BİR İDDİA ÜZERİNE GELEN SORU: ORGAN BAĞIŞI CAİZMİDİR? (1) PDF 
Pazar, 13 Mayıs 2018 00:00

BİR İDDİA ÜZERİNE GELEN SORU: ORGAN BAĞIŞI CAİZMİDİR? (1)*

Sayın Hocam, bugünkü manşetlerde bir ilahiyatçı profesörün organ bağışı caiz değildir diyerek fetva vermiş olduğunu gördük. Ne olur bu konuda bir yazı yazar mısınız, onbinlerce böbrek hastasının yüreğini soğutur, duâsını alırsınız. Saygılarımla...

Cevap: Bu konuda daha önce birkaç kez yazdım. Arşive baktım: Bu konuda 05.04.2003, 19.05.2003 ve 24.10.2005 tarihlerinde yazmışım. Son yazım şöyle:

Bazı hocaların, TV ekranına çıkıp organ naklinin, kan vermenin caiz olmadığını söylemeleri ve bu kişisel görüşlerini Kur'ân ayetlerine dayandırmaları cidden gariptir. Bu tür konuşmalar, toplum sağlığına olumsuz etki yapar. Organ nakli niçin caiz olmasın? Kişi kendi evladı yahut bir yakını için böbreğinden birini verir. Bazı evlatlar da baba veya annelerini yaşatmak için karaciğerinden parça veriyorlar. O sayede karaciğer nakli yapılmış olan kişi yaşıyor.

Kişi, ölümü halinde organlarını bağışlayabilir. Beden kendi bedenidir. Allah'ın ona lütfettiği bir varlıktır. Ölümü halinde zaten toprak olacak bazı organlarını bağışlayabilir. Nasıl malını bağışlıyorsa organını da bağışlar. Kişide beyin ölümü gerçekleşince organ nakli yapılır. Âyetleri tevil ederek bunun caiz olmadığını söylemek, kendi kendine din hükmü koymaktır.

Garip bir mantık

"Efendim, ölmüş olanın derileri ve organları kendisinin yaptığı işlere tanıklık edecek. Organlar nakledilince başkasının organı olacağından şahitlik karışabilir" şeklinde garip bir mantık ileri sürüyorlarmış. Gerçi ben bu tür konuşmaları dinlemedim ama bana böyle aktarıldı. Garip bir anlayış. Şahitlik edecek olan ruh cismidir, Allah tarafından kişiye verilen, hiçbir suretle nakledilemeyecek olan organlardır. Maddi beden organları değil. Zaten fizik beden organları nakledilmese de toprakta çürüyecektir. Ama Allah, yeniden bedenlendirdiği (ba'settiği) ruha yeni deriler ve organlar verecektir. Ruhsal organlar.

İşte o organlar, dünya ömründe yapılan hatâların izlerini taşır ve bunları Yüce Divan'da yansıtır. Yoksa fiziksel bedenin organları çoktan toprağa karışmıştır. Nitekim çeşitli nedenlerle eli veya Allah korusun bacağı kesilmiş olan kimseler, kesilen organının ağrıdığını hissederler. Çünkü fizik organ bedenden ayrılmış olsa da ruhsal beden onu kendinde hisseder.

Cehennem ateşinde yanıp dökülen derilerin başka derilerle değiş­tirilmesi, ruhsal beden organlarının yok olmayacağını gösterir. "O âyet­lerimizi inkâr edenleri yakında bir ateşe sokacağız, derileri piştikçe azabı tatsınlar diye onlara başka deriler vereceğiz. Şüphesiz Allah daima üstündür, hüküm ve hikmet sahibidir" (Nisa: 56).

(devamı yarın..)

 

 

*yazı arşivden alınmıştır

 

 

 

 

   Copyright @ Süleyman Ateş