İLAHİ DİNLER YERİNE İLAHİ DİN KULLANILMALIYDI *** TESLİS İNANCININ ÖZÜ PDF 
Pazar, 18 Şubat 2018 00:00

İLAHİ DİNLER YERİNE İLAHİ DİN KULLANILMALIYDI

İlahi dinler, birden çok dini ifade ediyor olması açısından yaptığınız açıklama ile sanki tezat teşkil ediyor diye düşünüyorum. Açıklama bölümünde ifade ettiğiniz gibi mealen, aslında tek din vardır o da İslâm. Hz. Âdem ile başlayan ve bütün Peygamberlere tebliğ edilen tek dindir. Saygılarımla...

Cevap: Allah'ın gönderdiği mesajın özü birdir ama başka başka dillere ve milletlere gönderilen bu mesaj, gönderildikleri milletlerin dil ve karakterine göre özellikler almıştır. Çeşitli peygamberler tarafından getirildiği için tek din çoğul şeklinde kullanılmıştır. Bunların ruhu, özü bir ama dilleri farklıdır. İlahi dinlerin özü bir, dili ayrıdır. Değerli dostum kusur aramak, insana manen bir getiri sağlamaz.

 


 

TESLİS İNANCININ ÖZÜ

Saygıdeğer Hocam, ben bir Müslümanım çok şükür ki. Teslis inancını çok araştırdım. Sizin de köşenizde yazdığınız gibi Kur'ân, Allah üç unsurdan oluşmuş demeyi kâfirlik olarak nitelendiriyor.

Oysa İznik konseyinde alınan karardan sonra (MS 325) Hristiyan inancı Allah'ı üç unsurdan oluşan değil BABA, oğul, kutsal ruh olarak birbirinden bağımsız olmayan, ve ayrı olmayan, aynı özden olan Tek tanrı (Allah) inancını benimsediler. Hristiyanlar Allah'ın, yeryüzünde insanlara baba, oğul, kutsal ruh olarak zuhur ettiğine ve bu üçünün birbirinden ayrılmaz tek bir özden olduğuna inanıyorlar. Bu tanımla teslis inancı Kur'an ile uyumludur. Kur'an'ın reddettiği ve kafirlik olarak nitelediği baba, oğul ve kutsal ruhun birbirinden ayrı tanrısal varlıklar olarak tanımlanmasıdır. (Tanrının üç unsurdan oluşması)

Ayrıca Hristiyanlar baba, oğul, kutsal ruh üçlemesinin insanların anlayabileceği mecazi bir anlamda tanımlandığına dikkat çekiyorlar, Fiziki olarak böyle baba, oğul, kutsal ruh ilişkisinin olmadığını vurguluyorlar. Selamlar...

Cevap: Yusuf Bey ben bu meseleyi çok enine boyuna yazmışımdır. Onların teslis inancı Hz. İsa'dan dört asır sonra Mısırlı Philon'un Mısır inancından adapte ettiği felsefi bir yorumdur. Elbette onlar üç elemanın birbirine bağımlılığını ayrı varlıklar görmüyorlar, Oğul dedikleri İsâ'yı Allah'ın düşünce akımından ibaret görüyorlar. Bu anlamıyla teslis Müslümanlar arasında yaygın olan Nur-i Muhammedî teziyle aynı kapıya çıkan bir yorumdur. Ama bu düşünceyi Kur'ân'ın tevhid inancıyla uzlaştırmak güçtür. Gerçeği Allah bilir. Her şeye rağmen Kur'ân Allah'a inanıp O'na kulluk eden insanları cennetle müjdelemiştir.  

 

 

   Copyright @ Süleyman Ateş