MESCİD-İ AKSÂ: TARİHÎ BOYUT (8)
Pazartesi, 25 Aralık 2017 00:00

MESCİD-İ AKSÂ: TARİHÎ BOYUT (8)

(...dünden devam)

Taberî'nin rivayetine göre Ömer Ka'b'a:

‒ Ne dersin acaba nerede mescid yapalım? diye sordu.

Ka’b: ‒ Sahra'da (Kayalıkta), dedi.

Ömer: ‒ Vallahi ey Ka'b sen Yahudîlere benzedin, dedi. Ben senin (Yahudiler gibi) ayakkabılarını çıkardığını gördüm. Hayır, biz Resulullah'ın yaptığı gibi mescidin kıblesini tam göğsünde, kıble duvarının ortasında yaparız. Resulullah da Mescidlerin kıblesini ortada yapmıştı. Bize Sahra'ya (Kayma'bedine) dönmemiz değil, Kâbe'ye dönmemiz emredilmiştir, dedi.

Mescidin kıblesini (yani mihrabını) Kâbe'ye yönelik duvarın ortasına yaptı. Böylece Ömer Sahra'yı Kâbe ile mihrab arasına koymadan doğrudan Kâbe'ye bakar yaptı. Ama Sahraya da saygıda kusur etmedi.

Şu olay Ömer'in Sahra'ya verdiği değeri gösterir. Ömer Bizanslıların Sahra'nın üstüne attıkları süprüntüleri görünce adamlarına: "Siz de benim yaptığım gibi yapın!" dedi. Sonra o süprüntüleri oradan alıp uzak bir yere taşıdı. Adamları da öyle yaptılar. Sahra'daki bütün süprüntüleri taşıyıp orayı tertemiz yaptılar.

O günden beri Müslümanlar Sahra'ya saygı göstermişlerdir. Nihayet Abdülmelik bn Mervan zamanında Sahra Mescidi, güzel kubbeli, muhteşem bir mescid haline getirilmiştir.

Hicretin 16’ncı (637 M.) yılında Müslümanlar Kisra’nın ve Kayser’in ülkelerinde zaferle İslâm bayraklarını dalgalandırmaya başlamışlar, Medain’i almışlar, Kudüs’ü fethetmişler, Kıyamet Kilisesi yanına Mescid-i Aksâ’yı yapmışlardı. Ömer bu şerefli tarihle Fars ve Rum tarihlerine karşı da zafer kazanmıştı. Çünkü bu tarih, ötekilerin tarihlerinden daha aydın bir yere sahiptir. Bu tarih ilim tarihi bakımından da önemli olaylara sahne olmuş, bu tarihte büyük ilmi keşifler, buluşlar ve gelişmeler olmuştur.

Ömer Kudüs ziyaretini tamamlayınca Medîne'ye doğru yola çıktı. Geldiği yoldan giderek önce Cabiye'ye uğradı. Orada birkaç gün kaldıktan sonra Medîne'ye yürüdü. Gelişini duyan başta Alî olmak üzere bütün Müslümanlar büyük bir törenle Halîfe Ömer'i karşıladılar.

(devamı yarın..)

 

 

   Copyright @ Süleyman Ateş