Down sendromlu bebeği aldırmak caiz mi? *** Hocam namaz ve oruçla ilgili danışmak istediğim 4 sorum vardı
Pazar, 11 Eylül 2011 11:10

Down sendromlu bebeği aldırmak caiz mi?

İyi günler diliyorum Sayın Hocam, Sizin gibi saygıdeğer bir kişiliğe bu soruyu arkadaşım adına sormak istedim.

Arkadaşım evli ve bir kız çocuk babasıdır. Şu anda eşi tekrar hamiledir ve 4 aylıktır. Gidilen tüm doktorların verdiği cevap kistik higroma denilen bir tanıdır. Bu tanının açıklayıcı detayı ise şöyledir. Boynun arka bölgesini etkileyen tek veya birçok sıvı dolu kavite şeklinde gözlenen lenfatik sisteminin konjenitalbir anomalisidir. Yani bu durumda gebelikler sonlandırılırmış. Bebeğin durumu su anda down sendromlu, sakat ve kalıtımlı tedavisi mümkün olamayacağı yönündedir.

Kendilerine, bu gebeliğin kendilerini ümitlendirilmemesi gerektiğini söylenmiş.Ve şu anda anne ve baba da şaşkındır. Bu konuda çok hassas oldukları için ne yapacaklarını bilmiyorlar. Günah olduğunu düşünüp vazgeçiyorlar Şu anda gelinen son nokta amiyo sıvısı almakmış sanırım.. Bu testi de yaptırdılar ve bu testin süreci de 3 hafta olacakmış. O zamana kadarda bebek 5 aylık olacaktır. Şu anda annenin hayati bir riski yoktur. Sonuçlar kötü çıkar ise bu bebeğin aldırılması sizce günah mıdır? Demet

Cevap: Ben bu soruya net cevap verecek durumda değilim. Bebek dört aylık olmadan test yapılıp bu tehlikeler saptanmış olsaydı o zaman aldırılmasında sakınca yoktu. Ama bebek dört aylık olmuş. Kendisine insani ruh üflenmiş. Doktorların söylemesi de yüzde yüz değil, onlar öyle tahmin edebilirler ama çocuk belki normal de olur. Şayet hiç iyi olma ihtimali yok ise ve bu çocuk ileride ana basına sürekli sıkıntı verecek biçimde spastik olacaksa o zaman vebali bu tanıyı koyanların boynuna olmak üzere çocuğun aldırılması caiz olabilir. Ama dediğim gibi yüzde yüz spastik olacağı kesin ise. Kuşkulu ise ben kimsenin vebaline giremem. Verdiğim bu hükmümü de Kehf Suresinde, ileride ana babasına sıkıntı verecek olan ğulâm(çocuk)u, şu gerekçe ile öldürmesidir: “Yine yürüdüler. Nihayet bir oğlana rastladılar. (O kul) hemen onu öldürdü. (Musa): ‘Bir can karşılığı olmadan temiz bir cana kıydın ha? Doğrusu sen, çirkin bir iş yaptın!’ dedi. (Hızır cevaben) dedi ki: ‘ Onun anası babası mü'min insanlardı. Bunun, onlara azgınlık ve küfür sarmasından korktuk." (Kehf: 77, 80)

Bu konuda sorumluluk tamamen ebeveyne ve doktorlara aittir. Allah, doğruya yöneltsin!

 

Selâmünaleyküm hocam‏

Hocam namaz ve oruçla ilgili danışmak istediğim 4 sorum vardı:

a ) Ramazanda bir kişi sahura kalkmaya niyet etmiş ve “eğer kalkarsam oruç tutarım, kalkamazsam tutmam” şeklinde niyet ettiyse ve sahura kalkamadıysa ertesi gün oruçlu olmadığına hükmedip oruç tutmazsa 61 gün oruç kefareti tutması gerekir mi? Yoksa tevbe edip günü gününe kaza yeterli midir?

b) Birisi sahura kalksa ama sırf ailesiyle yemek yemek için kalktıysa ya da o saate kadar uyumadıysa ve yemek yiyip yatmak için sahurda yemek yediyse ve oruca niyet etmediyse durum nedir? O gün tutmadığı oruç için 61 gün kefaret orucumu tutmalıdır yoksa bir gün kaza etse yeterli midir?

c) Hocam ben, bir kaç sene evvele kadar İstanbul’da yaşarken, imsak vakti terimini tam manasıyla kavrayamadığım ya da orucun imsakle başladığını kavrayamadığım zamanlarda sahurda ezana dikkat ederdim. Ezan okunmadan önce yemeyi içmeyi ve oruca zarar verecek faaliyetlere ara verirdim... bu durumda benim tuttuğum oruçların durumu nedir.... kazasını ya da kefaretini tutmam gerekir mi?

d) Hocam sabah namazını ezanı duymadan kılan insanların namazı kabul olur mu? Bazen takvimde yazan imsak vaktinden 1-2 dakika sonrasına göre saatimi kuruyorum ve namazımı kılıyorum diğeri daha efdal biliyorum ama bu şekilde kılınan namazın sevabı var mıdır?

Hocam yukarıdaki yazdıklarımı yapanları Allah'ım umarım af eder Allah İNŞALLAH bütün inananları bağışlar. Kâmil Eren

Cevaplar: 1,2) Ben bu tür düşünce sahiplerine acıyorum. Ne kadar basit düşünce. Yahu bunlar din değil, din değil. 61 gün keffaret diye bir şey yoktur, uydurmadır. Yediğin orucun yerine Ramazandan sonra bir gün oruç tutarsın. Kaç gün yemişsen o kadar gün tutarsın.

3) Orucun tamamdır, ne kaza gerekir, ne de zaten aslı olmayan keffaret.

4) Tan yeri ağarmağa başladığından itibaren sabah namazının vakti girmiş olur. O zaman kılınan namaz, erken de olsa sabah namazıdır. Ayrıntı ile uğraşma da ihlâs ile kılmaya bak.

 

 

   Copyright @ Süleyman Ateş