BÜYÜ NEDİR? (4)
Pazartesi, 11 Haziran 2018 00:00

BÜYÜ NEDİR ? (4)

(...dünden devam)

Mu'tezileye ve ehli sünnetten bazı kişilere göre büyü, gerçek değildir. Büyü diye bir şey yoktur. İnsan hiçbir sûrette, dokunmadan başkasına etki yapamaz. Fakat Cumhûra, yani ehli sünnetin çoğunluğuna göre büyü vardır. Bâzı kimseler riyâzet, isimlerin ve rakamların özellikleri, afsun, uzlet gibi yollara başvurarak başka varlıklar üzerinde etki yapacak duruma gelebilirler. Cinlerin kötüleriyle temas kurup, onlar vâsıtasiyle olağanüstü gibi görünen şeyler yapabilirler. Ancak bu olağanüstü işleri yapan, yine Allah'tır. Büyücü, büyüsüyle bir olayın sebeplerini bir doğrultuda düzenlenmeğe sevk eder. O isimlere ve rakamlara, özellikleri veren de Allah'tır. Böylece her işin fâili Allah olur (Mefâtîhu'l-ğayb, 1/635).

Âlûsî şöyle diyor: "Cumhûra göre büyünün bir gerçeği vardır. Büyücü havada uçacak, suda yürüyecek, insanı öldürecek, eşek yapacak derecede bir hüner elde edebilir. Ama bütün bunları yapan gerçekte Allâh'tır. Mu'tezile'ye ve mezhebimizden Ebû Ca'fer el-Esterâbâzî'ye göre büyünün aslı yoktur, hepsi göz boyamadan ve sandırmadan ibarettir. Hattâ mu'tezile, "Büyü ile yapılabileceği söylenen olağan üstü şeyler, peygamberlik yolunu tıkar, artık büyü ile mu'cizenin farkı kalmaz" tezini ileri sürerek büyücünün böyle olağan üstü şeyler yapabileceğini söyleyenleri kâfir saymışlardır. Ama gerçek, onların zannet­tik­leri gibi değildir. Bazı araştırmacılar, mu'cize ile büyüyü ayırdetmişlerdir. Onlara göre mu'cizede meydan okuma vardır, büyüde yoktur. (Yani büyü hünerini öğrenen herkes bunu yapabilir. Ama peygamber olmayan hiç kimse mu'cize getiremez). Allâh, bu yüce makamı, yalancıların sızmasından korumuştur." (Rûhu'l-Me'ânî, 1/339)

Allah'ın izni olmadıkça kimseye bir zarar verilemez. Bundan dolayı Allah'a sığındıktan sonra artık hiçbir şeyden korkulmaz. Çünkü Allah adının anıldığı yere şeytan sokulamaz. Eûzü besmele, mü'minin koruyucu silâhıdır. "O, öyle Allah'tır ki, onun ismi anıldıktan sonra ne yerde ne de gökte hiçbir şey zarar vermez." Bunu böyle bilip, kafayı ve rûhu büyü vehminden sıyırmak lâzımdır.

Cinlerin îmansızları olan şeytanları etki altına almak ve onlardan yararlanmak için Bâbilliler, Mısırlılar, Hindliler, Yunanlılar ve daha birçok milletler büyülere, tılsımlara, afsunlara başvurmuşlardır. Bu iş bugün de modern bir şekle bürünerek devâm etmektedir.