MESCİD-İ AKSÂ (المَسجِدُ الأقصَي) (3)
Perşembe, 28 Aralık 2017 00:00

MESCİD-İ AKSÂ (المَسجِدُ الأقصَي) (3)

(...dünden devam)

Eğer bu rivayetlerde anlatıldığı üzere Mescid-i Aksâ, Ci‘râne’de, Hz. Peygamber’in, zaman zaman gidip namaz kıldığı yer ise, İsrâ olayı, Hz. Peygamber’in, bir gece, içine düşen güçlü bir arzu ile kalkıp Ci‘râne mescidine gelmesidir. Bu yürüyüşü, Allah’ın içine düşürdüğü arzu ile olduğundan “Allah, kulunu yürüttü” şeklinde ifade edilmiştir. Çünkü O’nun sevkiyle olmuştur. Nitekim yine Allah’ın ilhâmıyla Bedir Savaşına çıkması da “Allah’ın, kendisini evinden çıkardığı” şeklinde ifade edilmiş: Nitekim hak uğruna (savaşa gitmek için) Rabbin seni, evinden çıkardı...” (Enfâl: 93/5) buyurulmuştur. O, kulunu geceleyin Mescid-i Harâm’dan, Mescid-i Aksâ’ya yürüttü.” söylemiyle, Rabbin seni evinden çıkardı” söylemi arasında bir fark yoktur. Nasıl ikincisi, Peygamber’in, Allah’ın vahiy veya ilhâmıyla evinden çıkıp Bedir’e gittiğini belirtiyorsa, birincisi de Peygamber’in, gecenin bir kısmında Allah’ın ilhâmı ve dürtüsüyle Peygamber’in, geceleyin kalkıp Mescid-i Aksâ’ya yürüdüğünü belirtiyor. İkincisinde nasıl, havada uçurma, kaçırma yoksa, birincisinde de yoktur.

Hz. Peygamber, Ci‘râne’deki Mescid’e vardıktan sonra tıpkı Necm Sûresinin (23/13-18) “Andolsun, onu bir inişinde daha görmüştü; Sid­retü'l-Müntehâ(uzak ağaç)ın yanında ki onun yanında oturulacak bahçe vardır. Sidre'yi kaplayan kaplıyordu. (Muhammed'in) Göz(ü) şaşmadı ve azmadı. Andolsun, Rabbinin büyük âyetlerinden bazılarını gördü.” âyet­lerinde anlatıldığı üzere Hirâ Dağı yakınındaki Sidret’l-Mün­tehâ’da olağan üstü olaylara şâhid olduğu gibi, bir gece Allah’ın yönlendirmesiyle geldiği bu Ci‘râne’deki Mescid-i Aksâ’da da olağanüstü olaylara şâhid olmuştur.

Bu Mescid-i Aksâ müşâhedesi, Necm Sûresi’nde belirtilen “Sid­retu’l-Müntehâ” müşâhedesine çok benzemektedir. Nasıl Hz. Peygamber, Necm Suresinde belirtildiği üzere Hirâ yöresindeki Sidretu’l-Müntehâ’da Rabbinin bazı âyetlerini gördü” ise, geceleyin geldiği Mescid-iAksâ’da daO’nun bazı âyetlerini görmüştür.” Peygamber’in Sidretu’l-Muntehâ’ya ve Mescid-i Aksâ’ya gelişi, bedenseldir, ama oradaki müşâhedeleri, uyanık halde ve ruhsal görmelerdir. Yani İsrâ ruh ve bedenle yapılan yürüme, mi‘râc ise ruhsal bir yükselme ve müşâhededir.

Vâkıdî ve Ezrakî'nın rivayetleri böyle yorumlanabilir. Ama Müslümanların cumhuruna göre Mescid-i Aksâ Kudüs Mescidi veya Kudüs'ün kendisidir. Hz. Peygamber Mi'racında önce buraya getirilmiş, buradan da melekût âlemine yükseltilmiştir. Şunu da belirtmek gerekir ki Mi'rac rivayetlerine pek çok insan sözü karıştırılmıştır. Mi'rac muhakkak ruhani bir müşahededir ama rivayetlere karıştırılan efsanevi ayrıntıların ve yorumların ayıklanması gerekir.    

 

MescidiAksa ici

Kudüs’teki Mescid-i Sahra’nın dış ve iç görünüşü

(devamı yarın..)

Son Güncelleme: Pazar, 17 Aralık 2017 22:21
 

 

   Copyright @ Süleyman Ateş