ALLAH İNANAN KULLARINI CENNETLE ÖDÜLLENDİRİR (1)*

Sevgili Süleyman Ateş hocam, kişi olarak başkalarının cennete girmelerine karşıt bir insan değilim. Aşağıdaki âyetten, başka ne anlayabilir bir insan: "Şüphesiz inananlar; Yahudiler, Hıristi­yan­lar ve Sa­biîler(den) Allah'a ve âhiret gününe inanan ve iyi iş(ler) yapanlara, Rableri katında mükâfat vardır, onlara korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir" (Bakara: 62, Maide: 69).

Bu âyete göre Kitap Ehli Cennette buluşacaktır. Bu nedenle ha Müslüman ha Yahudi ya da Hıristiyan olması fark etmez. Yeter ki Allah'a inansın ve herkesin, yaptıkları ile yüzleşeceği bir günün "Âhiretin" olduğunu bilsin.

Meselâ, âhiret merkezli bir inanç tebliğinin yapıldığını geçen ay Ottowa Üniversitesinde yürürken fark ettim. Üzerinde bir Meryem Ana resimli 10,000 dolar'lar dağıtılıyordu. Arkasında ise Âhiret merkezli bir tebliğ yapılıyordu. Kısaca denen ve maddeler olarak verilen mesajlar şunlardı:

a) Geçen 20. yüzyılda, Amerika’da faili meçhul cinayetlerin sayısının 150 bin olduğu ve bu katillerin içimizde serbestçe dolaştıklarından bahsediyordu. Bunlar bu dünyada ellerini adaletten kurtarsalar dahi, âhiretteki adaletten kurtaramayacak diyerek, faili meçhule çocuklarını, eşlerini ya da yakınlarını vermiş insanlara bir müjde veriyordu. Gerçekten Âhiret bizler için bir müjde. Tabii bunu ancak müjde görebilecek insanlar, her zaman kötülüğe karşı "buğz" etmiş, gücü nispetinde telin ve ret ile uğraşmış kişiler olabilir. Aksi takdirde, kötüler için bir müjde değil ancak sakınılamayacak bir yerdir.

b) Hayatınızda hiçbir insana karşı içinizde kötü düşünce duydunuz mu? Sorusu soruluyor, kötülük yapmayı bırakın, kötü duygunun, yani "kin" tutmanın bile bizi Âhirette trajik bir felâkete götüreceği ifade ediliyordu.

Aslında Allah'a inanmış bir Müslüman olarak, kötülük yapanların serbestçe dolaşabildikleri bir dünyada kötü düşünceyi "kini" dahi içimizde barındırmanın bir tehlike olduğunu vurgulayan bu insanlarla benim bir ortak paydam vardı. Bu da sizin dediğiniz gibi, Allah ve Âhiret inancı. Tabi, bu insanların Cennete girip girmeyeceklerini tartışacak değilim çünkü en doğrusunu Allah bilir. Bildiğim, Da Vinci şifresi ile dünyada olan bitenlerin kodlarının çözüldüğünü söyleyen, bu Allah ve Âhiret inancına sahip gurubun Roma'daki papa tarafından AFOROZ edilmesidir. Aforoz kelimesi herhalde, onların "sapkın" ve "kâfir" olmasını söylemekle eş anlamlı bir kelime.

Fazla sözü uzatmadan, sizin bugünkü "Allah inanan kullarını cennetle ödüllendirir" başlıklı yazınızdan aklıma gelenler bunlar. Bazıları ödüllendirir ama bu ödül onlar için Cennet olmaz da az ateşli bir Cehennem katmanı olacağını düşünüyor.

Bazıları da sizin yukarıdaki âyetten ve ilgili yorumunuzdan "Müslüman gençlerin", madem Hıristiyan da Cennete girecek, ben o zaman Hıristiyanlığa geçeyim dediklerini söylüyor. Aslında bana göre, madem Cennete Girmek için Allah ve Âhirete inanmak yetiyor, o zaman "muamelat" denen ibadetlere "namaz, oruç..." ne gerek var diyebilir. Selâm ve saygılarımla, ...

(cevabı yarın..)

*yazı arşivden alınmıştır