YALÇIN BEY’İN DİKKATİ VE NUR SURESİNE YAPTIĞIMIZ TEFSİRİN BİLİMLE DOĞRULANMASI (4)

(...dünden devam)

Böylece bu âlemi misal âleminin görüntüsü kabul eden Eflâtun'un görüşüne varmış oluruz. Onun ideler âlemi dediği şeye, şimdi Esîr âlemi deniyor.

Bu görüntüler yaratılmıştır. Ama bunun aslı olan ve görüntüleri meydana getiren Gerçek Nûr, yaratılmış mıdır, bunu bilmiyoruz. Bu maddeler âlemi, hareketlerin yani nûrun görüntüsü ise, Allah, hareket midir diye bir soru hatıra gelebilir. Buna şöyle cevap veririz: Allah'ın zatı hakkında bir şey diyemeyiz. Hareketi O yaratmıştır. Bu âlemin, Allah'tan bağımsız bir varlığı yoktur. Allah'ın nûru olmasa kâinât da olmaz.

Konuyu biraz daha açalım: Bilindiği gibi bu âlem, atomların çeşitli oranlarda bileşiminden oluşmuştur. Meselâ bir su molekülü H²O iki Hidrojen, bir Oksijen atomunun bileşiminden ibarettir. Bir damla su alalım: Bu damlanın çapı üç milimetre olsun. Bunu birkaç kez büyütelim, çapı onbeş santimetre oluncaya kadar büyütüldüğünde mikroskop altında, bu damlada titreşimler çoğalmağa, gök kuşağına benzer renkler belirmeğe başlar. Bu damlayı çapı yüz mil oluncaya dek büyütürsek küçük su damlacıklarının her biri Ceviz kadar görünür. Bu damlayı, kendisini meydana getiren atomlarına ayırırsak, iki Hidrojen, bir Oksijen atomu elde edilir. Artık su, özelliğini kaybeder. Kendisinde yabancı bir eleman taşımayan üç tek cevher (töz) oluşur. Ortada bulunan Oksijen atomu, çevresinde altı elektron dolaşan bir kandile benzer. Hidrojen atomunun çevresinde de iki ışık dairesi bulunur. Aslında bu ışık daireleri, atomların çevresinde, saniyede altı trilyon elektronun meydana getirdiği hayali dairelerdir. Her atomun merkezinde pozitif elektrik yüklü çekirdek ve nötron ve çevrede de negatif yüklü elektronlar vardır. Bu, yalnız su atomuna özgü bir şey değildir. Bütün maddeler böyle atomlardan oluşmuştur. Atom da elektrikten ibarettir. Demek ki bütün kainâtı meydana getiren, nûrdur.

İngiliz Filozofu Prout, bütün atomların Hidrojen atomunun birleşiminden meydana geldiğini ve kâinâtın tek bir cevherden yani Hidrojenden kurulmuş olduğunu açıkladı. l911'de Langevin, 16 Hidrojenin bir oksijen atomunu meydana getirdiğini ve bu arada % 8'lik bir kayıp verdiğini ispat etti. Böylece çok diye nitelenen şeylerin, aslında tek bir kökten geldiği ve atomun da birbiri üstüne konmuş ışık kümesi olduğu anlaşıldı.

Albert Einstein'e göre madde enerjinin yoğunlaşmasından oluşmuştur. Maddenin, kütlesini bırakıp yüksek bir hızla seyretmesi halinde radyasyon ışınları veya enerji meydana gelir. Madde dünyası, aslında enerjinin, ışınların çeşitli oranlarda yoğunlaşmasından hasıl olmuştur.

İşte bu âyette belirtildiği üzire bütün kâinât cisimleri, İlâhî nûrun çesitli biçimlerde yoğunlaşmasından oluşmuş, her zerre o nûrdan yaratılmıştır. "Allah, göklerin ve yerin nûrudur."

***