İBN-İ HEYSEM DÜNYAYA DENEYSEL BİLİM METODUNU HEDİYE ETTİ
Salı, 30 Ocak 2018 00:00

İBN-İ HEYSEM DÜNYAYA DENEYSEL BİLİM METODUNU HEDİYE ETTİ

CANER TASLAMAN DR. ENİS DOKO'nın anlatımları

Sabah haberlerinden alınmıştır:

 ibni haysem

İbn Heysem, İnsanlığın en önemli icatlarından birini yaptı. Çalışmalarıyla Descartes, Bacon, Kepler, Pecham gibi isimleri etkiledi. Bugünkü bilimin temelini oluş­turan deneysel metodunu, ondan önce hiçbir bilim insanı sistematik şe­kilde uygulamadı.

İnsanlığın en önemli icadı nedir? Bu sorunun olası cevaplarından biri "bilimsel metottur". Bu metot sayesinde tıptan mühendisliğe, fizikten kozmolojiye kadar birçok alanda büyük ilerlemeler kaydettik. 'Bu önemli icadı kim yaptı' sorusu sorulduğunda akla Newton (1643-1727) veya Galileo (1564- 1642) gibi isimler gelir. Bilim tarihçilerine sorarsanız birçoğu Roger Bacon (1214-1294) diyecektir. Ancak konu ile ilgili detaylı araştırma yapanlar, bilimsel metodun icadını, Roger Bacon'ı da etkileyen, ondan 250 yıl önce yaşamış bir isme; Müslüman bilim insanı İbn-i Heysem'e (965-1040) götürecektir.

OPTİK, GÖRME, DENEYSEL PSİKOLOJİ... Roger Bacon'un ünlü eseri Opus Majus'un beşinci bölümü Heysem'in yazdıklarının kopyası gibidir. İbn-i Heysem, Batı'da Al-hazen, 'İkinci Batlamyus' ve 'Fizikçi' isimleriyle de bilinmektedir. İbn-i Heysem optikte çığır açan çalışmalar yapmıştır; ışığın düz çizgide hareket ettiğini, sonlu bir hıza sahip oldu­ğunu, farklı ortamlara geçerken kırıldığını ve farklı renklerden oluştuğunu deneysel olarak göstermiş, bugün halen kameralarda kullanılan 'kamera obscura' isimli aleti geliştirmiştir. Gözün nasıl gördüğünü açıklamış, o dönemdeki hâkim paradigmayı reddedip gözün ışık yaymadığını, cisim­lerden yayılan ışığı yakaladığını savunmuştur. Görmenin ve optik yanıl­samaların psikolojisi üstüne yaptığı çalışmalardan dolayı, kimi bilim tarihçilerince deneysel psikolojinin kurucusu olarak da görülmüştür. Ancak İbn Heysem'i çağının bilim insanlarından farklı kılan önemli bir unsur vardır. O, sadece teoriler ortaya koymakla yetinmemiş, bunları çok hassas deneylerle göstermeye çalışmış ve bunun da ötesine geçerek yaptığı deneylerde kullandığı prosedürleri detaylıca okuyucusuna aktarmıştır. O, kendisine körü körü inanılmasını istemez; yaptığı deneyleri tekrarlamaya davet eder ve bunun için gerekli tüm bilgileri verir. Deneyi ve rasyonel düşünce metodunu her araştırıcının uygulaması gerektiğini savunur. Kuşkusuz bu düşünce, o dönem için devrimci bir yaklaşımdır.

ibni haysem2
Hevelius, önemli eseri Selenographia'nın kitap kapağında İbn Heysem'i Galileo'nun yanına koymuş; Galileo'yu duyuların, Heysem'i ise aklın temsilcisi olarak göstermiştir.

MATEMATİKSEL FİZİĞİN DE ÖNCÜSÜ İbn Heysem, bilimin temel yaklaşımlarından olan tümevarımın kullanımını, Francis Bacon'dan altı asır önce savunur ve Aristo'nun tümevarımsal çıkarımları dışlamasını şiddetle eleştirir. Ayrıca 'Ockhamlı'nın usturası' olarak bilinen; rakip hipotezler içinde en az varsayımı yapan hipotezin seçilmesi gerektiğini ifade eden bilimsel ilkeyi, Ockhamlı'dan üç asır önce, ünlü eseri Kitab el-Manazır'da başarı ile uygulamıştır. İbn Heysem ayrıca matematiğin, astronomi dışındaki alanlarda ustalıkla uygulanabileceğini gösteren ilk bilim insan­larındandır ve matematiksel fiziğin öncüleri arasındadır. Bu nedenle, Bradley Steffens, bilimsel metodun bütün kritik öğelerini uygulayan İbn Heysem'i anlattığı kitabında İbn-i Heysem: İlk bilim insanı ifadesini kullanır.

GALILEO İLE YAN YANA İbn Heysem'in çalışmaları Latinceye çevrilmiş ve Batı'da İslam dünyasında olduğundan daha etkili olmuştur. Descartes, Bacon, Kepler, Pecham gibi bir sürü Batılı bilim insanı ondan etkilenmişlerdir. Rönesans'ta optik alanında çok etkili olmuş Witello'nun ünlü eseri Perspectiva'nın, aslında İbn Hey­sem'den kopyalandığı, daha doğrusu intihal edildiği, bilim tarihçilerinin genel kana­atidir. Johannes Hevelius, önemli eseri Selenographia'nın kitap kapağında İbn Heysem'i Galileo'nun yanına koymuş; Galileo'yu duyuların İbr Heysem'i ise aklın temsilcisi olarak göstermiştir. Dindar bir bilim adamı olan İbn Heysem, bilimsel çalışmalarını Allah'a bir yakınlaşma aracı olarak görmüş ve şöyle demiştir: "Ben sürekli gerçeğin ve bilginin peşinde koştum, Allah'ın ihtişamına ve yakınlığına erişebilmek için gerçeği ve bilgiyi aramaktan daha iyi bir yol olmadığına inandım."