VESVESE HAKKINDA YARDIM
Cuma, 16 Eylül 2016 00:00

VESVESE HAKKINDA YARDIM

Süleyman Hocam merhaba, öncelikle bizleri aydınlatan  çalışmalarınız için tebrik eder, başarılarınızın devamını dilerim. Benim sorunum şeytanın vesvesesinden ne kadar kurtulmaya çalışsam da çok zorlanıyorum. Namazlarımı düzenli kılan ve âyetleri, sureleri devamlı okuyan biriyim. Ancak sürekli aklıma geçmişle ilgili pişmanlıklar, üzüntülü anılar geliyor, gelecekle ilgili umutsuzluk, kaygılar, karamsarlık ve sıkıntılı ruh hali yaşıyorum. Beynimin içi sürekli konuşuyor, devamlı bana olumsuz telkinlerde bulunuyor. Bunun psikolojik olmadığını da biliyorum. Hemen dualara sığınıyorum ama çok zorluyor. Neler okumalıyım başka ne tavsiye edersiniz acaba? Teşekkür ederim, Allah razı olsun. ..

Cevap: Böyle vesveseler gelebilir. Ama düşünmelisiniz ki bu tür düşünceler, geçmişle uğraşıp durmanız demektir. Ve geçmişteki hatalarınızla uğraşmanız size hiçbir şey kazandırmaz, şimdiki güzel halinizi de berbadeder. Cenabı Hak Kendisinin rahmetinden umut kesmememizi buyurmaktadır. Süleyman Çelebî'nin dediği gibi “bir kez Allah dese aşk ile lisan; dökülür cümle günah misl-i hazan.” Yani kul aşk ile bir defa Allah diye yalvarırsa kulun bütün günahları güz yaprakları gibi dökülür. Yeter ki kul Allah'a yönelim göstersin. Gönülden O'na dönsün, yalvarsın. İnsan hata edebilir. Önemli olan hiç hata işlememek değil, hatada ısrar etmemektir. Bakın Kur'ân: " Rabbiniz tarafından bağışlanmaya ve genişliği göklerle yer arası kadar olan, koru­nanlar için hazırlanmış bulunan cennete koşun! O(koruna)nlar bollukta ve darlıkta Allâh için harcarlar, öfke(lerin)i yutku­nurlar, insan­ları affederler. Allâh da güzel davra­nan­ları sever. Ve onlar bir kötülük yaptıkları, ya da nefislerine zulmet­tik­leri zaman, Al­lâh’ı hatırlayarak hemen günâhlarının bağışlanmasını dilerler; günâhları da Allah’tan başka kim bağışlayabilir? Ve onlar, hatâ­larında bile bile, ısrar etmez­ler. İşte onların mükâfâtı Rableri ta­rafından bağışlanma ve altlarından ırmak­lar akan, içinde sürekli kalacakları cennetlerdir. Çalışanların ücreti ne güzel­dir!" buyurmaktadır. " (Âl-i İmran: 133-136)

Demek ki cennete gidecek makbul  kullar hata ve günahlarında ısrar etmeyip dönenlerdir. Erzurumlu İbrahim Hakkı Efendi'nin dediği gibi

"Geçmişe göçüp kalma, Müstakbele hem dalma, Hal ile dahi olma, Mevlâ görelim neyler, Neylerse güzel eyler!"

Bazı mutasavvıflara göre tevbe, günahı hiç unutmamaktır, bazılarına göre de gerçek tevbe, günahı hiç hatırlamamaktır. Cüneyd diyor ki: "Bir gün Serî'nin yanına geldim, kendisini, canı sıkılmış gördüm.

– Neyin var? Dedim.

– Bir genç geldi, bana tevbeyi sordu. Ona: “Tevbe, günahını unut­mamandır” dedim. Bana itiraz etti: “Hayır, tersine, tevbe günahını unutmandır” dedi.

Dedim ki:

– Bana göre gencin sözü doğrudur

– Niçin? Dedi.

– Çünkü ben, cefâ halinde bulunurken (Allah) beni safâ haline naklederse, safâ halinde cefâyı hatırlamam, cefâdır, dedim.

Sustu." (Cüneyd Risaleleri, 48)