MESCİD-İ AKSÂ: TARİHÎ BOYUT (6)
Cumartesi, 23 Aralık 2017 00:00

MESCİD-İ AKSÂ: TARİHÎ BOYUT (6)

(...dünden devam)

Bunun yanında Sa'd bn Ebî Vakkas da Kisra’nın sarayını Müs­lü­manlara namazgâh yapmış, içindeki heykelleri yerinden kaldırmamıştır. Allah Resulü de Medîne’ye hicretlerinden önce içinde ve çevresinde heykeller, putlar bulunan Kâbe’de namaz kılıyordu. Hicretinden yedi yıl sonra Kaza Umresi için iki bin Müslüman'la birlikte Mekke’ye geldiğinde de yine hala putlarla dolu Kâbe’yi tavaf etmiş, Bilal Kâbe’nin damına çıkıp öğle ezanı okumuştur. Hz. Peygamber Kâbe’de iki bin Müslüman'a namaz kıldırmıştır.

Ömer'in Kıyamet Kilisesine girip namaz kılmaması ve açıkladığı gerekçe din ve vicdan özgürlüğü açısından çok önemli bir mesajdır. Ömer bu mesajı Kur'ân'ın:

"Dinde zorlama yoktur" (Bakara: 256),

"Eğer Al­lah'ın bazı insanları diğer bazılarıyla sa­vunması olmasaydı, iç­lerinde Allah'ın ismi çok anılan manastırlar, kiliseler, havralar ve mescidler yıkı­lırdı. Allah, kendi(dîni)ne yardım edene elbette yardım eder. Kuşkusuz Allah, kuvvetlidir, gâ­libdir." (Hac: 40),

"De ki: 'Ey Kitap ehli, bizim ve si­zin aranızda eşit olan bir kelimeye gelin: 'Yalnız Allah’a tapalım. O’na hiçbir şeyi ortak koşmayalım; birbirimizi Allah’tan başka tanrılar edin­meyelim.' Eğer yüz çevirirlerse; 'Şâhid olun, biz Müslümanlarız!' deyin.... Ama hepsi bir değildir. Kitap ehli içinde, gece sâat­lerinde ayakta durup Allah’ın âyet­lerini okuyarak secdeye kapanan bir topluluk da vardır. Onlar, Allah’a ve âhiret gününe inanırlar, iyiliği emreder, kötülükten men’ederler; hayır işlerine koşarlar. İşte onlar iyilerden­dir. Yapacakları hiçbir iyilik inkâr edilme­ye­cektir. Şüphesiz Allah, (günahlardan) ko­ru­nanları bilmektedir." (Âl-i İmran: 64, 113-115),

"Kitap ehliyle, –haksızlık edenleri dışında– en güzel tarzda tartışın ve de­yin ki: 'Bize in­dirilene de size indirilene de inandık. Tanrımız ve tanrınız birdir, biz de O'na teslîm olan­larız'(hepimiz tek Allah'a taptığımıza göre Tevhîd açısından aramızda bir fark yoktur)." ( Ankebut: 46),

"Hikmetle ve güzel öğütle Rabbinin yo­luna çağır ve onlarla en güzel bi­çimde mücâ­dele et. Kuşkusuz Rabbin, işte yolundan sa­pan­ları en iyi bilen O'dur ve O, yola gelenleri de en iyi bilendir." (Nahl: 125),

"Şüphesiz inananlar; Yahûdîler, Hıristiyanlar ve Sâbiîler(den) Allah’a ve âhiret gününe inanan ve iyi iş(ler) yapanlara, Rableri katında mükâfât vardır; onlara korku yoktur ve onlar üzülmeyecek­lerdir." (Bakara: 62, Maide: 6),

"İyilikle kötülük bir olmaz. (Sen kötülüğü) En güzel olan şeyle sav. O za­man bir de bakarsın ki, seninle arasında düşmanlık bulu­nan kimse, sanki sı­cak bir dosttur." (Fussilet: 34) âyetlerinden mülhemdir.

(devamı yarın..)

 

 

   Copyright @ Süleyman Ateş