İBADETLERİN AMACI (2) PDF 
Pazartesi, 26 Şubat 2018 00:00

İBADETLERİN AMACI (2)

(...dünden devam)

Cevap: .. .. hayat sınavdır. Cenabı Hak kulunu olgunlaştırmak için çeşitli sınav aşamalarından geçirir. Hâşâ Allah bir şeyi öğrenmek için değil, kulunun ruhunu olgunlaştırmak için onu böyle sınavlardan geçirir. İnsanın yaşadığı kimi olaylar nefse ağır gelen olaylardır. Bir âyette Allah'ın kullarını kâh sıkarak, kâh da sevindirerek evirip çevirdiği buyrulmaktadır. Nasıl çiğ köfteyi yenilecek kıvama getirmek için köfteyi yapan bulgura su katarak hayli yoğurursa Yaratan da pişmemiş, olgunlaşmamış kullarını öyle olaylarla yoğurarak manen olgunlaştırır. İnsan çeşitli olaylardan geçe geçe tecrübe kazanıp olgunlaşır. Bundan dolayı yaşadığınız sıkıntıları aleyhinize sanmayın. Onlar sizin yararınızadır. 

İbadetlerin amacı kulun Allah sevgisiyle olgunlaşmasıdır. Kur'ân ancak Allah'ı anmakla gönüllerin huzura kavuşacağını vurgular. Allah'ın bizim ibadetimize ihtiyacı yoktur. Biz kendi ruhumuzun dünya kirlerinden, bulaşıklarından arınması için ibadet ederiz. Yaptığımız hatalar ruhu kirletirken güzel eylemlerimiz de ruhu arındırır. Namazın temeli Allah'ı zikir(anma)dır. Onun için her halü kârda namaz emredil­miştir.  İbadet zorlanarak değil, severek içtenlikle yapılmalıdır. Gönülden gelmedikten sonra sadece şekil, insana manen bir şey kazandırmaz. Oruç sağlam, sağlıklı insanlara farzdır. Oruca güç dayananlara oruç yerine fidye vermeleri emredilmiştir. Ama namazın mazereti yoktur. Onun mutlaka yapılması emredilir. Ayakta durmakta zorlanan, oturarak, oturmakta zorlanan da yatarak namazını kılar. Kur'ân: Ali İmran Suresinde buyurur: 

"Onlar ayakta, oturarak ve yanları üze­rine yatarken Allah’ı anarlar, gök­lerin ve yerin yaratılışı üzerinde düşünürler: 'Rabbimiz (derler), bunu boş yere yaratmadın, sen yü­cesin, bizi ateş azâbından koru!' (derler)." (Âli İmran: 191)

Ve gönülden Rablerine ibadet edenlerin, Allah'ın büyük lütfuna ereceklerini vurgular: "15- Bizim âyetlerimize o kimseler inanırlar ki onlar, kendilerine öğüt verildiği zaman derhal secdeye kapanırlar; Rablerini överek tesbîh ederler, büyüklük taslamazlar. 16- Yanları yataklardan uzaklaşır, (gece teheccüd namazı kılmak için yanla­rını yataklardan ayırıp kalkarlar), korkarak ve umarak Rablerine du‘â ederler ve kendilerine verdiğimiz rızıktan hayır için harcarlar. 17- Yaptıklarına karşılık olarak onlar için ne gözler aydınlatıcı(ni‘metleri)in saklandığını hiç kimse bilmez!" (Secde: 15-17)

Size gönül huzuru dilerim.

***

 

 

   Copyright @ Süleyman Ateş