OKİÇ İLE İLGİLİ BİR RİCAM (1)
Pazartesi, 14 Eylül 2015 00:00

OKİÇ İLE İLGİLİ BİR RİCAM (1)

Es-selamu aleykum Süleyman Bey, öncelikle sıhhat ve afiyette olmanızı diliyorum.

Ben..., Karadağ'danım (Eski Yugoslavya). Merhum Tayyib Okiç ile ilgili ... Doktora tezi yapıyorum.

Merhum Okiç'in öğrencisi/asistanı olduğunuzu öğrendim. Bundan dolayı izin verirseniz sizinle merhum Okiç hocamız hakkında, tezimde yer vereceğim bir reportaj yapmak istiyorum.

Merhum hocamızın nerede vefat ettiği, cenaze namazını nerede ve kimin kıldırdığı, Saraybos­na'ya kimin götürdüğü, Türkiye'yi temsilen Saraybosna'ya kimlerin gittiği konusunda ve Tayyib hocamızın ilmî ve insânî boyutu ile ilgili fikrinizi almak istiyorum.

Değerli hocam söz konusu röportajı kabul buyurursanız merhum hocamızı doğrudan kendi öğrencisinden öğrenme imkaânına kavuşmuş olacağımı ve bununla hem merhum Okiç'in unutulmaması sağlanmış hem de tezin büyük bir eksikliğinin bertaraf edilmiş olacağını düşünüyorum.

Selam ve Muhabbetlerimle.....

......

Cevap:

Hocam Tayyib Bey'in vefatı üzerine o zaman başyazısını yazdığım Diyanet Gazetesinde aşağıdaki makaleyi yayınlamıştım

 

HOCAM TAYYİP BEY

 

9/10 Mart 1977 gecesi muhterem hocamız Prof. M. Tayyib Okiç Bey'i kaybettik. Bosna Hersek Reîsu'l-ulema (Şeyhülislâm) yardımcısı Muhammed Tevfik Efendi'nin oğlu olan Tayyib Bey, 1902 tarihinde Saraybosna'nın Tuzla sancağına bağlı Graçanitsa kasabasında doğdu. Babasının Şeyhülislâm yardımcılığına seçilmesiyle Saraybosna'ya geldi. Burada ilkokulu, Rüştiyeyi, ve modern İlâhiyat koleji olan Okruzna Medresa'yı bitirdi. Daha sonra İslâm Hukuku ve İlâhiyat okulundan mezun oldu, Zagreb Üniversitesi Edebiyat Fakültesinde, Latin Dili ve Edebiyatı kursundan diploma aldı. Paris'e gitti. Sorbon Edebiyat Fakültesinden lisans diploması aldıktan sonra Tunus'ta ez-Zeytûne Üniversitesi'nde Arap Dili ve Edebiyatı üzerinde ihtisas yaptı.

1934-1941 yılları arasında Saraybosna'da öğretmenlik yaptı. Bir süre Türkiye'nin Belgrat Büyükelçiliğinde çalıştı. İkinci Dünya Savaşı patlak verince Almanlar onu göz atltına aldılar. Sekiz ay göz altında kaldıktan sonra 1945'te Türkiye'ye geldi. Beş yıl İstanbul'da Başbakanlık Arşivinde araştırmalar yaptı. 1949 yılının sonlarına doğru Ankara'da İlâhiyat Fakültesi kurulunca bu Fakülteye öğretim üyesi olarak davet edilip Hadis profesörlüğüne atandı. Ertesi yıl Hadis'e ilaveten Tefsîr dersini de üstlendi.

1950'den 1969 yılına kadar tam yirmi yıl Fakültede Hadis ve Tefsir dersleri okuttuğu gibi, 1964'ten, 1971 yılına kadar da Konya Yüksek İslâm Enstitüsü Tefsir derslerini okuttu.

İlâhiyat Fakültesinin gelişmesinde büyük emeği geçen Prof. Tayyib Okiç, Türk vatandaşı olmadığı için sözleşmeli olarak çalışıyordu. 1969 yılında sözleşmesi yenilenmediğinden İlâhiyat Fakültesinden ayrıldı, sadece Yüksek İslâm Enstitüsündeki derslerine devam etti. Fakat iki yıl sonra orayla da sözleşmesi yenilenmedi ve bu yüzden Hoca birkaç yıl açıkta kaldı.Türkiye'yi ve Türkleri çok sevdiği için buradan ayrılmak istemiyordu. Bundan dolayı gerek Avrupa'dan, gerek Arap ülkeleri üniversitelerinden kendisine gelen teklifleri kabul etmedi. Sıkıntı içinde yaşamak pahasına da olsa bu memlekette kalmayı, hattâ bu topraklar içinde ölmeyi tercih ediyordu.

(devamı yarın..)