NEDEN ÖLÜM HAYATTAN ÖNCE ANILMIŞTIR? (1) PDF 
Pazartesi, 28 Ağustos 2017 00:00

NEDEN ÖLÜM HAYATTAN ÖNCE ANILMIŞTIR? (1)

Saygıdeğer Hocam, sorduğum bir soruyu şahsıma gönderdiğiniz maille cevapladığınız için teşekkür ederim. Bu defa izninizle size şunu sormak istiyorum: Mülk Suresi'nin 2’nci âyetinde Rabb'ımız: "O, hanginizin daha güzel iş yapacağınızı denemek için ölü­mü ve ha­yatı yarattı. O, üstündür, bağışlayandır." buyururken; niçin kronolojik olarak haya­tı ve ölü­mü değil de önce ölümü sonra hayatı sıralamasını bildirmiştir?

En kalbi hürmetlerimle ellerinizden öperim saygıdeğer hocam...

Cevap: Mülk Suresinin 1-2’nci âyetlerinde yüce Allah, zâtını temcîd ederek mülkün kendi elinde bulunduğunu, mülkünü dilediği gibi yönetmekte ve her şeye gücü yeter olduğunu, insanları hareket ve davranışlarıyla sınayıp hangisinin daha güzel iş yaptığını ortaya çıkarmak için ölümü ve hayâtı yarattığını buyurmaktadır. Bu konuyu Yüce Kur'ân'ın Çağdaş Tefsiri adlı esirimizde şöyle açıklamışızdır:

Hayât, kendisiyle sıfatlanan varlığı, bilgi ve kudret sâhibi yapan bir sıfattır. Ölüm ise bu sıfatın (hayâtın) yokluğudur. Hayât ölümden önce olduğu halde ikinci âyette ölümden sonra anılmıştır. Bunun sebebi birkaç biçimde izah edilebilir:

1- Mukâtil'e göre ölüm ile: nutfe, ‘alaka ve mudğa hali; hayât ile de ruhun üflendiği hal kasdedilmiştir.

2- İbn 'Abbâs'a göre ölüm ile Dünya ömrünün sonu, hayât ile de canlılık yurdu olan âhiret hayâtı kastedilmiştir.

3- Âhirette ölümün, bir koç şeklinde getirilip kesileceğini, ondan sonra bir daha ölüm olmayacağını bildiren hadis vardır. Bundan anlaşılıyor ki ölüm şu dünyaya mahsustur. Hayât zamânı olan âhiret süreklidir. Ölüm zamanı olan Dünya, hayât zamanı olan Âhiretten önce olduğu için ölüm, hayâttan önce anılmıştır.

4- İnsanı âhiret işlerine sevk eden en güçlü etken ölümdür. Ölümü dâima göz önünde bulunduran kimse, âhiret işlerini dünyaya tercih eder. İnsanı asıl amacına daha çok sevk ettiği için ölüm, hayâttan önce anılmıştır (Mefâtîhu'l-ğayb: 30/55; el-Câmi' li ahkâmi'l-Kur'ân: 18/206-207).

5- Müfessirlerin bu görüşleri, kesin bir kanıta dayanmaz, tahminlerden ibarettir. Herhalde birinci âyetin sonunda Allah'ın, her şeye kādir olduğu vurgulanınca, ikinci âyette O'nun kudretini belirtmek üzere, canlıları öldürüp yenilerini yaratacağı ifade edilmiştir. Bu ifâdede, ölenlerin, yeniden bedenlere sokulup diriltileceklerine işaret de vardır.

6- Şeyh Tantâvî, âyette, bu söylenenlerden daha önemli, bilimsel bir incelik görmektedir: Üreme ile çoğalan canlıların hayâta başlama aşamalarında ölüm, hayattan öncedir. Ölüm olmasa, şu yeryüzündeki düzenli hayât da olmaz. Hayattan önce gelen ölümdür ki, canlıların üremesinde dengeyi sağlamaktadır:

Allah, hayâtın temel taşı olan sperm ve yumurtaları pek çok yaratmıştır. Bu çokluk olmasa, canlı türlerinden herhangi birinin nesli devam edemez. Ama atılan tohum ve yumurtaların hepsi üremiş olsa, o zaman da dünya, yaşanacak ortam olmaktan çıkar. İşte ilâhî kudret, her canlı türünde atılan bu tohumlardan birçoğunu öldürür, bunlardan sadece biri yumurtacığı aşılama imkânını bulur. Demek ki meselâ insanda, spermin yumurtayı aşılamasıyla başlayacak bir hayâttan önce, yumurtacığı aşılamak üzere seferber olan milyonlarca sperm ölmektedir. Hayâtın başlama aşamasında ölüm, hayâttan önce görülmektedir. Bundan dolayı ölüm, hayattan önce anılmıştır.

 

(devamı yarın..)

 

 

   Copyright @ Süleyman Ateş