TESBİHATI TESBİHLE SAYMAK SAKINCALI MI?
Pazartesi, 01 Haziran 2015 00:00

TESBİHATI TESBİHLE SAYMAK SAKINCALI MI?

İyi günler muhterem hocam, Allah sizden razı olsun, kafama takılan sorulara rahatlatıcı cevaplar alabiliyorum. Size sormak istediğim konu tesbih ile ilgili; tesbih kullanımının bid'at olduğunu, tesbihin budistlerden geldiğini okudum. Bu yüzden kullanmayı bıraktım. Namazlardan sonra ya da bazen aklıma geldikçe; tesbih cümlelerini tesbih kullanmadan, saymadan sayısına bakmadan anlamını içinden geçirerek okuyorum. Ancak içim rahat etmiyor, doğrusu nedir? Beni aydınlatır mısınız?

Şimdiden teşekkür ederim hocam, sağlık ve mutlulukla hayırlı çalışmalar dilerim...

Cevap: Farz namazların ardından 33 er kere subhanellah, elhamdu lillah Allah ekber demenin, büyük sevap getireceğine dair bir hadis vardır. Ancak bu rivayet o kadar sağlam bir rivayet değildir. Ama artık bu husus özellikle bizim memlekette müezzinin komutuyla topluca yapılmaktadır. Tesbihleri böyle topluca yapmak bid'attir. Bu tesbihleri herkes kendi başına çeker. Ama bunları tesbih aletiyle çekmek bid'attir. Çünkü Peygamberimiz tesbih kullanmamıştır. Kendi el parmaklarıyla sayarak çekmiştir. Özellikle el parmaklarıyla, baş parmağı parmak boğumları üzerinde gezdirerek sayıp çekmek hem sünnettir, hem de sağlık bakımından yararlıdır. Parmaklar hareket ettirilerek el sağlığı korunmuş, kemikleşmenin önü alınmış olur.

Ama namaz dışında teşbih aletinden yararlanmanın bir sakıncası yoktur. Çekilecek tesbih ve zikirlerin sayısını saptamak için gerekli olmak­tadır. Bu iş tesbih ile daha kolay olduğundan dünyanın başka yerlerinde kullanılmakta olan tesbih aleti Müslümanlar tarafından da benimsenmiştir. Özellikle tasavvufta, 3000, 5000 zikir çekilir. Zikir çekmenin ne zararı var? Allah'ı çok anmak Kur'ân'ın emridir. 3000, 5000 kez Allah demek veya bin bir kez Lâilâhe illallah diye kelime-i tevhîd çekmek, parmakla sayılamaz. Bunun için tesbih kullanmak gerekir. Dini öyle dar kalıplara sıkıştıranlara bakmayın. Dinin aslına zarar vermeyen yeni şeyler bid'at sayılsa bile bunlar güzel bid'attir. Bunların dinen bir sakıncası yoktur.

Camilerde minare de bid'attir, çiniler, süslemeler de bid'attir ama bunlara bid'at-i hasene (güzel bid'at) denilir. Peygamber zamanında Ka'be'nin de minareleri yoktu. Bunlar sonradan yapılmıştır. Ama kimse bunlara bid'at gözüyle bakmaz. Elbette toplumda gelişme olmaktadır. 1400 yıl önceki sadeliği ve toplumsal hayatı bugüne taşımak mümkün değildir. Her din, çıkışında çok basit ve sade başlar. Ama zamanla güzel sanatların gelişmesiyle dinin estetik yönlerinde değişim olur. Estetik insan ruhuna feyiz katar, aşk katar.