2 SORU: KEFİR HELÂL Mİ? HANÎFLİK NEDİR? PDF 
Perşembe, 10 Mayıs 2018 00:00

2 SORU: KEFİR HELÂL Mİ? HANÎFLİK NEDİR?*

1. Sağlığa çok yararlı, fakat fermante olduğundan, içinde bindelerle ifadel edilecek oranda alkol bulunan kefir helâl mi?

Cevap: 1) Kur’ân-ı Kerîm, isim belirterek hamrın, yani üzümden yapılan içkinin pislik olduğunu, kurtuluşa ermek için ondan kaçınmak gerektiğini belirtmiştir. Hamr yani şarap sarhoş ettiği için haram kılınmıştır. O halde sarhoş eden her içki de şarap gibi haramdır. Ancak sarhoş etmeyecek miktardaki alkolün haram olduğu söylenemez. Nitekim bazı sahâbîler az miktarda alkol içeren nebîzi yani hurmadan yapılmış içkiyi kullandıkları gibi, İmam-ı A’zam Ebu Hanîfe de az miktarda (sarhoş etmeyecek oranda) alkol içeren içkinin haram olmadığını söylemiştir.

Özetle: kefir veya kımız haram değildir. Azıcık alkol içeren her şey haram olsaydı birçok meyvenin haram olması gerekirdi. Çünkü bazı meyvelerde de doğal halde alkol bulunur. Kimsenin kendi kendine din hükmü koymaya hakkı yoktur. Yalnız şunu da belirtmem gerekir ki Kur’ân’da ismen anılmış olan hamr (şarap) pistir, elbiseye dökülse döküldüğü kısmın yıkanması gerekir. Çünkü Kur’ân ona rics (pislik) demiştir (Maide: 90. âyet).

Hz. Alî'nin torunu, Hz. Hüseyin'in de oğlu olan, ibâdet ye takvasından dolayı da Zeynu'l-âbidîn (dînin süsü) sıfatıyla anılan Alî Zeyne'l-âbidîn'in’e bayramlarda kovada nebîz yapılır, taze olarak verilirdi. Yağlanır (krem sürer), kına ile sakalını boyar, ihrama girerken yıkanıp koku sürünürdü. Sardığı sarığının ucunu arkasından sarkıtırdı. (İbn Sa'd, Tabakat, 5/217-218)

2. Hanîflik nedir?

Cevap 2) Hanîf, bâtıl inançların hepsinden ayrılıp yalnız Hakk'a yönelen kimse demektir. Kur’ân’da bu kelime, Tevhîdi, yani Allah’tan başka tanrı tanımama inancını getirmiş olan İbrahim dininin de sıfatı olarak kullanılmıştır: İbrâhîm ne Yahûdî, ne de Hıristiyandı; fakat hanif (dosdoğru) bir Müslümandı. Müşriklerden de değildi.” (Âl-i İmrân: 94/67)

Araplar, hac yapan, sünnet olan kimseye, onun İbrâhîm dininde olduğunu belirtmek için hanîf derlerdi. Doğru anlamına gelen hanîf, Kur'ân'da çoğunlukla tevhîd ve Allah'a şirk koşmama anlamında kullanılmıştır. İnsanın doğasında yalnız Allah'a tapma eğilimi vardır. Göğe bakıp yıldızların, Ayın ve Güneşin battığını gören İbrâhîm'in, batan şeylerin tanrı olamayacağını anlayarak sadece Allah'a yönelmesi; kavmine, Allah'tan başka tanrı diye tapılan şeylerin gerçek tanrı olamayacağını söylemesi, bir tevhîd kanıtı olarak anlatılmak­tadır. İşte hanîf, tam içtenlikle sadece Allah'a yönelmek, O'na tapmaktır. İbâdeti sadece Allah'a hâlis kılmağa, O'ndan başka hiçbir şeye iltifat etme­meğe hanîf dini ve İbrâhîm milleti denilir.

Hz. Peygamber’e “Sen İbrahim dinine uy!” emri, Peygamberin bütün düşünce yapısını, inancını yansıtmaktadır. Bu sözden onun, sadece hanîf bir yaşantı içinde olduğu anlaşılır. Başka bir anlam çıkarılmaz.

 

*yazı arşivden alınmıştır

 

 

   Copyright @ Süleyman Ateş