İMANDAN KUŞKUYA DÜŞÜRMEĞE ÇALIŞAN ELBİSELİ ŞEYTANLAR (1) PDF 
Cumartesi, 11 Nisan 2015 00:00

İMANDAN KUŞKUYA DÜŞÜRMEĞE ÇALIŞAN ELBİSELİ ŞEYTANLAR (1)

Hocam ben dini vecibelerini elinden geldiğince yerine getiren bir bayanım, ancak iyi eğitim almış öss’de falan dereceye girmiş bir kuzenim var ve benim aklımı karıştırıyor, Tövbe haşa Allah’ın varlığına inanmadığını, doğadaki muhteşemliğin bilim yasaları doğrultusunda gerçekleştiği falan gibi varsayımlarda bulunuyor ve sürekli bu konularla ilgili okuyor, ben inanıyorum ve inanmaya da devam etmek istiyorum çok şükür, ancak bu kuzenimle karşılaşınca hep kafam karışıyor ve sorgulamaya başlıyorum, bu olağan bir durum mudur, günaha giriyor muyumdur ve imanımı korumak için ne yapmam gerekir? Yardımcı olabilirseniz çok sevinirim, saygılarımla hocam…

Cevap: Allah'ın varlığının kanıtları

1. Dünya tarihi boyunca, bütün kültürlerdeki insanlar, bir Tanrı'nın varlığını kabul etmişlerdir.

Bir kişi, bütün tarih boyunca gelmiş geçmiş bütün insanların, bütün ulusların ve kültürlerin hatalı, kendisinin haklı olduğunu nasıl söyleyebilir? Milyarlarca insan, çeşitli sosyolojik, zihinsel, duygusal ve eğitimsel çeşitliliği içeren milyarlarca insan, tek bir ağızdan bir Yaratıcı, bir Tanrı olduğunda karar kılmışlardır.

Antropolojik araştırmalar, günümüzde en uzaklardaki, en izole olmuş ve en ilkel kabilelerde bile evrensel bir Tanrı inancı olduğunu gösterir. Dünya üzerinde yazılmış en eski, en antik tarihi eserlerde veya efsanelerde, orijinal bir Yaratıcı, Tanrı konsepti görülmektedir. Günümüzde veya antik çağlarda çok tanrılı inançlara sarılmış, birbirinden bağımsız ve alakasız toplumların bile kökenlerinde en yüksek ve en yüce olan bir Tanrı bilinci olduğu görülür.

2. Gezegenimizin karmaşıklığı, sadece evrenimizi yaratan temkinli bir tasarımcıya işaret etmekle kalmaz, bugün hala ona bağlı olduğunu gösterir.

Tanrı'nın tasarımına işaret eden birçok örnek, hatta sonsuz örnek mümkündür, ancak biz sadece birkaçını verebileceğiz:

Dünya . . . boyutu mükemmeldir. Dünyanın boyutu ve yer çekimi, oksijen ve nitrojen gazlarından oluşan ince bir tabakayı, yerden 80 km yukarıya kadar tutmaktadır. Eğer dünya Merih gibi daha küçük olsaydı, bir atmosferi olması imkânsız olacaktı. Eğer dünya Merkür gibi daha büyük olsaydı, atmosferi özgür hidrojen içerecekti. Dünya, hayvan, bitki ve insanları yaşatabilen, doğru bir karışımdan oluşan atmosfere sahip tek gezegendir.

Dünya, güneşe en doğru mesafede durmaktadır. Eğer dünya, güneşten daha fazla uzakta olsaydı, biz tamamen donardık. Daha yakın olsaydı hepimiz kavrulurduk. Dünyanın konumundaki küçük bir değişiklik bile yaşamı imkânsız hale getirirdi. Dünya, güneş etrafında 107,000 km/saat hızıyla dönerken bile bu mükemmel mesafeyi korur. Bunu gerçekleştirirken aynı anda kendi ekseninde de dönmektedir. Böylece yüzeyinin ısınmasını ve soğumasını sağlar.

(devamı yarın..)

 

 

   Copyright @ Süleyman Ateş