KERAMET ÜZERİNE PDF 
Perşembe, 08 Ocak 2015 00:00

KERAMET ÜZERİNE

Hocam selâmlar, Görünmez Alemin İzleri adlı kitabınızı okudum. En çok dikkatimi çeken kısımlar kendi yaşadıklarınız ile Hacı Babanıza ait tecrübeleriniz. Hemşehriniz olarak, anlattıklarınıza benzer şeylere tanık olanların hikâyelerini hatırıma getirdim. Bunlar aşağıdaki gibidir:

1- Üzerinde köprü olmayan derenin karşı yakasına ıslanmadan geçen zat (uçmuş oluyor bu durumda)

2- Rahmetli kuzenim bu zatı bir gün takip etmiş. Hafif bir tümsekliği aştıktan sonra o zat ortadan yok olmuş (bu hikayeyi bana anlattı)

3- Bu zattan ders almış olan biri kibrit kutusunu elinden omzuna kadar hareket ettirmiş

4- Başka bir kuzenim rahmetli kuzenimin kendi gözü önünde kilitli olan kapıyı okuyarak açtığını söylüyor.

Eskiden olsa bunlar palavra, rivayet der çıkardım işin içinden, samimi olmak gerekirse. Ancak şimdi "acaba!" diyorum. Gerek çevremde anlatılanlar gerekse de sizin gibi değerli bir büyüğümüzün anlatımları beni şu soruya yöneltti. "İnsan ne kadar ileri gidebilir?" İnsanı fiziksel olarak havalandırıp yolun karşı tarafına ya da başka bir şehre, ülkeye uçuran nedir?  "Yetiş ya Geylani" diyenlere gerçekten yardım gelmiş midir? Yoksa bunlar palavra mı? Hadi bazıları palavra, hepsi palavra olabilir mi? Bozuk saatin bile günde 2 kez doğruyu gösterdiği gibi bazı açıklanamayan (yada açıklanabilir) olaylar aslında gerçek ve yaşanmış olabilir mi? Cevaplayabilirseniz çok memnun olurum. Ellerinizden öperim…

Cevap: Benim anlattıklarım, başkalarından duyumlarım değil, tanık olduğum, yaşadığım olaylardır. Sizin yazdığınız şeyler de garipsenmez. Allah, salih kulları elinde olağanüstü şeyler yaratır. Bu tür olaylara keramet denilir. Şairin dediği gibi

"Kerâmât-i velî haktır muhakkak

Onu inkâr eder bir kavm-i ahmak"

Ancak tek başına keramet, kişinin veli olmasının işareti sayılamaz. Çünkü böyle şeyler Hint fakirlerinde de görülür. Keramet sahibi velînin, her şeyden önce şeriatın hükümlerine sıkı sıkıya bağlı olması gerekir. Bundan ötürüdür ki Bayezîd-i Bestâmî "Bir kişinin gökte uçtuğunu, denizde yürüdüğünü görseniz dahi onun eylemlerini Kitap ve Sünnet terazisinde tartmadıkça kabul etmeyiniz!" demiştir.

 

 

   Copyright @ Süleyman Ateş