NAMAZDA TAKINTI DURUMU

Kıymetli hocam bir tanıdığım, dinsel takıntı ( Dinsel obsesif ) hastası. Bunun için ilacını da düzenli alıyor.Çok inançlı ve namazlarını düzenli kılıyor. Fakat mesela Sabah namazını ele alalım. Bir seferde kılıp kalkamıyor. 2 rekatlık Sabah namazının farzını bile 5-6 sefer tekrar ediyor veya tam Arapça bir kelimeyi Araplar gibi telaffuz edemediği için namazı yarım bırakıp yeniden niyet edip tekrar başlıyor. Namazda uzun sürüp bitiremediği için sesli garip kızgın sesler çıkartıyor sureleri okurken. Bu seferde bazen yarım Saat bir Saat namazı kılmaya uğraşıp kılamıyor içinden sinirlendiği için küfür geliyor veya namazdayken bu küfrü sesli söylüyor. Bu sefer de küfür ya Allah'a karşı olduysa diye korkuyor, dinden atıldım mı? kâfir oldum mu? diye acı çekiyor. Değerli bilgileriniz bize çok faydalı olacak. Hocam şimdiden teşekkürler. Lütfen ismimi gizli tutunuz...

Cevap: Bu kişiye söyle, yaptığı iş dine aykırıdır. Namazda önemli olan kalbi Allah'a vermek, Allah'ı düşünmektir. Söz kalıplarıyla uğraşmak, yahut söz kalıplarını Araplar gibi telaffuz etmeğe çalışmak değildir. Söz değil, niyet, düşünce önemlidir. Araplar gibi telaffuz etse ne olur sanki? Kalbi öyle şeylerle meşgul etmek, namazın ruhunu kaçırmak olur. Söyle ona, namazına başlasın, içinden geçen kuşkulara aldırmasın. Kaç rek'at kıldığında tereddüderse ağırlıklı zannına göre hareket etsin. Bir tek rek'at dahi kılsa Allah onu kabul eder. Yeter ki kılarken Allah'ı düşünsün. Bu sözlerim kendisini tatmin etmiyor, yine bildiğini işliyorsa benim yapabileceğim bir şey yok. Onun işi din uzmanından çok psikologu ilgilendirir. Allah gönlüne ferahlık versin.

İNSANIN KENDİNE ZULMETMESİ NE DEMEKTİR?

Hocam iyi günler dilerim. İnsanın kendi nefsine zulmetmesini nasıl anlamamız gerekir ? Cevabınız için teşekkürler. ..

Cevap: Kur'an'a göre günah işlemek, insanın kendi canına zulmetmesidir. Çünkü günah ruhu kirletir. Kirlenen ruh da azaba müstehak olur. Günah yüzünden ru âhirette çeşitli azaplara çarpılır. Öyle ise insanın günah işlemesi, başkalarına haksızlık etmesi, her şeyden önce kendi canına, özüne haksızlık ve zulmetmesi demektir.