RÜYA TABİRİ (1)
Çarşamba, 15 Mart 2017 00:00

RÜYA TABİRİ (1)

Selâm hocam ben rüyamda Yusuf peygamberi gördüm gerçek gibiydi çok etkisinde kaldım bana bir rüya tabiri önerir misiniz? Bir de hocam ben namazdan sonra tesbih okumuyom direk namaz bitince duaya geçiyom olur mu bir de dua ederken elimi açıp sabit tutamiyom bende titreme var ondan sizden duanızı bekliyom şifam için ağır engelliyim tşk. ederim şimdiden

Cevap: Namazın temeli kıyam (ayakta durmak), rükû, sücud, en sonunda da oturup duadan sonda selam vermek. Tesbihleri çek­mek artı sevap getirir ama şart değildir. Doğrudan duaya geçmenizde bir sakınca yoktur.

Rüya tabir kitapları çoktur. Bende bunlardan yoktur. Kitapçı­lardan sorun, bir tane alın. Yusuf Peygamberi görmek güzeldir.

Bu soru münasebetiyle rü’yanın mahiyeti hakkında biraz bilgi vermeyi yararlı görüyorum.

RÜ’YÂ

Hz. Yûsuf’un Rü’yâsı:

4- Hani bir zaman Yûsuf, babasına: "Babacığım, demişti, ben (rü'yâda) on bir yıldız, güneşi ve ayı gördüm, bunların bana secde ettiklerini gördüm." demişti. 5- (Babası Ya‘kûb): "Yavrum, dedi, rü'­yânı kardeşlerine anlatma, sonra sana bir tuzak kurarlar. Çünkü şeytân, insanın apaçık düşmanıdır!”... 100- Ana-babasını tahtın üstüne çıkardı ve hepsi onun için secdeye kapandılar (önünde saygı ile eğildiler. Yûsuf): "Babacığım, dedi, işte bu, önceden (gördüğüm) rü'yânın sonucudur. Rabbim onu gerçek yaptı, bana iyilik etti; zîrâ şeytân, benimle kardeşlerim arasına fitne soktuktan sonra O, beni zındandan çıkardı, sizi de çölden getirdi. Gerçekten Rabbim, dilediği şeyi çok ince düzenler. O, (her tedbîri) bilen, her şeyi yerli yerince yapandır." (Yûsuf: 53/4-5)

Yûsuf: 53/4-5. âyetlerde henüz çocuk olan Hz. Yûsuf’un, gördüğü rü’yâ anlatılmaktadır: Yûsuf düşünde 11 yıldız ile güneşin ve ayın kendisine secde ettiklerini görür ve düşünü babasına anlatır. Bu düşten, Yûsuf’un büyük bir makama erişeceğini anlayan Hz. Ya‘kûb (selâm ona), kıskançlığa kapılıp da kendisine bir kötülük et­memeleri için rü’yâsını kardeşlerine söylememesini Yûsuf’a tenbih­ledikten sonra düşü özetle şöyle ta‘bîr eder: “Böylece Rabbin seni seçecek ve sana düşlerin yorumundan bir parça öğretecek, sana ve Ya‘kûb soyuna nîmetini tamamlayacaktır; nasıl ki daha önce ata­ların İbrâ­hîm'e ve İshâk'a da nîmetini tamamlamıştı. Şüphesiz Rab­bin, bilendir, hüküm ve hikmet sâhibidir.” (Yûsuf: 53/6)

Bu âyetteki el-Ehâdîs, hadîsin çoğuludur. Hadîs ve hâdis olay demektir. Te’vîli de görülen olayın gerçek anlamıdır. Allah sana olayların içyüzünü, çeşitli ruhsal ve bedensel varlıkların nasıl Al­lah’ın kudret ve hikmetini gösterdiğini öğretecek, olayların hik­metini anlatacak, doğru yargı yeteneği verecektir (Mefâtîhu’l-ğayb: 18/89-90).

(devamı yarın..)