CAMİ’DE MEZHEP DAVASI
Pazar, 15 Mayıs 2016 00:00

CAMİ’DE MEZHEP DAVASI*

Saygılarımla muhterem hocam, dün camide hocamız vaaz veriyordu ve konuşma şöyle geçti: Hanefi mezhebine bağlı olan bir genç Şafii mezhebi olan bir camiye girdiği zaman onlar nasıl kılıyorsa o da öyle kılar, fakat diyelim ki hocanın arkasında duruyorsunuz ve gördünüz ki hocanın eli biraz kanadı ve bildiğiniz gibi Şafii'de kanama abdest bozmaz fakat Hanefi'de bozar ve o genç Hanefi mezhebinden olduğu için o eli kanayan hocanın arkasında namaz kılamaz, o zaman çekip gider, çünkü siz hocanın eli kanadığını gördünüz ve Hanefi'de bozulduğuna göre onun arkasında kılamazsınız, kılarsanız namazınız bozulmuş olur; tekrardan kılmanız gerekir.

İşte hocamız bu şekilde anlattı, fakat doğrusunu söylersem biraz da üzüldüm, bu mu Allah'ın dini? Gerçi bizim hoca napsın bu fıkıh kitabında yazıyor. Şafii'ye bağlı olan hocanın arkasında dursam ve elinin kanadığını görsem ve bu hocanın arkasında kılamam diye oradan çekip gitsem daha mı iyi olur? Bu mezhebi din haline getirmek değil mi? Bana göre o hocaya saygı gösterip arkasında namaz kılınır, düşüncelerim ne kadar doğru bilmiyorum, size danışmayı uygun gördüm, inşallah cevabımı alırım hocam...

Cevap: Ne yapayım kardeşim hocaların bir kesimi böyle ayrıntılarla ve insanların görüş ayrılıklarıyla uğraşıp durur, bunları din yapar. Ben bunları düzeltemem, siz de düzeltemezsiniz. Çünkü yanlış, doğruları çok fazla sollamış ve halk da bu yanlışlarla şartlanmış. Biz doğrusunu yazsak halk bize düşman oluyor. Bıktım artık. Herkes istediği gibi inansın, istediği şekilde ibadet etsin. Hoca da o bilgi ile ömrünü geçirsin. Allah herkese sağlık ve mutluluk versin. Din dediğin şey aslında insanın mutluluk duyduğu, vicdanen rahat ettiği inanç ve eylemdir. Adamlar öyle mutlu oluyorsa biz niye uğraşalım ve niye üzülelim ki. Yunus'un dediği gibi

Yetmiş iki millete birlük ile bakmayan

Şer‘ ile evliyâsa hakîkatte âsîdür

 

*yazı arşivden alınmıştır