yarın..)

 

 

   Copyright @ Süleyman Ateş