BENİ KURAYZA VE 700 YAHUDİNİN ÖLDÜRÜLMESİ -IBNİ ISHAK- (2)
Salı, 08 Mart 2016 00:00

BENİ KURAYZA VE 700 YAHUDİNİN ÖLDÜRÜLMESİ -IBNİ ISHAK-  (2)

(...dünden devam)

Bu antlaşmaya göre Yahudiler kendi dinlerinde serbest olacaklar; Evs ve Hazrec kabîleleriyle yapmış oldukları antlaşmalar yürürlükte kalacak; Müslümanlara bir saldırı durumunda Yahudiler, Müslümanların yanında yer alacak, Müslümanlara karşı düşmanca bir tutum izlemedikleri takdirde de Müslümanlar, bir saldırıya ma'ruz kalan Yahudilere yardım edeceklerdi.

Fakat Kurayza Oğulları, bu antlaşma hükümleri uyarınca Müslümanlara yardım edecekleri yerde, Ahzâb olayında, Müslümanları ortadan kaldırmak üzere gelmiş olan Birleşik Arap Ordusuyla ittifak yaparak Müslümanlara hıyanet etmişlerdi. Medîne çevresine hendek kazıldığı için Hendek Savaşı olarak adlandırılan olayda kuşatmadan bir sonuç alamayacaklarını anlayan ve aleyhlerine dönen tabiat şartlarıyla da moralleri bozulan müşrik kabîleler birer birer savaş alanından çekilip gittiler.

Müşrikler çekip gittikten sonra Müslümanlar da evlerine dönmüşlerdi. Peygam­ber (s.a.v.) Ümmü Seleme’nin evinde, seferin toz ve toprağından henüz yıkanmış iken Cebrâil Aleyhisselâm göründü, başındaki toprağı silkeleyen Cebrâîl:

– Sen silâhı bıraktın mı? Fakat biz (melekler) silâhımızı bırakmadık. Şunların üstüne yürü! dedi ve Kurayza tarafını gösterdi (TehzîbuSîretiİbnHişâm:1/196-206; Ğazavâtu’r-Rasûl ve Serâyâhu, s. 65-74; et-Tefsîru’l-hadîs: 8/252).

Başka rivâyette Cebrâîl, ipek sarık sarmış ve atlas eğerli bir katıra binmiş olarak Peygamber’e görünmüş: “Melekler silâhlarını bırakmadılar, şimdi ben o kavmi takipten geliyorum. Allah sana kalkıp Kurayza Oğulları üzerine yürümeni emre­diyor!” demiştir.

Hz. Peygamber, sahâbîlerine, derhal Medîne’den birkaç mil uzakta bulunan Kurayza Oğulları üstüne yürümeyi emretti. Vakit ikindi idi:

– İkindi namazını Kurayza Oğulları yurdunda kılacağız! dedi.

Medîne’de, Abdullah ibn Ümmi Mektûm’u yerine vekil bırakarak yürüdü. Bayrağı Alî ibn Ebîtâlib’e verdi.

Kurayza Oğullarını kuşattı. Kuşatma yirmibeş gün sürdü. Kayıtsız, şartsız teslim olmalarını istedi. Barış isteklerini de reddetti. Yalnız seçecekleri bir hakemin vereceği hükme razı olacağını bildirdi.

Kuşatma altında bir kurtuluş umudu kalmadığını anlayan Kurayza Oğulları, müttefikleri olan Evs’in lideri Sa‘d ibn Mu‘âz’ın hükmüne razı olacaklarını bil­dirdiler. Bu arada Peygamber’e haber gönderip, istişarede bulunmak üzere Ebû Lü­bâbe’yi göndermesini istediler. Sa’d’ın vereceği hüküm hakkında düşüncesini sormak istedikleri Ebû Lübâbe gelince erkekler ayağa kalktılar, kadınlar ve çocuklar başına toplanıp ağlaştılar:

– Ne dersin Ebû Lübâbe, Muhammed’in hükmüne boyun eğip teslim olalım mı? dediler.

Durumlarına acıyan Ebû Lübâbe:

– Evet, dedi ama elini de boğazına götürerek teslim oldukları takdirde kesile­ceklerini imâ etti.

Bu tutumuyla Allah’ın Elçisi’ne hıyânet ettiğinin farkına varan Ebû Lübâbe, hemen Peygamber’in mescidine gidip kendisini direğe bağladı ve:“Allah bu yaptığım günâhı affedinceye dek yerimden kalkmayacağım!” dedi. Peygamber (s.a.v.)haberi duyunca:“Bana gelseydi ben onun için mağfiret dilerdim. Madem ki böyle yapmış, artık Allah affetmedikçe ben onun bağını çözmem” dedi.

(devamı yarın..)