Zekât Düşer mi? *** Zekât

Zekât Düşer mi?

Sayın Hocam! Merak ettiğim iki sorum var: Yurt dışında yaşıyorum. Sorum zekâtla ilgili. Kur’ân’ın bu hükmü geldiği zaman acaba İslam devletinde vergi diye bir şey var mıydı? Varsa bu vergiden sonra bir de zekât mı ödeniyordu? Ben burada bürüt kazancımın hemen hemen % 50 sini devlete vergi diye ödüyorum. Bu paralarla devlet yıllardır iş bulamamış insanlara işsizlik paraları ödüyor. Şimdi bir de bunun üstüne bana zekât düşer mi? Hayır, ben gene elimden geldiği kadar özellikle Türkiye´de yardıma muhtaç insanlara yardım ediyorum ama gene de düşünüyorum.

Diğer sorum da şöyle. Burada bir kuruluşa yardım yaparsanız bunu vergiden düşebiliyorsunuz. (Türkiye´de birine bu parayı verince buranın devleti doğal olarak fatura olmadığı için onu kabul etmiyor ve sizden o paranın vergisini alıyor. Türkiye'de 50 lira versem bir de burada, nerdeyse 25 lira devlete vergi veriyorum. Çünkü devlet o para benim cebimdeymiş gibi düşünüyor). Mesela burada Caritas diye ciddi bir kuruluş var. Kilise ile alakalı. Çocuk köyleri var. Orada fakir bir çocuğu seçip bakımını üstlenebiliyorsunuz.

Bütün bunlar resmi olunca tabi ki bu masraflarınızı verginizden düşebiliyorsunuz. Ama gene de kilise ile alakalı olduğu için bu köylerde çocuklara Hıristiyan propagandası yapılabiliyor. Böyle bir yere zekât vermek caiz midir? Bir de tabii BMin kurduğu UNESCO gibi kuruluşlar var. Dünya küçülünce böyle yeni yeni soru sorular çıkıyor. Teşekkür ederim. Dr. Cavit Tan

Cevap: Dr. Cavit Bey, İslâm Devletinde vergi zekâttan ibarettir. Devlet zekât vergisini toplar ve 8 sınıfta toplanan kamu işlerine harcar. Ama gerektiğinde devlet zekâttan ayrı vergi de koyabilir. Yalnız Hz. Peygamber döneminde zekâttan ayrı bir vergi toplanmamıştır. O zaman devletin en büyük geliri de ganimetler idi. Savaş ganimetlerinin 4/5'i savaşa katılanlara, yoksullara, yetimlere harcanırdı. 1/5' i de Peygamber'in yani devlet başkanının tasarrufunda idi. Peygamber bununla ailesinin geçimini sağladığı gibi gerekli kamu işlerini de karşılardı. Bu mal devlet başkanının bir çeşit örtülü ödeneği idi.

Durum böyle olunca devlete verilen vergi, elbette zekât yerine geçer. Ancak zekât, dini bir vergidir ve bunu din devleti toplayıp gerekli yerlere harcar. Şimdi laik devletler acaba din vergisi olan zekâtı toplayabilirler mi? Zaten topladıklarını da zekât diye kabul ederler mi? Kabul ederlerse o zaman, üzerine titredikleri laiklik vasfını kaybetmezler mi?

Nitekim Emeviler zamanında arazilerin zekâtı olan haracı ve baÅŸ vergisi olan cizyeyi devlet toplamaya devam etmiÅŸtir ama halk, para zekâtını artık devlete vermek istememiÅŸ, zaten çok zengin olan devlet de artık zekâtı ÅŸahısların isteÄŸine bırakmıştır.

Sizin meselenize gelince siz, gelirinizin büyük bir bölümünü, %50 nispetindeki bir kısmını çeÅŸitli adlar altında devlete vergi olarak ödüyorsunuz. Pekâlâ, bu zekâttır. Eh Avrupa'da yaÅŸadığınıza göre oranın yasalarına uymak zorundasınız. Ancak burada önemli bir husus karşımıza Ã§Ä±kar. Devlet bu paralarla yol yapar, fakir fukaraya iÅŸsizlere, çalışamayanlara geçim parası, kira parası verir. Bunlar çok güzel ÅŸeyler ama aynı zamanda bu paralarla eÄŸer -ben durumu bilmiyorum- içki üreten fabrikalar açıyorsa yahut dinin haram saydığı iÅŸleri de yapıyorsa elbette zekâtın böyle masraflara katkı saÄŸlaması kabul edilemez. Ä°ÅŸte bunu nasıl ayırt edeceÄŸiz? Acaba benim zekât saydığım vergi, çalışmayanlara yardım olarak mı verildi, okul açmakta mı kullanıldı, yoksa içki âlemlerine mi harcandı. EÄŸer meÅŸru yerlere harcandı ise o fonlara aktarılan vergiler zekât olabilir.

Şayet Avrupa'da Müslüman işçilerden alınan vergilerin dinen haram sayılmayan kamu harcamalarına transferi sağlanırsa çok güzel olur.

Kilise kuruluşlarına yapılan yardımlar da yoksul ülkelerdeki insanlara yardım için kullanılıyorsa o da zekâta mahsup edilebilir ve bu, vergiden düşürmede kullanılabilir. Ama Müslüman vergisi zekâtın, insanları Hıristiyanlaştırma işlerinde kullanılması elbette kabul edilemez.

Görülüyor ki mesele karışık. Net bir cevap vermek zor. Ben derim ki "İstefti nefsek ve lev eftâke'l-muftûn: Müftüler fetva verse de sen vicdanına danış; içine sindiği gibi yap!" Allah yardımcınız olsun.

 

Zekât

İyi günler Hocam, zekâtlandırılmış mal/mülk var mıdır? Yani bir önceki sene zekâta tabi 100 birimlik malın/mülkün 1/40'ını zekât olarak verdik. 2. sene tekrar her şeyi topladık 150 birim etti. Ama geçen seneki 100 birim de dâhil. Şimdi 150 birim üzerinden mi zekâtı vereceğiz yoksa 2. sene de kazandığımız 50 birimin mi 1/40'ını vereceğiz?

Vaktiniz olur cevaplarsanız çok sevinirim. Allah razı olsun. İyi Çalışmalar. E. Genç

Cevap: Zekât her yıl mevcut malın % 2,5'u olarak verilir. Bir yıl önce 100 birimlik malınızın zekâtını verdiniz. Bir yıl geçince 50 birim artış oldu. 150 birimlik malınız var. İşte o artış da anaparaya eklenerek 150 birim üzerinden zekât verilir. Bir yıl sonra yine artış oldu, paranız 250 birime ulaştı. Bu kez tüm paranızın zekâtını vereceksiniz. Ancak her zekât malının, üzerinden bir yıl geçince zekât gerekli olur. Zekâtınızı verdikten sonra birden 50 birimlik kâr sağladınız, ama yıl ortasında 25 birim zarar ettiniz, mal varlığınız yıl ortasında 125 birime indi. Fakat yıl sonunda yeniden 150 birime ulaştı. Zekâtta yılbaşı ile yılsonundaki durum göz önünde tutulur, 150 birim üzerinden zekât verilir. Aradaki zikzaklar nazara alınmaz. Zekât hakkında kitaplardan edindiğim bilgi budur.

 

 

   Copyright @ Süleyman AteÅŸ