Seta

Birkaç soru: Uzakdoğu ülkelerinde kesilen etler, kumar ve futbol

Değerli Hocam, yıllardır yazılarınızı takip ediyorum. İslam konusunda Türkiye´de danışılacak en birinci kişinin siz olduğunu ben şahsen düşünüyorum.

Benim birkaç sorum var.

1) Allah kumarı ibadetlerden uzaklaştırdığı için yasakladığını Kur´an-ı Kerîm de bildiriyor. Günümüzde loto gibi oyunlar da bu kapsamda harama giriyor mu? Sonuçta bunu bir dakikada oynayıp bir dakikada sonucuna bakıyorsunuz.

2) Günümüzde insanları bence ibadetten alıkoyan en büyük olay futbol. Bin­lerce insan saatlerce bir takımın peşinden otobüslere binip saatlerce deplas­manlara gidiyor. Takım için binlerce lira para harcıyorlar. Dünya kupası yapılıyor, milyon­larca insan bir ay uyuşmuş gibi TV karşısında bunu seyrediyor. On binlerce insan takım için dünyanın bir ucundan öbür ucuna gidiyor (Müslüman Hıristiyan ateist fark etmiyor). Özellikle bizim ülkede Pazar günü TV’lerde spor yazarları saatlerce konu­şuyorlar da konuşuyorlar. İnsanlar hipnoz edilmiş şekilde bunları dinliyor. Simdi bu futbol haram mıdır değil midir?

3) Ben işim gereği devamlı dünyada seyahat ediyorum. Bazen 5 günde 5 ülke geziyorum. İş yemekleri oluyor. Bizim Müslüman olduğumuzu bilenler bize içinde domuz olmayan menüler hazırlıyorlar. Hıristiyan veya Yahudi’nin kestiği etlerin bize helal olduğunu Allah Kur´an’da bildiriyor. Peki, bize iş yemeklerinde veya otellerde verilen etlerin (dana, tavuk, kuzu) ehli kitap tarafından kesildiği bilinmediği için bu etler bize haram mıdır? (Sonuçta mezbahada kesenin dininin ne olduğunu bilmi­yoruz). Veya Uzakdoğu’ya gidiyoruz (en çok Çin´e). Burada et yemek haram mıdır? Kur’ân´da bazen haramların abartıya kaçılmadan yenilebileceğinden söz ediliyor (Sonuç olarak sadece tavuk, kuzu, dana yiyoruz). Acaba bu yemekler bu hükme girer mi? Teşekkürler

Cevap: 1) Kumar sadece ibadetten uzaklaştırdığı için haram kılınmış değil­dir. Asıl temel neden, insanın bir anda karşıdakinin emeğini, birikimini, rızkını çal­masıdır. Alın teri dökmeden, emek harcamadan havadan para. Bazen insan ku­marda evini, hatta karısını bile kaybeder. Böylece kumar vaktin zayi olması yanında büyük yıkımlara da sebebolmaktadır. İşte bundan dolayı haramdır.

Spor toto, loto da öyle bir anda oynanan bir oyun veya kupon doldurmadan ibaret değildir. Buna müptela olanlar bir oyun üzerinde günlerce düşünür, doldurur, karalar, yine doldurur, sonra öbür hafta. Vakit hep böyle boş düşüncelerle heba olup gider. Hem vaktin ziyan olmasına, hem düşünce kirliliğine, hem de kazancın ziyan olmasına sebebolduğu için bu tür oyunlar da ya haramdır yahut en azından harama yakın mekruhtur. Yalnız bunun istisnası Milli Piyangodur. Milli piyango pek vakit almaz. Sadece bir bilet alınır. Ondan sonra alan kişi vaktini bununla zayi etmez. Bir şey çıkmasa da verilen para devletin bir kurumuna gider, hastane yapar, yol yapar, kamu için harcanır. Ama piyango insanı ibadetten alıkoymaz. Bu bakımdan Piyango'nun pek hoş olmasa da haram olduğu kanısında değilim.

2) Futbola gelince bu bir spordur. Bugünün sporu futboldur. Ama maalesef futbol özellikle bizim ülkemizde veya geri kalmış ülkelerde bir spor olmaktan çok bir kazanç kapısı olmuştur. Yöneticilerin iş yeri, fabrikasıdır. Ve takım sevdasına kapı­lanlar, karşı tarafın taraftarlarına düşman olmakta, hatta saldırmakta, öldürmek­tedirler. Böyle iptilaya dönüşen futbol haram olur. Çünkü haram işlemeğe yol açan şey de haramdır.

Ama maalesef bu iptila, yani bağımlılık insanları öyle bir sardı ki insanların kafaları lastik topa dönüştü. İçi boş top. Üretim yok, kavga var, paradan daha değerli olan vakitler boşa harcanıp gidiyor. Spor olarak değil, ama ticaret haline dönüşmüş şekli tiksindiricidir. Hele o oyunculara verilen mil­yon dolarlar, kimin cebinden çıkıyor? Adamın kafasının içinde hiçbir şey yok, okul­da başarısız, ama koşturmasını örgenmiş, bir takımdan diğerine transferi milyon do­larlar ediyor. Emeksiz para, kim veriyor bunu? Bunların ülke kalkınmasına katkısı nedir? Bana göre dağdaki çoban, kesinlikle lastik top peşinde koşturandan daha yararlıdır ülke kalkın­masına.

3) Dinimizde Allah adı anılarak kesilmiş olan hayvan etleri helaldir. Ama Allah'tan başka bir tanrı, bir put adı anılarak kesilen hayvanlar murdar olur, yenmez. Uzakdoğu ülkeleri genellikle putperest insanlardır. Onların kendi putlarının adını anarak kestikleri yenmez. Ama onlar hiçbir şey anmadan kesiyorlarsa o zaman araştırmaya gerek yok. Ayrıca Kur'ân zorunlu hallerde yasakların kalkacağını belirtir. "Darda kalan, mecbur kalan, sınırı aşmadan yiyebilir" demektedir. Gittiğiniz Uzakdoğu ülkelerinde biraz zorunluluk durumunda kalırsınız, o zaman yiyebilirsiniz ama bence en uygunu balık çeşitlerini tercih etmektir.