MESAİ DIŞINDA GÖNÜLLÜ ÇALIŞMAK VE BAYRAM GÜNÜ ÇALIŞMAK (1) PDF 
Cumartesi, 18 Nisan 2015 00:00

MESAİ DIŞINDA GÖNÜLLÜ ÇALIŞMAK VE BAYRAM GÜNÜ ÇALIŞMAK (1)

Selamünaleyküm hocam, çalıştığım fabrikada nöbetçi olarak ve ücretsiz çalışma olayı var. Ben de bazen bayramların bazı günlerinde gönüllü olarak nöbetçi kalıyorum, günaha mı giriyorum ????

2. sorum bayramlarda çalışmak haram mıdır??

Cevap 1: Hayret doğrusu bu sorunun manasını anlayamadım. Sen gönüllü olarak fazladan görev yapıyorsan, bu günah değil, fedakârlıktır, tersine sevaptır. Niçin böyle bir soruya gerek duydunuz? Bunun günah olacak nesi var? Anlayamadım.

Cevap 2: Ne Cuma günü ve ne de bayram günü çalışmak haram değildir. Ancak Cuma namazı vaktinde işi gücü bırakıp camiye gitmek Allah’ın emridir. İşte o saatte namaza gitmeyip çalışmak haramdır. Namaz saati dışında herhangi bir gün veya saatte çalışmak haram değildir.

Bu münasebetle Cumanın hükümlerini açıklamak istiyorum

Cumanın Hükümleri:

“Ey inananlar, Cuma günü namaz için çağrıldığı(nız) zaman, Allâh'ı anmağa koşun, alışverişi bırakın. Eğer bilirseniz bu, sizin için daha hayırlıdır. Namaz kılındıktan sonra yeryüzüne dağılın ve Allâh'ın lütfundan (nasîbinizi) arayın. Allâh'ı çok anın ki başarıya eresiniz.” (Cum’a: 9-10)

Cum’a 9. âyette: " فَاسْعَوْا: Koşunuz" emrinden maksat, koşmak değil, işi gücü bırakıp hemen namaza gitmektir. Bu görüşte olan Abdullah ibn Mes‘ûd, âyeti de bu anlamı verecek biçimde “فامْضُوا...” şeklinde okumuştur (Câmiu'l-beyân: 28/101; Rûhu'l-Me'ânî: 28/98).

Zikrullah (Allah'ı anmak) ise, Cuma hutbesi ve namazdır. Ebû Hanîfe'ye göre Cumanın rüknü (temeli) Allah'ı anmaktır. Bundan dolayı subhânellah, elhamdu lillâh, Allahu ekber gibi zikrullah denilebilecek en kısa zikir ile de hutbenin farzı yerine getirilmiş olur. Zikrin en azı teşehhüd miktarı kadar olmasıdır. Bu zikrin biraz uzun olup bir va'z, nasihat ve du‘âyı içermesi ise sünnettir.

Şâfiî'ye göre iki hutbe okunması şarttır. Birinci hutbe hamdi, salât ve selâmı, takvâyı tavsiye ve bir âyeti içermeli; ikinci hutbe de böyle olmalı, yalnız ikincisinde âyet yerine inananlara du‘â etmelidir.

Fakat âyette zikrullah emredilip bunun azına, çoğuna işâret edilmediği için Ebû Hanîfe'nin görüşü, âyetin rûhuna daha uygundur.

Aslında Cuma hutbesi, büyük imam, yani Hz. Peygamber'in halifesi tarafından veya onun yetki verip görevlendireceği kimse tarafından okunur. Ve bu konuşmada Müslümanlara, haftanın önemli dinî ve siyâsî sorunları ve bunların çözümleri anlatılır, hedefleri gösterilir.

"Namaz kılınınca yeryüzüne dağılın, Allah'ın lütfundan nasibinizi arayın" emri rûhsattır. Yani dışarı çıkabilirsiniz, Allah'ın lütfundan nasibinizi arayabilirsiniz, işlerinizi görebilirsiniz, demektir. Rûhsat bildiren bu emir, mutlaka mes­cidden çıkıp gitmeyi gerektirmez. Dileyen çıkıp işine gücüne gider, dileyen mescidde oturup ibâdetine, zikir ve fikrine devam edebilir.

(devamı yarın..)

 

 

   Copyright @ Süleyman Ateş