KASTEN ORUÇ BOZMANIN KEFFÂRETİ NEDİR? (4) PDF 
Salı, 20 Mart 2018 00:00

KASTEN ORUÇ BOZMANIN KEFFÂRETİ NEDİR? (4)

(...dünden devam)

Çünkü Kur’ân:

مَنْ جَآءَ بِالْحَسَنَةِ فَلَهُ خَيْرٌ مِنْهَا وَمَنْ جَآءَ بِالسَّيِّئَةِ فَلَا يُجْزَي الَّذِينَ عَمِلُوا السَّيِّئَاتِ إِلَّا مَا كَانُوا يَعْمَلُونَ : Kim bir iyilik getirirse ona, ondan daha güzeli vardır. Kim kötülük getirirse, kötülükleri yapanlar, ancak yaptıkları (kötülük) kadar cezalanırlar. (Kasas: 49/84)

مَنْ جَآءَ بِالْحَسَنَةِ فَلَهُ عَشْرُ اَمْثَالِهَا وَمَنْ جَآءَ بِالسَّيِّئَةِ فَلَا يُجْزَي إِلَّا مِثْلَهَا وَهُمْ لَا يُظْلَمُونَ : İyilik yapana, yaptığının on katı iyilik verilir. Kötülük yapan ise, yaptığı kötülüğün dengiyle cezalandırılır; onlara zulmedilmez. (En'âm: 55/160)

وَالَّذِينَ كَسَبُوا السَّيِّئَاتِ جَزَآءُ سَيِّئَةٍ بِمِثْلِهَا : Kötülük yapanlar, yaptıkları kötülüğün dengi bir kötülükle cezalanırlar. (Yûnus: 51/27)

وَجَزَآءُ سَيِّئَةٍ سَيِّئَةٌ مِثْلُهَا فَمَنْ عَفَا وَاَصْلَحَ فَاَجْرُهُ عَلَي اللهِ اِنَّهُ لَا يُحِبُّ الظَّالِمِينَ : Kötülüğün cezası, yine onun gibi bir kötülüktür. Kim affeder, barışırsa onun mükâfâtı Allah'a âittir. Doğrusu O, zâlimleri sevmez. (Şûrâ: 62/40),

وَاِنْ عَاقَبْتُمْ فَعَاقِبُوا بِمِثْلِ مَا عُوقِبْتُمْ بِهِ وَلَئِنْ صَبَرْتُمْ لَهُوَ خَيْرٌ لِلصَّابِرِينَ : Eğer azâb edecekseniz, size yapılan azâb kadar azâb edin. Ama sabrederseniz, andolsun ki o, sabredenler için daha iyidir. (Nahl: 70/126)

فَمَنِ اعْتَدَي عَلَيْكُمْ فَاعْتَدُوا عَلَيْهِ بِمِثْلِ مَا اعْتَدَي عَلَيْكُمْ وَاتَّقُوا اللهَ وَاعْلَمُوآ اَنَّ اللهَ مَعَ الْمُتَّقِينَ : Kim size saldırırsa, onun size saldırdığı kadar siz de ona saldırın; Allah’tan korkun, bilin ki Allah (günâhlardan) korunanlarla beraberdir. (Bakara: 92/194) buyurmaktadır.

Yüce Allah, yapılan bir kötülüğe, ancak o kötülük kadar ceza verileceğini, bundan fazla ceza vermenin haksızlık olduğunu, Allah’ın haksızları sevmediğini böyle kuvvetle vurguladıktan sonra kendisi nasıl olur da işlenen bir günlük oruç bozma kusuruna 60+1 gün ceza verir? Bu, indirdiği hükümlere aykırıdır. Bu keffâret cezası, fıkıhla uğraşanların abartısından başka bir şey değildir.

Kaldı ki kadınlar açısından düşünürsek, özürsüz olarak oruç bozma suçunu işlemiş âdet görmekte olan bir kadının böyle keffâreti tutması da mümkün değildir. Çünkü araya âdet günleri gireceğinden keffâreti yarıda kalır. “Allah kimseye gücünün üstünde bir şey yüklemez.”

Kur’ân-ı Kerîm’in bildirdiği üzere hastalık gibi bir özür dolayısıyla orucunu bozan, orucunu gününe gün kazâ eder. Oruç tutmaya niyyet etmeyen, özürsüz olarak oruç tutmayan, Allah’a karşı büyük bir suç işlemiş olur ama sonradan dine dönüp dinin emirlerini yapmağa, oruç tutup namaz kılmağa başladığı takdirde daha önceki oruçlarını kaza etmesi gerekmez. O insan, yeni İslâm'a dönmüş olduğundan eski halinden tevbe eder. İslâm, yani tevbe daha önceki hatâları siler.

***

 

 

   Copyright @ Süleyman Ateş