Seta

Ali Rıza Haznedaroğlu’ndan camilerdeki bid’at uygulamalarına tepki

Çok Değerli Hocam, sizin daha önce defalarca uyarıda bulunmanıza rağmen, camilerimizde hala ilk ve son sünnetler ile tesbih ve dualar, sanki zorunlu imiş gibi, topluca yapılıyor. Bu beni rahatsız ediyor. Bazen sünneti; uzun sureler, rükû ve secdelerle kılmak istiyorum ama sanki marifetmiş gibi cemaatin bir bölümü hızla kılıp, öksürerek kendini belli ediyor, müezzin sonuna kadar açılmış hoparlörle bağırarak kamet getirmeye veya tesbih dualarına başlıyor. İsteseniz de huzur içinde namazınızı bitiremiyorsunuz.

Umre sırasında Arabistan’da, gezim sırasında da Mısır’da gördüğüm şekli ile Ezan’dan yaklaşık 20 dakika sonra müezzin kamet getiriyor ve imam farz namazı kıldırıyor. Öncesi de sonrası da serbest. İsteyen rahatça sünnet veya nafile namazını kılıyor, tesbih çekiyor, Kur’ân okuyor. İşi olan ve istemeyen de gidiyor. Sizin köşenizde bu dileğime yer verirseniz mutlu olacağım. Gerçi ummuyorum ama Diyanetten aklı başında biri çıkar ve farz namazı dışında cemaati huzurlu şekilde ibadette serbest bırakırlar. Yüce Allah’tan size sağlıklı, mutlu, huzurlu uzun bir ömür diliyor ve hürmetle ellerinizden öpüyorum. Ali Rıza Haznedaroğlu

Tasavvufa işaret eden âyetler

Sayın Hocam Yüce Kitabımız Kur’ân-ı Kerim’de Tasavvufa işaret eden ayetler hangileridir? Bazı mezheplerin Tasavvuf diye bir şey İslam’da yok demeleri bağnazlık ya da nasipsizlik değil midir? Saygılarımla. Tufan Özkaya

Cevap: Tasavvufun özü Allah'a ibadet, özellikle gece ibadeti, Allah'ı çok anma(zikir)dir. Kur'ân’ın hemen her suresinde temel konu Allah'a kulluktur. Özellikle Müzzemmil Suresinin baş tarafındaki dokuz âyet ve son âyeti, Hz. Peygamber'in gece ibadetini anlatır. Ahzab Suresinin "Ey inananlar, Allâh'ı çok anın. Ve O'nu sabah akşam tesbîh edin." mealindeki 41-42. âyetleri Allah'ı çok anmayı yani zikretmeyi vurgular. Ra'd Suresinin "Onlar inanan ve Allah’ı anmakla gönülleri huzur bulan kimselerdir. İyi bilin ki gönüller, ancak Allah’ı anmakla huzur bulur." mealindeki 28. âyeti Allah'ı anmanın gönülleri huzura kavuşturacağını belirtir. Secde Suresinin: "Yanları yataklardan uzaklaşır, (gece teheccüd namazı kılmak için yanlarını yataklardan ayırıp kalkarlar), korkarak ve umarak Rablerine du‘â ederler ve kendilerine verdiğimiz rızıktan hayır için harcarlar." mealindeki 16. âyeti ve Zariyat Suresinin "Korunanlar, cennetlerde, çeşme başlarındadırlar; Rablerinin, kendilerine verdiğini alırlar. Çünkü onlar bundan önce güzel davranırlardı: Geceleri pek az uyurlardı, Seherlerde onlar istiğfar ederlerdi," mealindeki 15-18. âyetleri gerçek mü'minlerin, seher vakitlerinde istiğfar ettiklerini vurgular.

Siz bu konuda geniş bilgi edinmek istiyorsanız "Sülemî ve Tasavvufi Tefsiri" adlı doktora tezimi ve İslâm Tasavvufu adlı eserimi okumalısınız.

Sabah namazını vaktinde kılamayan günahkâr mıdır?

Sayın hocam; gece uyku ilacı içerek uyuyabiliyorum. Beni çok ağırlaştırıyor. Sabah namazına bu yüzden kalkamıyorum. Namazımı uyandıktan sonra kılıyorum. Bu durumdan çok rahatsızım. Namaz vakti uyanamadığım için. Günah işliyormuşum gibi geliyor. Sizin bu konuda söyleyecekleriniz benim için çok önemli. Allah sağlık sıhhat versin hocam. Allah başımızdan eksik etmesin. Deniz Üncü

Cevap: Ben sizin sabah namazını vaktinde kılamadığınız için Allah katında günah işleyip işlemediğinizi bilmem. Bildiğim tek şey, Kur'ân'ın hazır bulunmayı özellikle vurguladığı bir namaz vaktinde sizin uyumanızdır. Ama elinde olmayan sebeple uyuyanlar da özürlü sayılırlar.

Nitekim Peygamberimiz de bir seferden dönerken mola verilen yerde yorgunluktan bitab düşüp uyumuşlar ve güneş doğduktan sonra uyanmışlar. “Uykuda kusur yani günah) olmadığını” buyurup sabah namazlarını kılmışlardır. Siz de uyandığınız zaman namazınızı kılın. Allah bağışlar, yeter ki kul Allah'a yönelsin. Kul Allah'a yürüyerek gitse Allah kuluna koşarak gelir. Peygamberimiz Allah'ın, kuluna sevgisini ve yönelimini böyle bir benzetme ile anlatmıştır.