İNSAN AHSEN-İ TAKVİM ÜZERE YARATILMIŞTIR (1) PDF 
Salı, 27 Şubat 2018 00:00

İNSAN AHSEN-İ TAKVİM ÜZERE YARATILMIŞTIR (1)

بسماللهالرحمنالرحيم

وَالتِّينِوَالزَّيْتُونِ {1} وَطُورِسِينِينَ {2} وَهَذَاالْبَلَدِالْأَمِينِ {3}

لَقَدْخَلَقْنَاالْإِنسَانَفِيأَحْسَنِتَقْوِيمٍ {4} ثُمَّرَدَدْنَاهُأَسْفَلَسَافِلِينَ

{5} إِلَّاالَّذِينَآمَنُواوَعَمِلُواالصَّالِحَاتِفَلَهُمْأَجْرٌغَيْرُمَمْنُونٍ {6}

فَمَايُكَذِّبُكَبَعْدُبِالدِّينِ {7} أَلَيْسَاللَّهُبِأَحْكَمِالْحَاكِمِينَ {8}

Rahmân ve Rahîm Allah'ın adıyla

1- Tin'e ve Zeytûn'a andolsun. 2- Sînâ Dağına andolsun. 3- Ve bu güvenli Şehre andolsun ki, 4- Biz insanı en güzel biçimde yarattık. 5- Sonra onu aşağıların aşağısına çevirdik.6- Yalnız inanıp iyi işler yapanlar hariç. Onlar için kesintisiz bir mü­kâfât vardır. 7- Böyle iken sana âhiret cezâsını yalanlatan nedir? 8- Allah, hüküm verenlerin en iyisi değil midir? (Tîn: 28(95)/1-7)

Bu Sûrede dört şeye yemîn edilir: Tîn’e, Zeytûn’a, Tûr-i Sînîn’e ve el-Bele­du’l-Emîn’e. Tûr-i Sînîn, Hz. Mûsâ’nın Rabbi’nin hitâbını duyduğu ve Kitâbını aldığı kutsal dağdır. el-Beledu’l-emîn de Hz. Muhammed’in vahiy aldığı Mekke kentidir. Tîn lügatte incir, zeytûn ise zeytindir. Faydalarından ötürü bunlara yemîn edilmiş olabi­lir. Fakat ikinci ve üçüncü âyetlerle ilişki bakımından bu ma‘nâ pek tutmuyor. Bağlamdan, bunların da vahye sahne olmuş coğrafî bölge­ler olduğu anlaşılıyor. Nitekim Cüneyd-i Bağdâdî Tîn’in İlyâ Mescidi, Zeytûn­’un da Beytu’l-Mukaddes olduğunu söylemiştir (Sülemî, Hakāik, Tîn Sûresi). İbn Cüzey de bunların, Filistin’de Hz. Îsâ’nın doğduğu ve ikamet ettiği iki bölge olduğu kanısında­dır (et-Teshîl: 4/207). Râzî de bun­ların Arz-ı Mukaddes’te Tûr-i Tînâ ve Tûr-i Zeytâ denen iki dağ olduğunu söy­lemiştir. Hâsılı buradaki Tîn ve Zeytûn, peygamberlerin yetişmiş olduğu coğrafî bölgelerdir. Üzerlerine yemîn edilerek bunların ma‘nevî değer ve önemleri vurgu­lanmıştır.

4’ncü âyette insanın en güzel takvîm'de yaratıldığı buyurul­maktadır. Takvîm: Bir şeyi uygun biçime koymak demektir. Demek ki Allah insanı en güzel biçimde yaratmıştır. Diğer canlılar sürünür, dört ayak üzerinde yüzüstü gezerlerken insan doğrulmuş, yiyecek­lerini kendi eliyle alacak durumda yaratılmıştır. Asamm'a göre burada insanın, en olgun akıl, anlayış, eğitim, ilim ve beyân ile yaratıldığı anlatılmaktadır. Esasen âyette insanın hem bedensel, hem de ruhsal yönden en güzel biçimde yaratıldığı anlatılmıştır.

(devamı yarın..)

 

 

   Copyright @ Süleyman Ateş