YUNUS EMRE NE DİYOR? (3) *** ÖMER'İN ADALETİ
Çarşamba, 18 Kasım 2015 00:00

YUNUS EMRE NE DİYOR? (3)

(...dünden devam)

Hakîkatde bakarısan nefsün sana düşman yiter

Var imdi ol nefsünile vuruş-tokuş savaş yüri

Yûnus, bu makamı yedi kapılı bir şehre benzetir. Kentin sultanı Hak'dır. Kentin yedi kapısı, nefis mertebelerinden ibarettir:

Hakîkatdur Hak şârı yididür kapuları

Dergâhında yüz dürlü gerek kudret göresün.

Yine Yûnus, velâyet makamı için "hakîkat donunu giy-mek" gerektiğini belirtir:

Hakîkat 'ışkdur ‘iyân görsün ol şebîh beyân

Hakîkat donın geyen ağır hil'at içinde

(Kuşkulu konuşan bilsin, görsün ki Hakîkat ap açık aşktır. Hakîkat giysisini giyen ağır bir elbise giymiş olur.)

Hakîkat ehli kanaati yâr edinmiş, nefis isteklerinden el çekmiştir:

Hakîkate erenler hakîkati bulanlar,

Ne bahtludur cânları hep mahabbet içinde

O hâlde şerî‘at, tarîkat ve oradan ma‘rifet, hakîkat ahlâkına varabilmek için çok çileli bir irâde eğitimine ihtiyaç vardır. İrâde eğitimiyle olgunlaşıp son kemal noktası olan Hakîkate ulaşanlar, Yaratan’ın hatırı için yaratılmışları hoş görürler. Nefis arzularını bir yana bırakır, Hakk’ın lütuf ve kahrını bir bilir: “Lütfun da hoş kahrın da hoş” derler.

Burada Hacı Bektâş-ı Velî’nin, dinin ve tasavvuf ahlâkının özü olan şu altın öğüdünü not edelim:

“Oturduğun yeri pâk et, kazandığın lokmayı hak et!”

 

ÖMER'İN ADALETİ

Amr bn Âs'ın oğlu Muhammed, bir Mısırlıyı kamçı ile: "Al sana! Ben en şereflilerin oğluyum!" diyerek dövmüştü. Amr bn Âs, oğlunu, Halifeye şikâyet ede­ceğinden korkarak Mısırlıyı hapsetti. Adam hapisten çıkınca Me­dîne'ye gidip yaşadığı olayı Ömer'e anlattı. Adamı bekleten Ömer, Amr bn Âs'ı ve oğlunu Medîne'ye getirtip Mahkemeye takdim etti. Onlar duruşmada iken Ömer: "Mısırlı nerede?" diye çağır­dığı Mısırlıya kamçıyı verdi ve:

‒ İşte kamçı, al ve bununla en şereflilerin oğluna vur! Dedi.

Mısırlı Amr oğlu Muhammed'i güzelce döverken Ömer: "En şereflilerin oğlunu döv!" diyordu. Adam kısası uyguladıktan sonra kamçıyı Halifeye uzatınca Halife ona dedi ki:

‒ Amr'ın keline hakkını helâl et. Vallahi babasının mevkiinden ötürü seni dövdü!

Amr da şöyle dedi:

‒ Ey Mü'minlerin emîri, hakkı tam yerine getirdin!

O zaman Mısırlı da şöyle dedi:

‒ Ey Mü'minlerin emîri, ben beni döveni dövdüm.

Amr şöyle dedi:‒ Vallahi döverken sen onu bırakmadıkça biz araya girmez, sana engel olmazdık, dedi.

Bu söz üzerine Halife Ömer, Amr bn Âs'a:

‒ Ey Amr, analarının hür doğduğu insanları ne zamandan beri köle yaptınız!!! Dedi.

(devamı yarın..)