KÖPEK BESLEMENİN HÜKMÜ (2)
Çarşamba, 16 Kasım 2016 00:00

KÖPEK BESLEMENİN HÜKMÜ (2)

(...dünden devam)

İmam Ahmed'in Menakıb'ında belirttiğine göre Maveraünnehir'de üçlü hadîs bilen bir adam bulunduğunu işiten Ahmed ibn Hanbel, oraya gitmiş. Vardığında ihtiyar adam, bir köpeğe yemek yedirmekle meşgulmüş. Ahmed'in selâmını alan ihtiyar, yine köpeği yedirmeye devam etmiş. Ahmed'in, bu duruma canı sıkılmış. İhtiyar, köpeği doyurduktan sonra Ahmed'e:

– Herhalde köpekle meşgul olup seninle ilgilenmediğim için bana gücendin. Ahmed:

– Evet, demiş. İhtiyar demiş ki:

– Peygamber (sav): “Her kim kendisinden bir şey isteyenin isteğini yarıda keserse Allah da kıyamet gününde onun isteğini yarıda keser ve o kimse cennete giremez.” buyurmuştur. Bizim burası köpeklerin yeri değildir. Bu köpek (başka bir yerden) bana geldi. Onun isteğini yarıda kesersem Allah’ın da Kıyamet gününde benim umudumu keseceğinden korktuğum için önce onu doyurdum.

– Bu söz bana yeter, diyen Ahmed, dönmüş (Hayâtu'l-Hayavân: 2/257).

Bazı fıkıhçılara göre köpekler necis(pis)tir. İmam Malik'e ve Davud'a göre temizdir. Çünkü "Eğitilmiş köpeklerin tuttuğu hayvanlardan yiyiniz" (Mâide: 4) buyurulmuş, köpeğin tuttuğu yerin yıkanması emredilmemiştir.

Köpeğin dolaştığı yer pislenmez

Köpeklerin pis olduğu, dolaştığı yerin pisleneceği, "Köpek olan yerde namaz kılınmayacağı" şeklindeki yargılar yanlıştır. Hz. Peygamber’in Mescidinde zaman zaman köpekler dolaştığı halde Peygamber ve sahâbîleri, yıkamadan orada namaz kılarlardı. Abdullah bn Ömer'in anlatımına göre: "Allah Elçisi'nin mescidinde köpekler dolaşırdı, işerlerdi. Oraları temizlemek için su serpmezlerdi. Buna rağmen orada namaz kılınırdı.” (Buhârî, Vudû': 33; Ebû Dâvûd, Tahâret: 137; İbn Hanbel, Müsned: 2/71)

Demek ki köpeğin dolaştığı yer pislenmiyor. Bu hadîse dayanan kimi bilginler, köpeğin etinin de temiz (helal) olduğu anlamını çıkarmıştır. Hayvanlara merhamet dinimizin temel kurallarındandır. Âlemlere rahmet olarak gönderilmiş bulunan bir peygamber, neden köpeklerin öldürülmesini emretsin?

Maalesef insanlar, kendi ön kabullerine geçerlilik bulmak için hemen bu yönde bir sözü Peygamber'e yamamakta hiç zorluk çekmemişlerdir. Köpek bulunan eve meleğin girmeyeceği rivayeti ise evvelâ Kur'ân'a, sonra sahabilerin uygulamasına, ayrıca akıl ve mantığa aykırıdır. Köpek de Allah'ın yaratığıdır. Onun da hayatını sürdürmesi için melek koruyucuları vardır. Kur'ân, Hûd Suresi’nin 56. âyetinde: Hiçbir canlı yoktur ki Allah, onun perçeminden tutmuş olmasın (onu dilediği gibi yönetmesin)." buyurmaktadır. Yani her canlıyı koruyup gözeten O'dur.

Nerede insan varsa orada melek de var, şeytan da var. İnsanın koruyucu ve yazıcı melekleri hiçbir suretle kendisinden ayrılmaz: “Oysa üzerinizde koruyucu(yaptıklarınızı zabtedici melek)ler vardır; Değerli yazıcılar, Yaptığınız her şeyi bilirler.”(İnfitâr: 10-12), “O(insa)nın önünden ve arkasından izleyen(melek)ler vardır, onu Allah’ın emrinden korurlar.” (Ra’d: 11)

Evini korumak için köpek besleyen sahabîler vardı. Yalnız şunu da belirtmek gerekir ki köpeği yatak odasında beslemek sağlık açısından doğru olmadığı gibi İslâm geleneği açısından da doğru değildir. Köpek beslemek isteyenin, yatak odasında değil, bahçedeki kümeste yahut evin özel bir yerinde beslemesi uygundur. Ama Avrupa’da olduğu gibi köpekle yatıp köpekle kalkmak İslâm geleneğine uymaz. Böyle yapmak haram değildir ama İslâm geleneğinde hoş karşılanmamıştır. Zorunlu durumlarda ise bir sakınca yoktur.

***