KUR’ÂNIN MAHLUK OLUP OLMADIĞI HK. (8) PDF 
Çarşamba, 30 Mayıs 2018 00:00

KUR’ÂNIN MAHLUK OLUP OLMADIĞI HK. (8)

(...dünden devam)

(Burada geçen مثاني (mesânî) keli­mesi, ikişerli demektir. Buna çok mânâ ve­rilmiştir. Fakat bize göre bu kelime ile Kur’ân’ın her yönden ikili bir sistem ta‘kîbettiği belirtil­mektedir. Gerçekten Kur’ân’ın ifâde üslûbu, karşılıklı zıtlığa dayanır. Kur’ân, olayları hep ikili, karşıtlı olarak anlatır: Gök, yer; cennet, cehen­nem; melek, şeytân; emir, yasak; va‘d ve va‘îd.. Bunlar birbiri ardından anlatılır. Mü’minlerin hali anlatıldıktan sonra kâfirlerin hali; Allah’ın gök­teki kudret işâretlerinin ardından yerdeki kudret işâretleri; zamandaki kanıtların ardından mek­ândaki kanıtlar anlatılır. Ve her şey karşıtıyla an­latılınca daha iyi kavranır. İşte mesânî, yani karşılıklı olarak ikişerli sözü, bu anlamı belirt­mektedir. Allah’ın vahyi bu üslûb üzere in­dirmiştir.

Rablerinden kor­kanların, ondan derileri ürperir, sonra derileri ve kalbleri Allah'ın zikrine yumuşar. İşte bu (Kitap) Allah'ın rehberidir. Dilediğini bu­nunla doğru yola iletir. Ama Allah kimi sapıklı­ğında bırakırsa artık ona yol gösteren olmaz. (Zümer: 23)

Kur'ân'daki bu karşıtlık üslûbu, ruhta derin etki yapar. Allah'tan korkanlar, Kur'ân'ı dinleyince o kadar etkilenirler ki derileri diken diken olur. Allah'ı anmakla gönülleri yumuşar, ruhları duygulanır. İşte Allah insanı böyle hidâyete ve olgunluğa ulaştırır. O'nun şaşırttığını da kimse doğru yola götüremez.

Âyetin son cümlesi, kendi başına düşünüldüğünde sanki Allah'ın bazı insanları şaşırttığı, doğru yoldan çıkardığı anlaşılır. Fakat Kur'ân'ın kastı bu değildir. Başka âyetlerde Allah'ın kimleri şaşırtıp saptıracağı açıklanmıştır. Allah ancak kötü niyetli, aklını iyi yolda kullanmayan, seçimini kötülükten yana kullanan ki­birli, kıskanç fasık ve zâlimleri saptırır. Daha doğrusu onları doğru yola iletmez, bulundukları halde bırakır. Ancak kendisine yönelmek isteyen­leri doğru yola iletir. "Allah sapıklar toplumunu doğru yola iletmez" (Mâide: 108), "Allah zâlimler toplumunu doğru yola iletmez" (Bakara: 258)  âyetleri, Allah'ın, kimleri şaşırttığını gösterir. Gerçekte Allah saptırmıyor. Yani onları doğru yoldan çıkarıp eğri yola sokmuyor. Gösterdiği doğru yola gelmeyenleri, kendi sapıklıkları içinde bırakıyor. "Allah, ancak yoldan çıkanları şaşırtır, başkasını değil" (Bakara: 260) âyeti, bu hususu gayet açık biçimde ortaya koymak­tadır.

فَبِاَي حَدِيثٍ بَعْدَهُ يُؤْمِنُونَ: Onlar bun(a inanmadık)dan sonra hangi hadîse (söze) inana­caklar? (Mürselât: 50)

تِلْكَ آيَاتُ اللَّهِ نَتْلُوهَا عَلَيْكَ بِالْحَقِّ فَبِاَي حَدِيثٍ بَعْدَ اللَّهِ وَ آيَاتِهِ يُؤْمِنُونَ: İşte şunlar, Allah'ın âyetleridir, onları sana gerçek ile okuyoruz. Allah'tan ve O'nun âyetlerinden sonra hangi hadîse (söze) inanacak­lar? (Câsiye: 6)

(devamı yarın..)

 

 

   Copyright @ Süleyman Ateş