KUR'ÂN'IN ORİJİNALİ YOK MUYMUŞ? (1) PDF 
Pazartesi, 23 Şubat 2015 00:00

KUR'ÂN'IN ORİJİNALİ YOK MUYMUŞ? (1)

Sevgili Süleyman Hocam web sitenizde;

"Hz. Peygamber (s.a.v.) devrinde vahiy devam ettiği için Kur’ân-ı Kerîm toplanıp bir kitâb haline getirilmemişti. İnen âyetleri, bazı sahâbîler, ezberliyorlar, kürek kemiklerine, hurma kabuklarına, ince beyaz taşlara ve zamanın yazı malzemesine yazıyorlar ve yazdıklarını saklıyorlardı. Fakat henüz vahiy devam ettiği için vahiy parçalarını içeren malzeme bir araya getirilip bir kitap halinde bağlanmamıştı."

Rivayet böyle diyorsunuz ve devam ediyorsunuz;

"Fakat biz, bazı âyetlerin işaretinden, Kur’ân’ı bizzat Peygamber’in kendisinin yazdırdığı kanısındayız. Çünkü Hz. Peygamber gelen vahiyleri yazdırıyordu. Nitekim: “Dediler: Öncekilerin masalları, onları yazmış, sabah akşam onlar kendisine yazdırılıyor." (Furkan: 42/5) âyeti de Peygamber’in, Kur’ân’ı yazdırdığını gösterir. Elbette Kur’ân’ı yazdıran Peygamber’in, bu yazılanları başkaları için değil, önce kendisi için yazdırmış olmalıdır. Zaten âyetten de müşriklerin, yazılanların, Peygamber’in yanında olduğunu ve sabah akşam kendisine okunduğunu söyledikleri anlaşılıyor. Demek ki Kur’ân’ın tamamı, Peygamber’in hayatında bir nüsha halinde yazılmıştı, fakat belki de bunlar, ayrı sûreler halinde biraz dağınık duruyordu. İşte Ebubekir zamanında görevlendirilen Zeyd ekibi, bunları gözden geçirerek bir cilt haline getirip bağlamıştır."

diye devam ediyorsunuz. Ancak şöyle bir soru takılıyor aklıma, İslamiyetten yüzlerce hatta binlerce yıl önce Mısır, Yunan ve Roma medeniyetlerinde pek çok emir, kanun, nizamname ve diğer konular kâğıt benzeri papirus ve Bergamalılarca (MÖ 243-133 Yılları) bulunan parşömen (Parşömen MÖ II. Yüzyıldan başlayarak Bergama'dan bütün dünyaya yayılmıştır. IV. yüzyıla kadar papirüs ve parşömen birlikte kullanılmış, daha sonra XII. Yüzyıla kadar tek yazı medyası olarak kültürü sonraki yüzyıllara taşımıştır. Gerektiği gibi işlendiğinde her iki yüzüne de yazılabilmesi, nere­deyse yırtılmaması, yanmaması, olağanüstü dayanıklılığı, hat ve tezhip sana­tına uygunluğu, üstündeki yazıların okunmasının gözü yormaması, hayvan­ların yaşadığı her yerde üretiliyor olması gibi birçok avantaja sahiptir.) üze­rine yazılarak günümüze kadar ulaşmış olmasına karşın, parşömenin bulunu­şundan yaklaşık 800 yüz yıl sonra inmeye başlayan yüce Kur'ân-ı Kerim'i Hz. Muhammed niye böyle bir malzeme üzerine yazdırmadı? Haydi diyelim ki İslamiyetin ilk yıllarında bunu yapmak zordu fakat özellikle Hz. Muham­med'in son yıllarında İslamiyet tüm Arabistan yarımadasına yayılmış iken ve güçlü bir yapı oluşturmuş iken niye Kur'ân'ın o tarihe kadar inmiş ayetleri yukarıda bahsetmiş olduğunuz malzemelere daha önce yazılmış veya hafızlarca ezberletilmiş kısımlarını ve sonra da ayetler nüzul oldukça bu dayanıklı parşömen kağıtlarına birkaç nüsha halinde yazdırmamıştır?

(devamı yarın..)

 

 

   Copyright @ Süleyman Ateş