Bir aileye bir kurban yeter *** Namazların cem’i sorunu
Çarşamba, 26 Ekim 2011 00:00

Bir aileye bir kurban yeter

Hocam bir ailede 2 kişi çalışsa bile bir kişinin bir akrabalarıyla yada komşularıyla bir danaya yada deveye tek hisse ortak olarak girmeleri yada tek başlarına tek bir keçi yada koç kesmeleri yeterlidir değil mi hocam??? Kamil Eren

Cevap: Bu kurban işi çok abartıldı çok. Bir aileye bir kurban yeter. Her bayram kurban kesmek de şart değildir. Peygamber'in halifeleri her bayram kurban kesmedikleri gibi kendisi de her bayram kesmedi. Onun bir iki kez yaptığı çoğaltılarak bu hale getirildi. Bir ailede bir kişi bir danaya tek hisse ortak olursa onun ortaklığı aile için yeter. Yahut bir koç veya keçi kurbanı aile için yeterlidir.

Bu konu ile ilgili bir soruya vaktiyle şöyle cevap vermiştim:

Zenginlik ölçüsünde parası olanın kurban kesmesi Sünnettir. Şart değildir. Bir aileye bir kurban yeter. "Çocuğum adına, oğlum adına, karım adına" demenin bir anlamı yoktur. Aile birlikte oturuyorsa aile reisi bir kurban keser, ama ayrı oturuyorlarsa zengin olan her aile reisi bir kurban keser. Fakat şunun bunun adına söylemek çirkin bid'atlerdendir. Ne yapalım bid'atler özü geçti, kabuk meyvanın özünü çürüttü. Ne yazsam yine yapacaklar, yine yapacaklar. Çünkü bid’at hattâ hurâfe çoğunluğun içine işlemiş. İsrailoğullarının kalblerine altın buzağı sevgisinin içirildiği gibi: Nankörlükleri yüzünden kalblerine buzağı sev­gisi içirildi. De ki: ‘Eğer inanan kim­seler iseniz, imanınız size ne kötü şey emrediyor?’” (Bakara: 93)

Bu zavallılar da ne kadar çok hayvan canını alırlarsa Allah'a o kadar çok yaklaşacaklarını sanıyorlar. Bu münasebetle bir vak'ayı anlatayım.

Hz. Peygamber, altıncı Hicret yılı sonunda veya yedinci Hicret yılı başında Zû Karad Seferi’ne çıktı. Sebebi de Uyeyne ibn Hısn fel-Fezârî komutasında bir Gatafân birliği, Peygamber’in, Gābe’de bulunan süt (veya binek) develerini basıp çobanı öldürmesi, develerle birlikte bir kadını da götürmesidir. Saldırganların götürdüğü kadın, tutuklandığı yerde bağını çözüp, kaçırılan Beytu’l-mal develerinin yanına geldi. Bindiği deve, en iyi kaçan deve idi. Durumu fark eden adamlar, kadının ardına düştüler. Kadın kaçarken şayet Allah kendisini kurtarırsa bindiği deveyi kurban etmeyi adadı. Peygamber’e âidolan devenin kaçırıp kurtardığı kadın, Allah’ın Elçisi’ne gelip durumu anlattı ve kurtulduğu takdirde bindiği deveyi kurban etmeyi adadığını söyledi. Peygamber güldü: “Deveye ne kötü karşılık vermişsin. Seni kurtaran deveyi kesmeyi adamışsın. Allah’a isyan olan şey adanmaz. Sahi­bolmadığın şeyi adayamazsın. O deve benim develerimden biridir. Haydi, sen onu bırak, âilene dön!” dedi.

 

Namazların cem’i sorunu

Sayın hocam, biz apartmanda bazı komşular zaman zaman bir araya gelerek dini konularda tartışmalar yapıyoruz. Ben internetteki sizin yazılarınızdan kâğıda çekerek götürüyor ve arkadaşlara okuyorum. Hem kendim hem de arkadaşlarım çok faydalanıyoruz.

Hocam namazın cem edilmesi konusunda da yazılarınızı okudum. Ancak bir komşum namazları birleştirince nasıl cem edeceğiz? Rekât sayıları aynen kılınacak mı? diyor. Ben eğer yanlış anlamadıysam mesela öğle ile ikindi birleştirilince önce öğle 4 rekât sonra ikindi 4 rekât kılınacak, istersek de 4 rekât daha kılınabilir, dedim. Yanlış mı biliyorum hocam.

Bir de insanlar sadece farzları bile kılabilir yeter ki namaz kılsınlar, diyorlar. O zaman öğle namazında sünneti kılmayacak bir kişi ön sünneti nasıl atlayacak?

Allah’ın bize farz kıldığı, bize emrettiği namazlar farz namazları olduğuna göre ilk önce borcumuzu eda edip sonra istediğimiz kadar nafile namaz( sünnet) kılmamız gerekmez mi?. Öyleyse ön sünnet veya son sünnet diye niye ayırım yapılıyor? Evde tek başımıza kılacağımız (ki kadınlar genelde hep evde namaz kılıyoruz) ilk namazların hepsi farz namazları oluyor diye düşünüyorum. Bu durumda namaza başlarken niyet önemli sanıyorum

Ben çalışıyorum, sabah namazını 2+2 kıldıktan sonra akşam eve gelince zamana göre 4 öğle+4 ikindi+3 akşam ve 4 yatsı namazı ve 3 vitir kılıyorum. İnşallah yanlış bir şey yapmıyorum. Bu konuda bizi aydınlatırsanız memnun oluruz. Yine arkadaşlarımı aydınlatırım. Mehtap V.

Cevap: Bir kere bütün namazları bir arada kılmak diye bir şey yok. Zorunlu durumlarda öğle ile ikindi birlikte kılınabilir, akşamla yatsı da birlikte kılınabilir. Cem etmek isteyen önce öğlenin farzını kılar. Sonra bir kamet getirir, ikindi namazını kılar. Dörder rek'at. Akşamla yatsıyı birlikte kılmak isteyen de önce akşamın 3 rek'at farzını kılar. Ardından yatsının farzını dört rek'at kılar. Daha sonra 3 rek'at Vitri kılar. Dilerse Vitirden önce iki rek'at sünnet de kılar. Ayrıntı ile uğraşmanın yararı yoktur. Namaz kılın da ister ayrı ayrı kılın, ister vakit darlığı veya yokluğu dolayısıyla gündüz namazlarını cem ile ve gece namazlarını (akşam yatsı) cem ile kılın. Ama gündüz namazlarını herhangi bir mazeretle kılamayan kimse, akşamleyin, namazlarını birlikte sırasıyla kılar. Peygamberimizin Hendek Savaşında böyle bir uygulaması olmuştur.

 


 

 

   Copyright @ Süleyman Ateş