Cemel Olayının İçyüzü (2)
Pazar, 16 Ekim 2011 00:00

(..dünden devam)

Aişe'nin Ali ile sorunları

Aişe, Osman’a karşı isyan başlayınca hac için Mekke’ye gitmişti. Katilleri yakalamakta yavaş davrandığı gerekçesiyle Ali’ye karşı oldu ve kan davası gütmeye başladı. Talha ve Zübeyr'i de yanına aldı ve birlikte Ali’nin halifeliğinden memnun olmayanların çoğunlukta olduğunu düşündükleri Basra kentine gittiler.

Osman’ın öldürülmesinden önce Aişe: “O (Osman) kitabın hükmünü çiğnemiştir,” derken, Osman’ın öldürülüp yerine Ali’nin seçildiğini duyunca “Mazlum olarak öldürülmüştür," dedi. Bu dönüşün nedeni tam olarak bilinmiyor ancak İfk Olayıdolayısıyla Aişe'nin Ali’ye kin duymuş olabileceği düşünülür.

Âişe Mekke'de iken umdukları valililik makamına getirilmemeleri üzerine Talha ve Zübeyr Mekke’ye gidip Hacc için Mekke'de bulunan Âişe ile görüştüler. Osman’ın kanını aramak üzere Basra’ya gitmeğe karar verdiler. Halkı da bu maksatla savaşa çıkardılar. Hz. Âişe, devenin üstündeki hevdeci içinde bu orduya komuta ettiği için bu olaya Cemel Olayı denilmiştir.

Âişe Mekke’de henüz Kûfe’ye doğru yola çıkmadan söylediği nutukla halkı Osman’ın kanını almak için kendisini desteklemeğe teşvik ettiği gibi, Basra halkına da kendisini desteklemeleri için mektuplar yazmış, Kûfe’ye vardıktan sonra da erkeklere hitaben bir konuşma yapmıştır.

İkdu’l-Ferîd sahibi Muhammed ibn Abdi Rabbih’in, Ahnef ibn Kays’tan saptadığı rivayete göre gür sesli olan Âişe, konuştuğu zaman ses tonundan ve üslûbundan asîl bir kadının konuştuğu anlaşılırdı. Konuşmasına Allah’a hamd-ü senâ ile başlayan Âişe şöyle devam etti:

“İnsanlar Osman’dan ve onun yöneticilerinden bize şikâyette bulunurlar, bizim görüşümüzü alırlardı. Biz de onlara güzel öğütler verir, uzlaştırıcı sözler söylerdik. Osman’ın suçsuz, Allah’tan korkan biri olduğunu, fakat onların (şikâyetçilerin) suçlu, yalancı olduğunu anlardık. Art niyetli idiler, söylediklerinden başka şeyler yapmak istiyorlardı. Çoğalıp güçlenince Osman’ın evini kuşattılar, kanını heder ettiler, haram mal yediler ve bir meşru sebep yok iken Haram Kenti çiğnediler. Şimdi Osman’ın katillerini yakalayıp Allah’ın Kitabını uygulamaktan başka seçeneğiniz yoktur. ‘Baksana şu kendilerine Kitaptan bir pay verilmiş olanlara, Allah’ın Kitabının aralarında hükmetmesine çağrılıyorlar da (sonra onlardan bir grup bundan yüz çeviriyor)’.” (Ömer Rıza Kehhâle, el-A‘lâm li’n-Nisâ: 3/47)

Gerek A‘lâm’da, gerek İkdu’l-Ferîd’de Hz. Âişe’nin bu olay münasebetiyle yaptığı konuşmalar, tartışmalar ve yazdığı siyasi mektuplar çeşitli varyantlarıyla tespit edilmiştir (Bkz. İkdu’l-Ferîd, 5/63-69; A‘lâm: 3/33-49).

Basra Valisi Abdullah ile Talha ve Zübeyr’in Mekke’ye gidip Aişe’ye katılmaları ve Osman’ın kanını talep etmek üzere bir araya gelmeleri, Emevîler için bulunmaz bir fırsattı.

Bu arada Ali, ilk tepkiyi gösteren Muaviye’ye karşı savaş hazırlığı yapıyordu. Fakat Aişe ve diğerlerinin Basra’ya gittiklerini haber alınca, onların Basra’ya girmelerine engel olmak için hemen harekete geçti. Fakat geç kalmıştı ve Basralılar Aişe’nin yanında yer almışlardı.

(...devamı yarın)

 

 

   Copyright @ Süleyman Ateş