HZ. PEYGAMBER'İN İBADETİ (5) |
Çarşamba, 21 Haziran 2017 00:00 | |||
HZ. PEYGAMBER'İN İBADETİ (5)(...dünden devam) Peygamber(s.a.v.)in, peygamberliğinden birkaç yıl önce başlayan tehannüs şeklindeki ibâdeti, biraz önce sunduğumuz âyetlerin belirttiği üzere bütün hayâtı boyunca devam etmiştir. Çünkü Rabbi ona, yatağından kalkıp ibâdete durmasını, gecenin üçte ikisini, yarısını yahut üçte birini ibâdetle geçirmesini emretmiş; böylece kendisinin yüce bir makama ulaştırıla-cağını müjdelemiştir. Zîrâ korunanlar, hep böyle gece vakitlerinde içtenlikle yapılan ibâdetler sayesinde yüce makamlara ermişlerdir: “Korunanlar, cennetlerde, çeşme başlarındadırlar; Rablerinin, kendilerine verdiğini alırlar. Çünkü onlar bundan önce güzel davranırlardı 17- Geceleri pek az uyurlardı, 18- Seherlerde istiğfar ederlerdi.” (Zâriyât: 67/15-18) Yüce Allah: "Rabbimiz, bizler inandık, bizim günâhlarımızı bağışla ve bizi âteş azâb ından koru!" (Âl-i İmrân: 94/16) diye yalvaran, o sabırla ve içtenlikle yalnız kendisine kulluk eden: "Sabreden, doğru olan, geceleri saygı ile ibâdet eden, infak eden, mağfiret dileyen" (Âl-i İmrân: 94/17) kullarına, yaptıklarına karşılık olarak alt yanlarından ırmaklar akan, sürekli kalacakları cennetler vaadetmiştir. Ve o sâdık mü'minleri: "Yanları yataklardan uzaklaşır (gece ibâdete kalkarlar), korkarak ve umarak Rab'lerine du‘â ederler ve kendilerine verdiğimiz rızıktan hayır için harcarlar.” (Secde: 75/16) sözüyle nitelendirmiştir. Âyette mü'minlerin, yanlarını yataklardan kaldırıp geceleyin, korku ve umut ile Rablerine yalvardıkları ve Allah'ın kendilerine verdiği rızıktan başkalarına da harcadıkları, Allah yoluna verdikleri anlatılmaktadır. Zekeriyyâ ve âilesini de bu ibâdet ve tâ‘atlerinden dolayı övmüştür: Gerçekten onlar, hayır işlere koşarlar, umarak ve korkarak bize du‘â ederler ve bize derin saygı gösterirlerdi." (Enbiya: 73/90) Gecenin ortasında ibâdetlerini gizleyip sırf Allah rızâsı için ibâdet eden mü'minlerin ödülü, yaptıkları işlere uygun olarak gizlenmektedir: “Yaptıklarına karşılık olarak onlar için ne gözler aydınlatıcı(Tanrı ni‘metleri)nin gizlendiğini hiç kimse bilmez!" (Secde: 75/17) buyurulmaktadır. Ameller nasıl gece ortasında gizlice yapılmış ise, onların ödülleri de öyle gizli tutulmuştur. Tâ ki verilen karşılık, yapılan eyleme denk olsun. Hasan-ı Basrî: "Bir kavim amellerini gizledi, Allah da onlara gözlerin görmediği, insanın hatırına gelmeyen nimetler gizledi" (İbn Kesîr, Tefsîr: 3/461) demiştir. Kalbi etkilemeyen, gönülde saygı, incelik, merhamet, sevgi, şefkat uyandırmayan, ahlâkı düzeltmeyen ibâdetler; Kur'ân'ın, yapanlarını övüp cennetle müjdelediği eylemlerden değildir. Çünkü ibâdet ve amelden maksat, bilinçsiz olarak bazı hareket ve sözleri yinelemek değil, Allah'ı anma ve takvâdır. Yüce Allah: " Kurban edilen hayvanların ne etleri, ne de kanları Allah'a ulaşır. O'na ulaşan, sizin takvânızdır.” (Hac: 88/37) buyurmuştur (İbn Kesîr, Tefsîr: 3/461). (devamı yarın..)
|