KUL, YANILARAK YAPTIKLARINDAN SORUMLU OLMAZ
Perşembe, 15 Ocak 2015 00:00

KUL, YANILARAK YAPTIKLARINDAN SORUMLU OLMAZ

Hocam selâmlar. Görüşlerinize, bilginize ve size güvendiğim için anlayamadığım ve çözümünü bilmediğim konuda sizden yardım istiyorum. Bir yapı denetim firmasında elektrik mühendisi olarak çalışıyorum. Mühendis olarak pek çok imza atmak durumundayım. Özel şirketler her işe tek tek gidip bakma imkânı vermiyor. Şirket olarak kısmen bakan, başka personeller var. Beni daha çok ofis işlerinde çalıştırıyorlar. Benim kazancım ve yaptığım iş, günaha mı girer, harama mı girer, yoksa şüpheli olanlardan mı? Televizyonda bir hocadan 'Namaz kılan günah işlemez, namaz alıkoyar, eğer günah işliyorsa namazı doğru değildir ya da kabul edilmemiştir.' şeklinde duydum. Bu ne anlama gelir? Olabildiğince namaz kılmaya gayret ediyorum ama günahsızım da diyemem, yani namazlarım kabul olmamış mı? Abdullah bin Ömer Hazretleri 'Kambur oluncaya kadar namaz kılsanız ve kıl gibi oluncaya kadar oruç tutsanız, haramdan kaçınmadıkça kabul edilmez, faydası olmaz' buyurmuş. Bu ne demek hocam? Hocam belki uzun oldu ama zaman ayırıp beni aydınlatırsanız çok memnun olurum. Bence güvenebileceğimiz az sayıda hocalarımızdan birisiniz. Bu yüzden sizi rahatsız ediyorum. Yüce Mevlam cennette derecelerinizi arttırsın inşallah. Daha önce de soru sormuştum cevapladınız, umarım bu kez de cevaplarsınız.

Cevap: .., doğrusu mailinizi tam anlamış değilim. Eğer siz, yapılan işi denetlemeden sağlam diye rapor yazıyor veya böyle raporları kontrol etmeden imzalıyorsanız elbette bu, doğru bir şey değildir. Çünkü sağlam diye imzaladığınız şey çürük olabilir. İnşaat firmalarında ne türlü kalpazanlıkların döndüğü az çok bilinmektedir.  99 depreminde Yalova'da­ki kâğıt gibi yırtılan, yıkılan binaların altında can verenlerin vebali o binanın sağlam olduğuna rapor verenlerin omzuna binmez mi?

Ama sizin kastınız başka bir şey ise onu bilmem. Namazın kabul olup olmadığını da kimse bilemez. Çünkü bu iş Allah ile kulu arasındadır. Kul ne denli hatalı olsa da gönülden tevbe edeni merhametli Allah bağışlar. Yeter ki kul gönülden Allah'a yönelsin. Ama gönülden Allah'a yönelen kimsenin de artık hata ve günahlara devam etmemesi gerekir. İşte namazın, insanı hatalardan alıkoyması bu demektir. Namaz kılan kimse, gerçekten Allah'a yönelmiş olsa, hatalarına, günahlarına devam etmez. Allah korkusu onun içinde bekçidir. Onu yanlışlardan uzaklaştırır. Her şey Allah korkusuna dayanır. Peygamberimiz "Hikmetin başı Allah korkusudur" hadisleriyle bu ince noktaya işaret buyurmuştur. Şairimiz M. Akif de bu noktaya işaretle demiş ki:

Ne irfandır veren ahlâka yükseklik ne vicdandır

Fazilet hissi insanlarda Allah korkusundandır

Siz Hakk'a iltica edin, elinizden geldiğince helal ve haram çizgisine dikkat edin. Kul bile bile yaptığı hatalardan sorumludur, ama yanılarak yaptıklarından sorumlu değildir.