BÜYÜ NEDİR? (2)
Cumartesi, 09 Haziran 2018 00:00

BÜYÜ NEDİR? (2)

(...dünden devam)

Her bilgi iyidir. Büyünün kendisi de bilgi olarak kötü değildir. Allah, akıl sâhibi insanların, her bakımdan bilgi sâhibi olmalarını istemiş ve bu bilgilerini kötüye kullanıp kullanmayacaklarını sınamak dilemiştir. Bunun için semâvî kuvvetler olan melekleri görevlendirmiş, melekler insanlara ilhâm ile bilgiler vermişlerdir. Peygamberin dışındaki insanlar, meleklerden ancak ilhâm ile bilgi alabilirler. Âyette geçen iki melek, aslında meleklerden ilhâm alma derecesine yükselen iki melek ruhlu insandır. İyiliklerinden dolayı bunlara "iki melek" denmiştir. Bu mânâyı veren müfessirler olduğu gibi "مَلَكَيْن melekeyn" kelimesindeki lâmı kesre ile "مَلِكَيْنِ melikeyn" şeklinde okuyanlar da vardır. İbn Abbâs, Hasan Basrî, Ebû'l-Esved (ed-Duelî) ve Dahhâk böyle okumuşlardır (Âlûsî. Ruhu'l-Me'ânî. 1/342.). O zaman "Bâbil'de iki krala indirileni öğretiyorlardı" demek olur. Gerçekten krallık kurumunun kökünde de büyünün bir çeşidi olan etkileme vardır. Çünkü krallık, söz ve davranışlarıyla insanları etkilemek, kendine bağlamak ve yönetmektir. O takdirde indirme, ilhâm etme anlamına gelir. Hasılı diğer bilgiler olduğu gibi, büyünün dayandığı temel bilgi de Bâbil'de iki melek ruhlu insana veya iki krala melekler tarafından ilhâm edilmiştir. Ama kötüye kullanılmak üzere değil, sâdece bilinmek ve şerrinden korunmak üzere ilhâm edilmiştir. (Çünkü Bâbilliler, büyü işleriyle uğraşıp duruyorlardı. İnsanları bunların şerrinden korumak için büyünün ne olduğu, hangi sebepler zincirinin düzen­lenmesinden meydana geldiği iki insana ilhâm edildi. Aslında insana olağanüstü gelen büyü, yalnız erbâbınca bilinen, başkalarına gizli kalan sebeplerin düzenlenmesinden hâsıl olan bir olaydır. Herhangi bir olayın sebebi bilinmezse, büyü gibi görünür. Ama sebebi anlaşılınca olay, gariplikten çıkar. Meselâ: bugün tabiat kuvvetlerinden yararla­nılarak yapılan uçak, bin yıl önceki insanlar için büyük bir büyüdür.

İşte basit olayların dahi büyü gibi görüldüğü Mezopotamya insanları arasında iki kişi, diğer insanların kavrayamayacağı birtakım olayların kanunlarını keşfetmişler ve bunu talebelerine öğretirken kötüye kullanmamalarını söylemişlerdi. Fakat Bâbilliler ve Bâbil'de esâretleri sırasında onlardan garip olayları öğrenen Yahudiler, birçok hurâfeyi de katarak bu bilgileri kötüye kullandılar, büyü yaptılar. Büyü, o zamanlar doğa ilimleriyle karışıktı. Bir filozof, aynı zamanda büyücü idi. Dediğimiz gibi öğrenme merakı, insanı her şeyi bilmeğe sevk eder. Bugün müsbet ilimler de öyle değil midir? Elektrik bilgisi, parlak bir ilimdir. Fakat o bilgiden yararlanarak herkesin ayak bastığı merdiven parmaklarına gizli bir kablo ile elektrik verip insanları öldürmek büyüdür. Atom bilgisi yücedir. Atomu insanlığın yararına kullanmak güzeldir. Fakat bir atom bombasiyle bir şehri, bir ülkeyi öldürmek büyüdür. O halde, melek büyü öğretir mi, diye düşünmeğe lüzum yoktur. Melek büyü öğretmiyor. O, birtakım kanunları ilhâm ediyor. İnsanların, bu bilgileri kötüye kullanmaları büyü oluyor.

(devamı yarın..)