MUKABELE HANGİ DELİLE DAYANIR PDF 
Pazar, 29 Mart 2015 00:00

MUKABELE HANGİ DELİLE DAYANIR

Her konuda sık sık görüşlerinden yararlandığım saygıdeğer Hocam; merak ettiğim ve anlayamadığım bir konu hakkında yine sizin görüşlerinize başvurmak istiyorum. Ramazan ayında Mukabele ibadeti nasıl ortaya çıkmıştır ve anlaşılmadan -hiçbir anlam bilmeden- okunan ayetlerin sevabı olur mu? Sadece Mukabele de değil genel olarak anlamını bilmeden Kur'ân okumanın bir sevabı ya da yararı var mıdır?

Cevap: Sevgili Recai Bey, Maalesef elimde sevap ölçer bir aletim yoktur. Sevabı takdir eden Allah'tır. Kur'ân okumak sevaptır. Hadiste Kur'ân'ın her harfine en az on sevap verileceği belirtilir. Elbette okumaktan maksat anlamaktır ama kişi sırf Allah'ın kelâmını yinelemek amacıyla okursa sevap olmaz diyecek durumda değiliz. Bu işler iddia ile olmaz. Bizi bağlayan Kur'ân ve Sünnetin hükümleridir. Yüce Allah, "kolayınıza gelen Kur'ân'ı okuyun" diyor. Peygamberimiz de insanları Kur'ân okumaya teşvik ediyor. Meal okumak da sevap ama hangi meal birbirinin aynı ki.? Şu abdest âyetine bakın. Bütün mealler, ayaklarınızı topuklara kadar yıkayınız diyor. Çarpıtıyorlar. Âyette topuk kelimesi geçmez. Ka'b kelimesi geçer. Aşık anlamındaki Ka'b kelimesini topuk diye terceme edecek kadar bilgi yoksunudurlar. Ayrıca âyette baş ve ayakla ilgili olarak yıkayınız kelimesi yoktur, başlarınızı ve ayaklarınızı meshediniz cümlesi vardır. Bunların yazdığı meali mi okumak sevap olacak? Radikalizmden yarar gelmez. Din gönül işidir. Kişi niyetine göre sevap alır. Eğer orijinalinden okuduğu Kur'ân'dan ötürü sevap alacağına inanıyorsa muhakkak sevap alır. Çünkü Kudsi Hadiste Cenabı Hak, "Ben kulumun benim hakkımdaki zannı üzereyim. Benim hakkımda ne düşünüyorsa ben öyleyim!" yani kendisine öyle tecelli eder, yaptığı eylemleri öyle değerlendiririm, buyurmuştur. Allah'ın bu va'di yetmez mi?

Mukabelenin dayandığı delile gelince: Her yıl Ramazan ayında Hz. Peygamber, kendisine gelen vahiyleri Cebrail'e arz eder, yani Cebrail'in getirdikleriyle karşılaştırırlardı. Peygamber, Cebrail'e okur, Cebrail de onaylardı. İşte hafızların okudukları Kur'ân'ı, bazı insanların ellerindeki Mushaf ile dinleyerek takibetmeleri, Peygamber'in Cebrail ile mukabelesine benzetilmiş, buna mukabele adı verilmiştir.

Ayrıca Ebubekir zamanında Kur'ân yazıldığı gibi Hz. Osman zamanında da bir kez daha titizlikle yeniden derlenip yazılmış ve bu yazılanlar Ebubekir Nüshasıyla mukabele edilmiştir. Ama bizdeki gibi hafızın okuduğu Kur'ân'ı birkaç kişinin dinlemesi şeklindeki mukabelenin ne zaman uygulamaya sokulduğu hakkında kesin bilgi sahibi değilim. Selamlar.

 

 

   Copyright @ Süleyman Ateş