CENÂZE NAMAZI (3)
Cuma, 10 Mart 2017 00:00

CENÂZE NAMAZI (3)

(...dünden devam)

"Eğer cenâze kadınsa ve hussa'dan sonraki zamirler mûennes (dişil) okunur: hâzihî’l-meyyitete...in-kânet muhsineten fe zid fî-ihsânihâ ve in-kânet musîeten fe-tecâvez an seyyiâtihâ ve lakkihâ'l-emne.." gibi.

Du‘âyı bilmeyen sadece "Allahummağfir lî ve lehû ve li'l-mu'­mi­nîne ve'l-mu'minât (Allah'ım, beni, onu ve bütün inananları ba­ğışla!)" der. Deli ve sabî için istiğfâr edilmez. Çünkü onların günahı yoktur. Onlara "Feteveffehû alâ'l- îmân"dan sonra şöyle du‘â edilir:

اللَّهُمَّ اجْعَلْهُ لَنَا فَرَطًا وَاجْعَلْهُ لَنَا أَجْرًا وَذُخْرًاAllahumme'c'alhu lenâ feratan ve'c'alhu lenâ ecran ve zuhran (Allah'ım onu bize ecir, mûkâfat, âhiretimiz için yararlı kıl).

Hasan-ı Basrî: Çocuğa Fâtiha okuyup sonraاللَّهُمَّ اجْعَلْهُ لَنَا فَرَطًاوَسَلَفًا وَ أَجْرًا Allâhummec'alhu lenâ feratan ve selefen ve ecran (Allahım, onu bize, önden giden ecir, mükâfât kıl!) denileceğini söylemiştir (Buhârî, Cenâiz: bâb Kırâeti Fâtihati'l-Kitâbi).

Dördüncü tekbiri aldıktan sonra selâm verilir. Tekbirler açık alınır. İlk tekbirden sonra el kaldırılmaz, du‘â gizli okunur. İmam beşinci bir tekbir alırsa ona uyulmaz, ama selâmı beklenir.

Şevkânî’ye göre bu konudaki hadîsler, cenâze namazının şöyle kılınacağını belirtmektedir:

Birinci tekbîrden sonra Fâtiha ve bir sûre okunur; Pey­gam­ber’e salât edilir. Ancak Peygamber’e ne zaman salât edileceği belli değildir (çünkü aslında Peygamber’e salât, Peygamber’in kendi uygulaması değildir. Elbette Peygamber’in, cenâzeye kıldıracağı namazda kendi kendisine salât okuması söz konusu olamaz). Fakat öyle görünüyor ki Fâtiha ve sûreyi okuduktan sonra Peygamber’e de salât edilip ardından tekbîrler alınır, tekbîr arasında ölüye du‘â edilir. Bunun dışında fıkıh kitaplarında sözü edilen du‘âlarla meşgul olmamak gerekir. Çünkü bunlar asılsız, hayal ürünü şeylerdir. Tekbîrlerin ve du‘ânın ardından selâm verilir (Neylu’l-Evtâr: 4/62).

Esasen cenâze namazında belirlenmiş bir du‘â yoktur. Bu konuda Peygamber’e nisbet edilen rivâyetler mürsel ve zayıf olduğu gibi, çeşitlidir de. Biraz önce yazdığımız meşhur du‘ânın bir kısmı mürseldir, son kısmı da zaten senedli değil, katmadır. Avf ibn Mâlik, Peygamber’in, bir cenâze namazında şöyle du‘â ettiğini rivâyet etmiştir:

(devamı yarın..)