İSTEVA ALA’L-ARŞ: TAHTA OTURDU (2)
Perşembe, 13 Nisan 2017 00:00

İSTEVA ALA’L-ARŞ: TAHTA OTURDU (2)

(...dünden devam)

Esasen Tevrât’ın Tekvîn Kitâbı’nın baş tarafında da Allah’ın, evreni altı günde yaratıp, yedinci günde dinlendiği ifade edilir: “Çünkü Rab gökleri, yeri ve denizi ve onlarda olan bütün şeyleri altı günde yarattı ve yedinci günde istirahat etti...” (Tekvîn: 2/1-2; Çıkış: 20/11)

İşte Tevrât’ın bu ifâdesi, Araplara da geçmişti. Onlar da evrenin altı günde yaratıldığına inanıyorlardı. Kur’ân, insanlara, bildikleri üzere kâinâtı altı günde yaratmış olanın Allah olduğunu anlatmaktadır. Asıl vurgulamak istediği, kâinâtın kaç günde yara­tılmış olduğunu anlatmak değil, evreni yaratanın, uydurma tanrılar değil, Allah olduğunu belirtmektir.

Ancak Kur’ân, Allah hakkında istirâhat (dinlenme) tabirini uygun bulmadığı için, bunun yerine “Arşa istivâ etti” söylemini kullanmıştır. Çünkü dinlenmek ta‘bîrinden, Allah’ın kâinâtı yaratır­ken yorulduğu anlamı çıkabilir. İşte böyle bir düşünceyi bertaraf etmek için, Allah’ın, evreni altı günde yarattıktan sonra Arşına kurulduğu belirtilmiştir.

Evrenin altı günde yaratılması ve Allah’ın Arşa istivâsı konusunda ayrıntı için, Kur'ân Ansiklopedisi adlı eserimizin Altı gün ve Arş maddelerine de bakınız.

 A‘râf: 39/54’ncü, Fussilet: 61/11-12’nci, Bakara: 92/29’ncu âyet­lerde: Allah'ın, duman halinde bulunan göğe yönelip, hem göğe, hem de yere, gönüllü veya gönülsüz, (isteyerek veya istemeyerek) buyruğuna uymalarını buyurduğu; onların da isteyerek Rablerinin buyruğuna uyduklarını söyledikleri; bunun üzerine Allah'ın, duman halinde bulunan gökleri yedi gök halinde düzenleyip, her göğe buyruğunu vahyettiği, yani yönetim yasalarını bildirdiği, onların içine koyduğu; göğü de lambalarla ve koruyucu güçlerle donattığı; bunun o yüce ve güçlü Allah'ın takdiri olduğu belirtilmektedir.

Göğün, yedi gök olarak yaratılması, Kur’ân’ın orijinal dü­şüncesi değildir. Daha önce İncîllerde bu ifade bulunduğu gibi, toplumda da bu düşünce yaygındı. Kur’ân, insanlara, bildikleri bir hususu anımsatarak Allah’ın gücünün büyüklüğünü anlatıyor; insanları o sonsuz gücün sahibi Allah’a boyun eğip kulluk etmeğe çağırıyor.

***