ERKEK VE KADININ AVRETİ SORUNU (1)
Çarşamba, 06 Aralık 2017 00:00

ERKEK VE KADININ AVRETİ SORUNU (1)

Hocam Kur'an'da erkeğin avret sınırları nedir? Nur 30'a göre edep yerleri ya da diz göbek arası diyen var. Ferc kelimesine farklı anlamlar veriliyor

Cevap: Âlimlerin büyük çoğunluğuna göre kadının elleri ve yüzü avret değildir. Bunları örtmesi gerekmez. Taberî şöyle diyor: "Kadın, namazda yüzünü ve ellerini açabilir, bunun dışında bedeninin tamamını örtmesi gerekir. Peygamber (s.a.v.)in, dirsekle el arasında kalan kısmın yarısını da avret saymadığı rivayet edilmektedir. Kadın, bedeninin avret olmayan kısmını yabancılara gösterebileceğine göre yüzünü ve ellerini örtmek zorunda değildir." (Câmi'u'l-beyân: 18/119-120)

Kadının sesi avret değildir. Çünkü Yüce Allah: "Peygamber ha­nımlarından bir şey istediğiniz zaman (içeriye dalmayın), perde (kapı) ardından isteyin." (Ahzâb: 53) buyurmaktadır. Demek ki kadın, sorulan soruya cevap verecektir. Bu ise onun erkeklerle konuşmasının haram ol­madığını gösterir. Nitekim Peygamber(s.a.v.)'in hanımları, sahâbîlerle ko­nuşur, onlara hadîs ve dinin özellikle aile ile ilgili hükümlerini anla­tırlardı.

Hz. Ömer, hutbede kadınların mehrini indirmeyi tavsiye edince bir kadın ayağa kalkıp: "Yüce Allah'ın, (kadınlara kantarlarca, yüklerce mehr vermiş olsanız da verdiğinizden hiçbir şey geri almayın.” (Nisa: 20) de­diğini işitmedin mi? deyip Halîfeye itiraz etmiş, kadının bu sözünü haklı bulan Halîfe, önerisinden vazgeçmiş ve bundan böyle herkesin dilediği kadar mehir verebileceğini söylemiştir (İbn Kesir: l/467).

Kur'ân Ansiklopedisinden:

Nûr Sûresinin 30. âyetinde inanmış erkeklere, bir kısım bakışlarını kısmaları, namuslarını korumaları, Allah’ın yaptıkları her şeyi bildiği buyurulduktan sonra 31. âyette kadınlara, bazı bakışlarını kısmaları, ırzlarını korumaları, kendiliğinden görünenler dışında kalan ziynetlerini göstermemeleri, örtülerini göğüs yırtmaçlarının üstüne koyup tenlerini örtmeleri; kocalarına, babalarına, öz ve üvey oğullarına, kayın babalarına, erkek ve kız kardeşlerinin oğullarına, kadınlarına, kölelerine, erkekliği kalmamış erkek hizmetçilerine, henüz kadınlara istek duymayacak yaştaki çocuklara ziynetlerini gösterebilecekleri; giysi altındaki ziynetlerini belli etmek için ayaklarını yere veya birbirine vurmamaları buyurulmakta ve felâha ermeleri için mü’minlerin tevbe etmeleri, yani bunlara ters davranışlardan dönmeleri gerektiği vurgulanmaktadır.

Ḫumur (خُمُر ), ḫimâr(خِمار)ın çoğuludur. Örtmek anlamındaki ḫamr (خَمر) kökünden yapılmış isim olan ḫimâr, aslında örtü demektir. Fakat örfte kadının başörtüsünün adı olmuştur. Acaba ḫimârkelimesi, Kur’ân indiği dönemde bu özel anlamı kazanmış mıydı, yoksa Kur’ân döneminden sonra mı kelimeye bu özel anlam verildi, bilemiyorum.

(devamı yarın..)

 

 

   Copyright @ Süleyman Ateş