MEMURİYET İÇİN EDİLEN YEMİN GEÇERLİ BİR YEMİN MİDİR? (2)
Pazartesi, 16 Mart 2015 00:00

MEMURİYET İÇİN EDİLEN YEMİN GEÇERLİ BİR YEMİN MİDİR? (2)

(...dünden devam)

3- Üçüncüsü, doğrudan Allah adına değil, adak, harâm, talâk, itâk (köle âzâdetme) sözleri gibi, Allah'a saygı belirten sözlerle yemîn etmektir. Meselâ 'Şu işi yaparsam bir ay oruç tutacağıma, Ka'be'yi haccedeceğime and olsun' Yahut 'Şunu yaparsam helâl şeyler bana haram, mülküm bana haram olsun', 'Şöyle yapmazsam, ya da yaparsam üzerime boşama gereksin yahut karılarım benden boş olsun, bütün mülküm sadakadır' gibi sözlerle yapılan yemîn hakkında bilginlerin üç görüşü vardır:

Birine göre bu tür sözler bozulunca, koşulan şartın yapılması gere­kir. Birine göre bu sözleri bozmaktan bir şey gerekmez. Birine göre de bunları bozmaktan ötürü keffâret gerekir. Bu üçüncü görüş sahiplerinden bir kısmı, bu sözleri bozmaktan yemîn keffâreti gerekeceğini, bir kısmı da adak keffâretinin yeterli olduğunu söylemişlerdir. Ancak talâk ve köle âzâdetme hakkındaki sözlerin yapılması gerekir.

Bu görüşlerin en kuvvetlisi, bu tür sözlerin hepsine yemîn keffâretinin yeterli olduğu görüşüdür. Bu görüş, sahâbîlerden nakledilen sözlere uyduğu gibi Kitap, Sünnet ve itibar da ne türden olursa olsun Müslümanların yeminini bozma cezası olarak keffâretin yeterli olduğunu gösterir. Yüce Allah: 'İşte yemîn ettiğiniz zaman, yemînlerini(zi bozmanı)zın keffâreti budur' buyurmuştur. Bu genel ifade, bütün yemînleri kapsar. Peygamber (s.a.v.): 'Kim bir yemîn eder de, aksini daha hayırlı bulursa, hayırlı olanı yapsın, yemîninden de keffâret versin.' (Buhârî, Humus: 15, Eymân: 1)buyurmuştur.

O halde her kim: 'Helâl olan, bana haram olsun', 'Üstüme boşama gerekli olsun', 'Bana hac farz olsun', 'Malım sadaka olsun ki şöyle yapacağım veya yapmayacağım deyip de bu sözün tersini yaparsa onun, yemîn keffâreti vermesi yeterlidir. Ama zıhâr keffâreti verse daha iyi olur. Yemîn keffâretinde de köle âzâdetme, fakirlere yemek yedirme yahut onları giydirme arasında serbesttir. Yemek yedirmek isterse ülkesinde bir insanın normal yediği yemekten yedirir. Ekmekle beraber katık da verir.

Yemînine keffâret verince boşama vukubulmaz. Eğer boşama kasdıyla yemîn eder de yemîn ettikten sonra yaklaşmadığı temizlik içinde talâk verirse, o zaman bilginlerin ittifakıyla talâk vukubulur.

"Yemin edip duran aşağılık insanlara itâaat etme!" (Kalem: 2/10)

Hilf: andlaşma, pakt, muhâlefe antlaşma demektir. Halif ise yemîn eden kimsedir.

(devamı yarın..)