DİYANET'İN DARBECİLERE CENAZE HİZMETİ VERMEME KARARI VE HAK HELAL ETTİRME ŞOVLARI (1)
Cuma, 02 Haziran 2017 00:00

DİYANET'İN DARBECİLERE CENAZE HİZMETİ VERMEME KARARI VE HAK HELAL ETTİRME ŞOVLARI (1)

Hocam Selamlar,

Diyanet İşleri Başkanlığı, darbe girişiminde bulunurken ölen kişilere cenaze hizmeti vermeyeceğini duyurdu. Peygamberimizin bazı kişilerin cenaze namazını kılmadığına dair bilgiler kaynaklarda mevcut. Ancak Hz. Ali'nin ise (sosyal medyada gördüm) Cemel vakası sonrası karşı tarafın ölüleri için cenaze namazı kıldırttığını okudum. Bu konu bağlamında bir iki sorum olacak, yanıtlayabilirseniz memnun olurum.

1) Dinimize göre bu tür durumlarda nasıl bir yöntem izlemek gerekir?

2) Cenaze namazı nedir? Peygamberimiz dönemindeki cenaze namazı ile şimdi uygulanan cenaze namazı aynı mıdır? Örneğin; rükû ve secde yok o halde neden namaz diyoruz? Abdest gerekli midir? Neden Fatiha okuyoruz?

3) Cenaze namazı kılınmasa ne olur? Şart mıdır?

Teşekkür ediyorum,

Ellerinizden öperim...

Cevap: Cenaze namazı ölenin bağışlanması için duadan ibarettir. Peygamberimiz zamanında cenaze ölen mü'min insana dua için kılınırdı. O zamanki namazda gerçek tevhid ruhu hâkimdi. Şimdi cenaze namazları şova dönüştürüldü. Hak helâl ettirme diye bir şey yoktur. Bugün namaz kıldıran kimse kendini göstermek için ikide bir de "Hakkınızı helâl ettiniz mi?" diye cemaate sorup dururlar. Ne hakkı? Tanımadığım adam üzerinde benim ne hakkım var ki helâl edeyim? Kaldı ki ben helâl etsem bile eğer adam Allah katında günahla kirli ise hemen kirinden temizlenir mi? Ayrıca cenaze namazına duran kimse hakkını helal etmese gelip ona dua namazına durmaz. Çünkü cenaze namazı ölene dua namazıdır. Adama namaza durup ölene dua ediyorsa demek ki varsa ona hakkını helal etmiştir. Helal etmese durup da dua etmez. Diyanet İşleri Başkanlığının bu batıl ve bid’at şeylere dur demesi gerekir. Bunlar boş işlerdir, Ama nerede o cesaret ve asla dönüş gayreti!

Cenaze namazı meyyite dua olduğundan münafık ve teröriste dua edilmez. Müşrike ise dua edilmez. Kur'ân münafıkların çeşitli davranışlarını anlattıktan sonra:

"Ve Onlardan ölen birinin üzerine asla namaz kılma, onun kabri başında durma. Çünkü onlar Allah’ı ve Elçisini tanımadılar ve yoldan çıkmış olarak öldüler." (Tevbe: 84)

Tevbe: 84’ncü âyette ölen münfıkın üzerine cenâze namazı kılmaması, kabri başında da durmaması Peygamber’e ve onun şahsında bütün mü’minlere emredilmektedir.

Münâfıkların üzerine namaz kılmayı ve kabirleri başında durmayı yani defin merasimine katılmayı yasaklayan Tevbe 84 ncü âyet ve ondan önceki âyetler, Tebuk Seferi esnasında, büyük ihtimalle seferden dönerken inmiştir. 80'nci âyette Peygamber’e, Allah'ın, münâfıkları affetmeyeceği bildirilmiştir. Yani o tür insanlar için ne denli dua edilse faydasızdır. "Ne peygamberin ne de mü'minlerin, akrabaları dahi olsa müşriklere istiğfar etmesi doğru değildir" âyetiyle müşriklere istiğfarı da menedilmiştir.

Diğerleriyle birlikte inmiş olan bu âyet bundan böyle kesin olarak münâfık ve kâfir olarak ölen kişinin üzerine namaz kılmayı menetmektedir. Çünkü namaz, ölü için Allah'tan mağfiret dilemektir. Tevbe Suresinin 113’ncü âyetinde, Allah'ın düşmanı oldukları belli olan müşriklere istiğfar edile­meyeceği vurgulanmaktadır.

(devamı yarın..)